Tarihçe-i Hayat - page 708

Üstat, k›rlara ilk önce yaya olarak ç›kard›; sonra fay-
tonla gezmeye bafllam›flt›r. Ücretsiz bir gün dahi arabaya
bindi¤i görülmemifltir. Biz kendisine ancak masraf›n› ida-
re edecek derecede fiyat›n› söyler, “Bunun burada fiyat›
budur” derdik. Mutlaka bizim söyledi¤imizden fazlas›n›
bize verir ve “Fiyat›n› vermezsem olmaz. Nas›l mukabili-
ni vermedi¤im bir lokma hediye beni hasta ediyor;
bunun da ücretini vermeliyim ve vermeye mecburum”
derdi.
Daha ziyade bahar, yaz ve güz mevsiminde gezer, k›-
fl›n da ara s›ra k›ra ç›kard›. Emirda¤’›n›n dört taraf› aç›k-
l›kt›r. Buralarda Nurlar›n tashihine çal›flt›¤› müteaddit
dershaneleri vard›r.
Emirda¤’›na yerleflmesinden itibaren daimî tarassut al-
t›nda bulundu¤undan ve k›rlara ç›kt›¤› zaman da çok de-
fa jandarma ve bekçilerle takip edilmesinden dolay› yal-
n›z gezer, yaln›z oturur, yaln›z çal›fl›rd›. Tâ 1947 senesi-
ne kadar böyle devam etti. Yaln›z faytonunu idare eden
bir talebesi, yolda refakat eder, oturdu¤u zaman yaln›z
bafl›na kal›rd›.
K›rlarda ekseriyetle tashihatla meflgul oluyordu. Bir
müddet el yaz›lar›n› tashihle vakit geçirirdi. Sonra, Ispar-
ta ve ‹nebolu’daki fedakâr talebeleri, birer teksir makine-
si elde ederek, Nur mecmualar›n› ço¤altmaya bafllad›lar.
Üstat, bundan sonra tashih için kendisine gelen mecmu-
alar› tashihe bafllad›.
Üstat, Nurlar›n yaz›lmas›na, teksirine çok ehemmiyet
verirdi. “
Risale-i Nur, bu asr› ve gelecek as›rlar› tenvir
as›r:
yüzy›l.
daimî:
sürekli, devaml›.
ehemmiyet:
önem, de¤er, k›y-
met.
ekseriyetle:
daha ziyadesiyle,
çoklukla, ço¤unlukla.
fedakâr:
kendini veya flahsî men-
faatlerini hiçe sayan, feda eden.
güz:
sonbahar.
idare:
bir ifli yürütme, çekip çevir-
708 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
E
M‹RDA/
H
AYATI
me.
idare:
tutum, yerinde harca-
ma.
mecmua:
toplan›p, biriktiril-
mifl, düzenlenmifl yaz›lar›n
hepsi.
mukabil:
karfl›l›k.
müddet:
süre, zaman.
müteaddit:
çeflitli, bir çok.
refakat:
refiklik arkadafll›k.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursî’nin
eserlerinin ad›.
talebe:
ö¤renci.
tarassut:
gözetme, göz alt›n-
da tutma.
tashih:
bas›lacak bir eserin
dizgilerini kontrol ederek
yanl›fllar› düzeltme.
tashihat:
düzeltmeler, tas-
hihler.
teksir:
ço¤altma, ço¤altma
makinesi.
tenvir:
nurland›rma, ayd›nlat-
ma, ›fl›kland›rma.
ziyade:
fazla, fazlas›yla.
1...,698,699,700,701,702,703,704,705,706,707 709,710,711,712,713,714,715,716,717,718,...1390
Powered by FlippingBook