Tarihçe-i Hayat - page 962

“Sonra, ben, cemiyetin iman selâmeti yolunda ahire-
timi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdas› var, ne
Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmi befl milyon Türk
cemiyetinin iman› nam›na bir Said de¤il, bin Said feda
olsun. Kur’ân’›m›z yeryüzünde cemaatsiz kal›rsa, Cenne-
ti de istemem; oras› da bana zindan olur. Milletimizin
iman›n› selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde
yanmaya raz›y›m. Çünkü vücudum yanarken, gönlüm
gül gülistan olur.”
Hazret coflmufltu. Bir yanarda¤ gibi lâvlar saç›yordu.
Bir f›rt›na gibi gönül denizini dalgaland›r›yordu. Bir flelâ-
le gibi, haflmetli zemzemelerle rûhun en derin noktalar›-
na çarp›yordu. Çok heyecanlanm›flt›. Millet kürsüsünde
coflmufl bir hatip gibi devam ediyor, sözünün kesilmesini
istemiyordu. Yoruldu¤unu hissettim. Bu heyecanl› bahsi
de¤ifltireyim dedim.
“Mahkemede s›k›ld›n›z m›?” diye sordum.
“Dinî tedrisata, kad›nlar›m›z›n, muhterem hemflireleri-
mizin terbiye-i ‹slâmiye dairesinde iffet ve flereflerini mu-
hafaza etmelerine taraftar olman›n bir suç oldu¤una da-
ir kanunlarda bir madde var m›? ‘Kalbe gelen hakikat’ gi-
bi tabirleri de flahsî nüfuz temini maksad›na delil göster-
melerinin manas›n› da, bu ilimle, hukukla meflgul do-
çentlerden sorar›m.”
Üstatla görüflmemiz çok uzam›flt›. Müsaade al›p ayr›l-
d›¤›m zaman vakit hayli geçmiflti.
1952
Eflref Edip
ahiret:
dünya hayat›ndan sonra
bafllay›p ebediyen devam edecek
olan ikinci hayat.
bahis:
konu.
cemaat:
bir mezhebe veya bir di-
ne ba¤l› olanlar›n oluflturdu¤u
topluluk, hey’et.
cemiyet:
topluluk, birlik.
dair:
alakal›, ilgili.
delil:
bir davay› ispata yarayan
fley, burhan.
feda:
u¤runa verme.
962 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
I
SPARTA
H
AYATI
gülistan:
gül bahçesi, gül tar-
las›.
hakikat:
gerçek, esas.
haflmetli:
ihtiflaml›, gösteriflli,
heybetli.
hatip:
hitap eden, toplulu¤a
karfl› konuflan.
hemflire:
k›z kardefl, bac›.
iffet:
namus, ›rz.
ilim:
bilgi, marifet.
iman:
inanç, itikat.
muhafaza:
koruma.
muhterem:
sayg› de¤er, hür-
mete lay›k, sayg›n.
Müsaade:
izin.
nam:
ad.
nüfuz:
bir kimsenin emir ve
hükümlerinin ifllemesi, geçer-
li olmas›.
raz›:
r›za gösteren, hoflnut
olan.
ruh:
dirilik kayna¤›, hayat›n
temeli ve sebebi olan manevî
varl›k.
flahsî:
flahsa, kifliye ait, husu-
sî.
selâmet:
salimlik, eminlik,
kurtulufl, korku ve endifleden
uzak olma.
fleref:
onur, haysiyet.
sevda:
bir fleye karfl› duyulan
fliddetli arzu, afl›r› ifltiyak.
tabir:
ifade.
taraftar:
tarafl›, bir taraf› des-
tekleyen.
tedrîsat:
ö¤retim.
temîn:
sa¤lama.
terbiye-i ‹slâmiye:
‹slâmî ter-
biye.
zemzeme:
ezgili, na¤meli ses.
zindan:
hapishane.
1...,952,953,954,955,956,957,958,959,960,961 963,964,965,966,967,968,969,970,971,972,...1390
Powered by FlippingBook