Tarihçe-i Hayat - page 718

En ziyade muhtaç oldu¤um ve hayat›mda en esasl›
düstur olan, hürriyetimdir. As›ls›z evham yüzünden, em-
salsiz bir tarzda hürriyetimin kay›tlar ve istibdadlar alt›na
al›nmas›, beni hayattan cidden usand›r›yor. De¤il hapis
ve zindan›, belki kabri bu hale tercih ederim. Fakat, hiz-
met-i imaniyede ziyade meflakkat ise, ziyade sevaba se-
bep olmas›, bana sab›r ve tahammül verir. Madem bu in-
saniyetli zatlar benim hakk›mda zulmü istemiyorlar; en
evvel benim meflru dairedeki hürriyetime dokundurma-
s›nlar. Ben ekmeksiz yaflar›m, hürriyetsiz yaflayamam.
Evet, on dokuz sene bu gurbette yaln›z iki yüz bank-
notla, fliddetli bir iktisat ve kuvvetli bir riyazet içinde ken-
dini idare ederek, hürriyetini ve izzet-i ilmiyesini muha-
faza için kimseye izhar-› hacet etmeyen ve minnet alt›na
girmeyen ve sadaka ve zekât ve maafl ve hediyeleri ka-
bul etmeyen bir adam, elbette iâfleden ziyâde adâlet için-
de hürriyete muhtaçt›r.
Evet, emsalsiz bir tazyik alt›nday›m. Bir-iki cüz’î nümû-
nesini beyan ediyorum:
•
Birisi
: Mahkemece, Risale-i Nur’un ilmî bir müdafa-
anamesi ve Ankara’n›n yedi makamat›na ve Reisicum-
hura müdafaat›mla beraber gönderilen ve neticede An-
kara ehl-i vukufunun takdiriyle beraatimize bir sebep
olan ve hapis arkadafllar›m›n bana bir yadigâr ve hat›ra
olmak üzere güzel yaz›lar›yla birkaç nüshas› yaz›lan ve
elimde bulunan ve Denizli zab›tas› görüp iliflmeyen ve
Afyon polishanesinde bir gece ve buran›n zab›tas›nda da
banknot:
k⤛t para.
beraat:
temize ç›kma, suçsuz ol-
du¤u anlafl›lma.
beyan:
aç›klama, bildirme, izah.
cidden:
ciddî olarak, gerçek ola-
rak.
cüz’î:
küçük, az.
düstur:
kaide, esas, prensip.
ehl-i vukuf:
hâkimler.
emsalsiz:
benzersiz.
evham:
vehimler, zanlar, kurun-
tular.
evvel:
önce.
gurbet:
yabanc› yere gidip kal-
ma, do¤up büyünülen yerler d›-
fl›nda kalma.
hizmet-i imaniye:
iman ve
Kur’ân hakikatlerinin ikna edici
ve ilmî delillerle anlafl›lmas›na
hizmet etme.
iafle:
geçindirme, besleme, yaflat-
ma.
idare:
tutum, yerinde harcama.
iktisat:
tutum, lüzumundan fazla
veya eksik harcamalardan kaç›n-
ma.
ilmî:
ilim ile ilgili, ilme dair.
insaniyet:
insanl›k, insanl›k mahi-
yeti.
istibdat:
idarede görülen her tür-
lü kanun d›fl› tazyik, bask›.
izhar-› hacet:
ihtiyac›, oldu¤unu
bildirme, ihtiyac›n› söyleme.
izzet-i ilmiye:
ilmin izzeti, ilmin
gerektirdi¤i a¤›rbafll›l›k.
Madem:
...den dolay›, böyle ise.
makamat:
makamlar.
meflakkat:
zahmet, s›k›nt›, güç-
lük, zorluk.
meflru:
fleriata uygun, fleriat›n
müsaade etti¤i fley.
minnet:
bir iyilik karfl›s›nda yük
alt›nda kalma, kendini manevî
olarak borçlu hissetme.
muhafaza:
koruma.
müdafaaname:
müdafaa metni,
savunma mektubu, savunma di-
lekçesi.
718 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
E
M‹RDA/
H
AYATI
müdafaat:
müdafaalar, sa-
vunmalar.
numune:
örnek.
nüsha:
birbirinin ayn› olan
suretlerin her biri.
polishane:
polisevi.
Reisicumhur:
halk›n reisi,
cumhurbaflkan›.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursî’nin
eserlerinin ad›.
riyazet:
nefsi terbiye, dünya
lezzetlerinden ve rahat›ndan
sak›nma; perhizle, kanaatle
yaflama.
sab›r:
dayanma, katlanma,
zorluklara dayanma gücü.
sadaka:
Allah r›zas› için ihti-
yaç sahibi fakirlere yap›lan
yard›m.
tahammül:
zora dayanma,
kötü ve güç durumlara karfl›
koyabilme, katlanma.
takdir:
be¤enme.
tarz:
biçim, flekil.
tazyik:
zorlama, bask›, s›k›nt›
verme.
yadigâr:
bir kimseyi veya
olay› hat›rlatan eflya veya
kimse.
zab›ta:
flehir güvenli¤ini sa¤-
lamakla vazifeli bulunan ida-
re, polis.
zat:
kifli, flah›s.
zindan:
hapishane.
ziyade:
fazla, fazlas›yla.
zulüm:
haks›zl›k, eziyet, ifl-
kence.
1...,708,709,710,711,712,713,714,715,716,717 719,720,721,722,723,724,725,726,727,728,...1390
Powered by FlippingBook