Tarihçe-i Hayat - page 855

Risale-i Nur’a ve dolay›s›yla Nur fiakirtlerinin flahs-› ma-
nevîsine verip kendini adî bir hizmetkâr bilmesi kat’î is-
pat ediyor ki, flahs›n› be¤endirmeye çal›flmad›¤› ve iste-
medi¤i ve reddetti¤i hâlde, onun r›zas› olmadan baz›
dostlar› uzak bir yerden onun hakk›nda ziyade hüsnüzan
edip methetmeleri, bir makam vermeleriyle acaba hangi
kanun ile medar-› mes’uliyet olur ki, o bîçare hasta ve
çok ihtiyar ve garibin münzevi odas›na büyük bir cinayet
ifllemifl gibi kilidini k›r›p taharri memurlar›n› sokmak,
hem evrad›ndan ve levhalar›ndan baflka bir bahane bula-
mamak, acaba dünyada hiçbir kanun, hiçbir siyaset bu
taarruza müsaade eder mi?
Vatana ve millete ve ahlâka çok zararl› olan dinsizlerin
kitaplar›n›n intiflar›na ve komünistlerin neflriyat›na ser-
bestiyet kanunu ile iliflilmedi¤i hâlde, üç mahkeme me-
dar-› mes’uliyet olacak içinde hiçbir maddeyi bulmayan
ve millet ve vatan›n hayat-› içtimaiyesini ve ahlâk›n› ve
asayiflini temine yirmi seneden beri çal›flan ve bu mille-
tin hakiki bir nokta-i istinad› olan âlem-i ‹slâm›n uhuvve-
tini ve bu millete dostlu¤unu iâdeye ve o dostlu¤u takvi-
yesine tesirli bir surette çabalayan ve Diyanet Riyasetinin
ulemas› tenkit niyetiyle, Dâhiliye Vekilinin emriyle, üç ay
tetkikten sonra tenkit etmeyerek, tam k›ymetini takdir
edip “k›ymettar eser” diye Diyanet kütüphanesine konu-
lan
Zülfikar
ve
Asa-y› Mûsa
gibi ve —kabr-i Peygamberî
(aleyhissalâtü vesselâm) üzerinde alâmet-i makbuliyet
olarak
Asa-y› Mûsa
mecmuas›n› hac›lar gördükleri
hâlde— Nur eczalar›n› evrak-› muz›rra gibi toplay›p
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 855
A
FYON
H
AYATI
gamberin mezar›.
kat’î:
kesin, flüpheye ve tereddü-
de mahal b›rakmayan.
k›ymet:
de¤er.
k›ymettar:
k›ymetli, de¤erli.
komünist:
bütün mallar›n ortak-
lafla kullan›ld›¤› ve özel mülkiye-
tin olmad›¤› iddias›nda bulunan
düzen in mensubu olan kimse.
levha:
.
makam:
büyük yer, mevki.
mecmua:
toplan›p, biriktirilmifl,
düzenlenmifl yaz›lar›n hepsi.
medar-› mes’uliyet:
sorumluluk
sebebi.
medih:
övme.
münzevi:
inzivaya çekilen, köfle-
ye çekilmifl, yaln›z.
müsaade:
izin.
neflriyat:
yay›nlar.
nokta-i istinat:
dayanak noktas›,
güvenme ve itimat noktas›.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Bediüz-
zaman Said Nursî’nin eserlerinin
ad›.
r›za:
raz› olma, hoflnutluk.
flahs-› manevî:
manevî flah›s,
belli bir kifli olmay›p bir cemaatte
meydana gelen manevî flah›s.
flakirt:
talebe, ö¤renci.
serbestiyet:
serbestlik, rahat ve
serbest olma hâli.
suret:
biçim, flekil, tarz.
taarruz:
sald›rma, sataflma, ilifl-
me.
taharri:
sivil polis.
takdir:
be¤enme, be¤endi¤ini
belirtme.
takviye:
kuvvetlendirme, sa¤-
lamlaflt›rma, teyit ve tasdik etme.
tefsir:
Kur’ân’›n mana bak›m›n-
dan izah›, aç›klamas›.
temin:
sa¤lama.
tenkit:
elefltirme.
tetkik:
dikkatle araflt›rma, incele-
me.
uhuvvet:
kardefllik, din kardeflli-
¤i.
ulema:
âlimler, bilginler, ilim sa-
hipleri.
Vekil:
naz›r, bakan.
ziyade:
fazla, fazlas›yla.
adî:
basit, baya¤›, s›radan.
alâmet-i makbuliyet:
kabul
olundu¤unu belirtilen iflaret,
niflan v.b.
âlem-i ‹slâm:
‹slâm âlemi, ‹s-
lâm dünyas›.
Aleyhissalâtü vesselâm:
sa-
lât ve selâm onun üzerine ol-
sun’ anlam›nda Hz. Muham-
med’e dua.
asayifl:
emniyet, kanun ve ni-
zam hâkimiyetin sa¤lanmas›.
bahane:
as›l sebebi gizlemek
için ileri sürülen uydurma se-
bep.
bîçare:
çaresiz, zavall›.
Dâhiliye:
‹ç iflleri.
Diyanet Riyaseti:
Diyanet ‹fl-
leri Baflkanl›¤›.
ecza:
cüzler, parçalar, k›s›m-
lar.
evrak-› muz›rra:
zararl› ev-
rak, k⤛tlar, yapraklar.
evrat:
virtler, okunmas› âdet
olan dinî dualar.
garip:
gurbette, kendi mem-
leketinin d›fl›nda bulunan, ya-
banc›.
hakikî:
gerçek.
hayat-› içtimaiye:
sosyal ha-
yat, toplum hayat›.
hizmetkâr:
hizmet yapan
kimse, hizmetçi.
hüsn-i zan:
bir kimsenin ve-
ya bir hâdisenin iyili¤i hakk›n-
daki vicdanî ve iyi kanaat.
iade:
geri verme.
intiflar:
yay›lma, yayg›nlafl-
ma, neflrolunma.
ispat:
do¤ruyu delillerle gös-
terme.
kabr-i peygamberi:
Hz. Pey-
1...,845,846,847,848,849,850,851,852,853,854 856,857,858,859,860,861,862,863,864,865,...1390
Powered by FlippingBook