Tarihçe-i Hayat - page 728

sald›rtmaya hiçbir vecihle o cumhuriyetin düsturlar› mü-
saade etmez. Cumhuriyet beni dinleyecek diye flekvam›
yazd›m. Evet,
1
o
?«/
cn
ƒ r
dG n
ºr
©p
fn
h *G Én
æo
Ñ°r
ùn
M
derim.
‚ì
3
o
¬o
JÉn
c
n
ôn
Hn
h %G o
án
ªr
Mn
Qn
h r
ºo
µ
` r
«n
?n
Y o
?n
Ó°s
ùdn
G
2
@ o
¬n
fÉn
ër
Ño
°S /
¬p
ªr
°SÉp
H
Aziz, s›dd›k kardefllerim,
Hem manevî, hem maddî birkaç cihette sorulan bir
suale mecburiyet taht›nda bir cevapt›r.
Sual:
“Neden, ne dâhilde, ne hariçte bulunan cere-
yanlara ve bilhassa siyasetli cemaatlere hiçbir alâka pey-
da etmiyorsun? Ve Risale-i Nur ve flakirtlerini mümkün
oldu¤u kadar o cereyanlara temastan men ediyorsun?
Hâlbuki, e¤er temas etsen ve alâkadar olsan, birden,
binler adam Risale-i Nur dairesine girip, parlak hakikat-
lerini neflredeceklerdi. Hem bu kadar sebepsiz s›k›nt›lara
hedef olmayacakt›n.”
Elcevap:
Bu alâkas›zl›k ve içtinab›n en ehemmiyetli se-
bebi: Mesle¤imizin esas› olan ihlâs bizi menediyor. Çün-
kü, bu gaflet zaman›nda, hususan tarafgirâne mefkûreler
sahibi, her fleyi kendi mesle¤ine alet ederek, hatta dini-
ni ve uhrevî harekât›n› da, o dünyevî mesle¤e bir nevi
alet hükmüne getiriyor. Hâlbuki, hakaik-› imaniye ve hiz-
met-i Nuriye-i kudsiye, kâinatta hiçbir fleye alet olamaz.
R›za-i ‹lâhîden baflka bir gayesi olamaz. Hâlbuki, flimdiki
cereyanlar›n tarafgirâne çarp›flmalar› hengâm›nda bu
alâka:
ilgi, iliflki. ba¤.
alâkadar:
ilgili, iliflki.
Aziz:
izzetli, muhterem, sayg›n.
bilhassa:
özellikle.
cemaat:
topluluk, aralar›nda çe-
flitli ba¤lar bulunan insanlar top-
lulu¤u.
cereyan:
ak›m, fikir, sanat veya
siyaset hareketi.
cihet:
yön.
cumhuriyet:
siyasî mekanizmas›
seçimle kurulan, adalet ve huku-
kun üstünlü¤üyle temel hak ve
hürriyetleri sa¤lamay› amaçlayan
idare flekli.
dâhil:
iç, içerisi.
dünyevî:
dünyaya ait.
düstur:
kaide, esas, prensip.
ehemmiyetli:
önemli.
El-cevap:
cevap olarak.
gaflet:
dikkatsizlik, endiflesizlik,
Allah’tan uzaklafl›p nefsin arzula-
r›na dalmak.
hakaik-› imaniye:
imana ait ha-
kikatler, imanî gerçekler.
hakikat:
gerçek, esas.
harekât:
hareketler, davran›fllar;
tutumlar.
hariç:
d›flar›.
hengâm:
zaman, s›ra.
hizmet-i nuriye-i kudsiye:
Risa-
le-i Nur’un mukaddes hizmeti.
hususan:
bilhassa, özellikle.
hükmüne:
yerine, de¤erine.
içtinap:
çekinme, sak›nma, uzak
durma.
ihlâs:
samimiyet, bir ameli baflka
bir karfl›l›k beklemeksizin, s›rf Al-
lah r›zas› için yapma.
kâinat:
evren; yarat›lm›fl olan
fleylerin tamam›, bütün âlemler.
maddî:
madde ile alâkal›, cisma-
nî.
manevî:
manaya ait, maddî ol-
mayan.
mecburiyet:
mecbur olma, zaru-
rîlik durumu, zorunluluk.
mefkûre:
ülkü, gaye olan fley.
men:
yasak etme, engelleme,
mâni olma.
meslek:
gidifl, tutulan yol, sis-
tem.
müsaade:
izin.
neflir:
herkese duyurma, yay-
ma, tamim.
nevi:
çeflit, tür.
peyda:
meydana gelme, aç›-
¤a ç›kma.
R›za-y› ‹lâhî:
Allah’›n r›zas›,
hoflnutlu¤u.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursî’nin
eserlerinin ad›.
s›dd›k:
çok do¤ru, dürüst,
hakk› ve hakikati tereddütsüz
kabullenen.
sual:
soru.
flakirt:
talebe, ö¤renci.
flekva:
flikâyet.
taht:
alt.
tarafgirâne:
taraf tutarcas›na,
bir taraf› destekleyerek.
uhrevî:
ahirete dair, ahirete
ait.
vecih:
cihet, yön.
1.
Allah bize yeter; O ne güzel vekildir. (Al-i ‹mran Suresi, 173.)
2.
Allah’›n ad›yla. Onu her türlü kusur ve noksanl›ktan tenzih ederiz.
3.
Allah’›n selâm›, rahmeti ve berekât› üzerinize olsun.
728 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
E
M‹RDA/
H
AYATI
1...,718,719,720,721,722,723,724,725,726,727 729,730,731,732,733,734,735,736,737,738,...1390
Powered by FlippingBook