Onun el yazmas Kurân- Kerîmi ile bunun tefsiri
olan Risale-i Nur parçalar, birer hyanet-i vataniye evra-
k imifl gibi müsadere edilip savclklara devredildi.
Muhakemesine mevkufen devam edilerek yirmi ay
suçsuz yere hapishanede brakld.
Öyle bir an geldi ki, bu vakalarn cereyan etti¤i Afyon
hapishanesi, Allaha inanmaktan ve onun emirlerini ye-
rine getirmekten gayri hiçbir suçu olmayan masum va-
tandafllarla dolup taflt. Onlara reva görülen zulüm, ifl-
kence; fleytanlar bile dehflete düflürdü, ayyuka çkt, vah-
flet hâlini ald. Nasl Kudüs-i fierif Yahudîlerin vahfletine
ve peygamberlere yaplan zulümlere sahne olmuflsa, Af-
yon flehri de, insan haklarnn çi¤nenip vatandafl hakla-
rnn çarmha gerildi¤i ikinci bir flehir oldu.
14 Mays seçimleriyle çeyrek asrn diktatöryas zirüze-
ber edilip çatr çatr yklrken, millet, kendi mukaddera-
tna hâkim olmaktan duydu¤u hudutsuz bir sevinç içer-
sinde bayram ediyor.
14 Maystan sonra her fleyin de¤iflece¤ini beklerken,
yine görüyoruz ki, vali ve kaymakamlar eski alflkanlkla-
rna devamdalar.
Taharri memurlar yine konuflan iki-üç vatandafln pe-
flinde ve yine Bediüzzamann evi tarassut altnda. Öyle
ki, bir jandarma çavuflu bile elinde arama emri olmadan
Türkiye Cumhuriyeti kanunlaryla müeyyet bulunan
mesken masuniyetine tecavüz ediyor. Ve bu cüretkâr, bir
TARHÇE- HAYATI
| 969
I
SPARTA
H
AYATI
korunmuflluk.
mesken:
oturulan, ikamet olunan
yer.
mevkufen:
mevkuf olarak, tu-
tuklu olarak.
müeyyet:
do¤rulanmfl, tasdik ve
teyit edilmifl.
Muhakeme:
bir dava ile ilgili ta-
raflarn hakim huzuruna çkmala-
r, duruflma.
mukadderat:
Allah tarafndan
ezelde takdir olunmufl fleyler, ile-
ride meydana gelecek haller ve
olaylar, aln yazs.
müsadere:
toplatma, elden alma.
peygamber:
Allah tarafndan ha-
ber getirerek lahî emir ve yasak-
lar insanlara tebli¤ eden elçi, ne-
bi.
reva:
uygun, lâyk, yerinde.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Bediüz-
zaman Said Nursînin eserlerinin
ad.
Taharri:
sivil polis.
tarassut:
gözetme, göz altnda
tutma.
tecavüz:
saldrma, snrn aflma.
tefsîr:
Kurânn mana bakmn-
dan izah, açklamas.
vahflet:
ürkütücü ve korkunç
olan fley.
vaka:
vuku bulan, olay, hadise.
zirüzeber:
altüst, karmakarflk,
darmada¤n.
zulüm:
hakszlk, eziyet, iflkence.
asr:
yüzyl.
ayyuk:
semann en yüksek
yeri.
çarmh:
dört çivi, suçlunun öl-
dürülmek amacyla çivilendi¤i
haç biçimindeki dara¤ac.
cereyan:
akm, fikir, sanat ve-
ya siyaset hareketi.
cüretkâr:
cesur, cesaretli, yi-
¤it, delikanl, atlgan, gözü
pek.
dehflet:
büyük tehlike karfl-
snda korkma ve flaflrp kal-
ma.
diktatörya:
bütün siyasî ve
idarî yetkileri toplayarak hük-
metme.
evrak:
ifllem gören kâ¤tlar.
gayr:
baflka.
hâkim:
hükmeden.
hyanet-i vataniye:
vatan
hainli¤i, vatana hyanet etme.
hudutsuz:
snrsz.
iflkence:
bir kimseye verilen
maddî-manevî sknt, eziyet.
Kudüs-i fierif:
flerefli Kudüs
flehri.
Kurân- Kerîm:
Kurân; Hz.
Muhammede vahiyle indiri-
len en son lâhî kitap.
masum:
suçsuz, günahsz,
saf, temiz.
masuniyet:
dokunulmazlk,