Tarihçe-i Hayat - page 726

t›ls›m›yla, benim ve Risale-i Nur’un program›m›z ve mes-
le¤imiz ve bilfiil semeresini gördü¤ümüz ve çal›flt›¤›m›z
ve gaye-i hareketimiz ve hedefimiz, ölümün idam-› ebe-
dîsinden iman-› tahkikî ile bîçareleri kurtarmak ve bu
mübarek milleti de her nevi anarflilikten muhafaza et-
mektir.
‹flte, Risale-i Nur, üç ehl-i vukuf heyetinin ve üç mah-
kemenin incelemesinden geçti¤i hâlde, bu iki vazife-i
kudsiyeden baflka, kastî olarak dünyaya, idareye, asayi-
fle dokunacak ciheti olmad›¤›na, yirmi senelik hayat›m
ve yüz otuz Risale-i Nur meydanda cerhedilmez bir hüc-
cettir.
Evet, mahkemece dava etti¤im ve benimle münase-
bettar bütün dostlar›m›n tasdiki alt›nda, yirmi seneden
beri hiç müracaat etmeyen ve on seneden beri hükûme-
tin erkânlar›n› —birkaç› müstesna olarak— bilmeyen ve
dört seneden beri dünya harbinden ve hâdisat›ndan hiç
haber almayan ve merak etmeyen bu bîçare mazlum Sa-
id, hiç imkân› var m› ki, ehl-i siyasetle u¤rafls›n ve idare-
ye iliflsin ve asayiflin ihlâline meyli bulunsun. E¤er zerre
miktar bulunsayd›, “Karfl›mda kimler var? Dünyada ne-
ler oluyor? Bana kim yard›m edecek?” diye sorufltura-
cakt›, merak edecekti, kar›flacakt›, hilelerle büyüklere hu-
lûl edecekti.
En elîm cüz’î bir hâdise fludur ki:
“Bir tecrid-i mutlak içinde her muhabereden kesilmifl
vaziyetimden kurtulmak için hapse girmeye bir bahane
anarfli:
her türlü düzen ve otori-
teye karfl› koyarak kar›fl›kl›¤›
meydana getirme durumu.
asayifl:
emniyet, kanun ve nizam
hâkimiyetin sa¤lanmas›.
bahane:
as›l sebebi gizlemek için
ileri sürülen uydurma sebep.
bîçare:
çaresiz, zavall›.
bilfiil:
bizzat kendi çal›flmas› ile,
kendi yaparak.
cerh:
yaralama, bir iddiay›, fikri
çürütme, reddetme.
cihet:
yön.
cüz’î:
küçük, az.
dava:
iddia.
ehl-i siyaset:
ülkenin idaresiyle
meflgul olanlar, siyaset adamlar›,
politikac›lar.
ehl-i vukuf:
hâkimler.
elîm:
fliddetli, çok dert ve keder
veren.
erkân:
reisler, ileri gelenler.
gaye-i hareket:
hareketin gayesi.
hâdisat:
hâdiseler, olaylar.
hâdise:
olay.
harp:
savafl.
hey’et:
bir toplulu¤u meydana
getiren kiflilerin bütünü, komite.
hulûl:
girme, dâhil olma, içine so-
kulma.
726 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
E
M‹RDA/
H
AYATI
hüccet:
delil.
idam-› ebedî:
dirilmemek
üzere yok olufl, ahiret inanc›
olmad›¤› için ölümü ebedî
yoklu¤a gitmek olarak gör-
me.
idare:
yönetim, memleket ifl-
lerinin yürütülmesi.
ihlâl:
bozma, zarar verme.
iman-› tahkikî:
tahkikî iman,
imana dair bütün meseleleri
inceleyip delil ve bürhan ile
inanma.
kastî:
bile bile yap›lan.
mazlum:
zulüm görmüfl, hak-
s›zl›¤a u¤ram›fl.
meslek:
gidifl, tutulan yol, sis-
tem.
muhabere:
haberleflme.
muhafaza:
koruma.
mübarek:
feyizli, bereketli,
kutlu.
münasebettar:
ilgili, alâkal›.
müracaat:
baflvurma, dan›fl-
ma.
müstesna:
istisna olan, hariç.
nevi:
çeflit, tür.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursî’nin
eserlerinin ad›.
semere:
meyve, güzel netice.
tasdik:
do¤rulama, onayla-
ma.
tecrid-i mutlak:
hiç kimseyle
görüflememek, tam bir yal-
n›zl›k.
t›ls›m:
herkesin bilip çözeme-
di¤i gizli s›r.
vazife-i kudsiye:
mukaddes
vazife, kutsal vazife.
vaziyet:
durum.
zerre:
pek ufak parça.
1...,716,717,718,719,720,721,722,723,724,725 727,728,729,730,731,732,733,734,735,736,...1390
Powered by FlippingBook