Tarihçe-i Hayat - page 953

baflta Hazret-i Üstad›m›z Bediüzzaman ve onun hakikî
ve ihlâsl› talebeleri olmaya lây›k sizlerden dua istirham
ediyoruz ki, Risale-i Nur’un mecmualar›n› bir an evvel te-
min edelim, arayal›m, bulal›m; dikkat, tefekkür ve ihlâs-
la okuyal›m; Kur’ân ve iman hizmetinde bu vaziyette ko-
flal›m. Risale-i Nur’un bu as›rdaki makbuliyetine iflaret
eden deliller fazlas›yla mevcut oldu¤una göre, insaf sahi-
bi her mü’min kardeflimiz, onun tabiî bir yard›mc›s›d›r.
Hem madem, Risale-i Nur bu asra has hususiyetler ta-
fl›yor; hem madem, binlerce âlimlerin takdirleriyle karfl›-
lan›yor. Hem madem, Kur’ân’›n dellâll›¤›n› yapan kahra-
man Üstat, efline rastlanmayacak bir mükemmeliyetle,
dürüst ad›mlarla, hakikî prensiplerle, bütün hayat›n›
iman ve ‹slâmiyete vakfetmifl, dünyevî hiçbir menfaat
aramadan, s›rf Allah r›zas› u¤runa çal›flm›flt›r. Hem ma-
dem, bütün kuvvetiyle, Nur Talebeleri de iman ve ‹slâmi-
yete Ehl-i Sünnet dairesinde hizmet için hayatlar›n› dahi
çekinmeden veriyor ve süflî menfaat peflinde de¤ildirler.
Ve madem, yüz binlerce Nur talebeleri bütün tazyik ve
tehditlere ra¤men bu hakikati fiilen ispat etmifller. Hem,
her talebe, bugün cereyan eden bat›l felsefenin akidele-
rine hakikî, mant›kî cevaplar vermek üzere yetiflmifller
ve yetifliyorlar. Hem, her ihtiyac›m›za Kur’ân cevap ve-
riyor; onda, lâz›m olan her hakikat sarih olarak vard›r.
Ve madem Kur’ân, en güzel flekilde ders veren, Allah’›n
hediyesi, bir nuru ve rahmetidir. Öyle ise, bu hazîne-i
rahmeti ve menba-i hakikati ders veren ve hakikî suret-
te gençli¤in ve avâm›n anlayabilece¤i bir flekilde bildiren
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 953
I
SPARTA
H
AYATI
iman:
inanç, itikat.
ispat:
do¤ruyu delillerle göster-
me.
istirham:
merhamet isteme,
merhamet dileme, yalvarma.
madem:
...den dolay›, böyle ise.
makbuliyet:
makbullük, be¤enil-
mifllik, geçerlilik.
mant›kî:
akla ve mant›k kaidele-
rine uygun, mant›kl›.
mecmua:
toplan›p, biriktirilmifl,
düzenlenmifl yaz›lar›n hepsi.
menba-› hakikat:
hakikatin, do¤-
runun, gerçe¤in kayna¤›.
menfaat:
fayda.
mükemmeliyet:
mükemmellik,
kusursuzluk, eksiksizlik.
mü’min:
iman eden, inanan.
nur:
ayd›nl›k, par›lt›, ›fl›k.
prensip:
temel fikir, temel bilgi,
esas, ilke.
rahmet:
flefkat, merhamet, ba-
¤›fllama ve esirgeyicilik.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Bediüz-
zaman Said Nursî’nin eserlerinin
ad›.
r›za:
raz› olma, hoflnutluk.
sarih:
aç›k, âflikar.
süflî:
afla¤›l›k, baya¤›, âdi.
suret:
biçim, flekil, tarz.
takdir:
be¤enme, be¤endi¤ini
belirtme.
talebe:
ö¤renci.
tazyik:
zorlama, bask›, s›k›nt› ver-
me.
tefekkür:
derin düflünme; eflya-
n›n hakikatini, yarat›c›n›n s›rlar›n›
kavramak ve ibret almak için zih-
nen ve kalben düflünme.
tehdit:
korkutma, gözda¤› ver-
me.
temîn:
sa¤lama.
vak›f:
ba¤›fllamak.
vaziyet:
durum.
akide:
iman, inan›lan ve itikat
edilen esas, inanç.
âlim:
ilim ile u¤raflan, ilim
adam›.
asr:
yüzy›l.
avam:
kültürlü, yüksek taba-
kadan olmayan; cahil halk ta-
bakas›.
bat›l:
bofl ve manas›z olan,
gerçe¤e uymayan, do¤ru ve
hakl› olmayan.
cereyan:
ak›m, fikir, sanat ve-
ya siyaset hareketi.
delil:
bir davay› ispata yara-
yan fley, burhan.
dellâl:
ilan eden, bir haberi
duyurmak için yüksek sesle
ba¤›rarak dolaflan kimse.
dua:
Allah’a yalvarma, niyaz.
dünyevî:
dünyaya ait.
ehl-i Sünnet:
‹slam’› ilk gün-
kü safiyetiyle kabul ederek
dinden olmayan fleyleri kar›fl-
t›rmay›p, Hz. Peygamberin
sünnetinden ve yolundan ay-
r›lmayanlar.
evvel:
önce.
felsefe:
madde ve hayat›
bafllang›ç ve gaye bak›m›n-
dan inceleyen ilim.
fiilen:
fiille, davran›fl ve hare-
ketle.
hakikat:
gerçek, esas.
hakikî:
gerçek.
hazine-i rahmet:
rahmet ha-
zinesi.
hususîyet:
hususîlik, ay›r›c›
özellik.
ihlâs:
samimiyet, bir ameli
baflka bir karfl›l›k beklemek-
sizin, s›rf Allah r›zas› için yap-
ma.
1...,943,944,945,946,947,948,949,950,951,952 954,955,956,957,958,959,960,961,962,963,...1390
Powered by FlippingBook