bir vali ve bir mebusundan baflka hiçbir erkânn ve bü-
yük memurlarn bilmiyor ve tanmyor ve tanmaya me-
rak etmemifl. Ve üç senedir Harb-i Umumîyi ne sormufl,
ne bilmifl, ne merak etmifl, ne radyo dinlemifl. Ve intiflar
eden yüz otuz telifatndan yirmi sene zarfnda yüz bin
adamn, dikatle okuduklar hâlde, ne idareye, ne asayifle,
ne vatana, ne millete hiçbir zarar, hükûmet görmemifl,
befl vilâyetin dikkatli zabtalar ve taharri memurlar ve
mahkeme ifliyle ifltigal eden üç vilâyetin ve merkez-i hü-
kûmetin dört adliyelerinin a¤r ceza mahkemeleri en ufak
bir suç bulmamfl ki, tahliyelerine mecbur oldular. E¤er
bu adamn dünya ifltihas ve siyasete meyli olsayd, hiç
imkân var m ki, bir tereflfluhat ve emareleri bulunma-
sn? Hâlbuki, mahkeme safahatnda hiçbir emare bula-
madlar ki, muannit bir müddeiumumî, mecbur olup, vu-
kuat yerinde imkânat istimal ederek, mükerreren, iddi-
anamesinde yapabilir demifl ve yapmfl dememifl. Ya-
pabilir nerede, yapmfl nerede? Hatta mahkemede Said
ona demifl: Herkes bir katli yapabilir. Bu iddianz ile her-
kesi ve sizi mahkemeye vermek lâzm geliyor.
Elhasl, ya bu adam tam divanedir ki bu derece deh-
fletli umur-i dünyaya karfl lâkayt kalyor; veyahut bu va-
tann ve bu milletin en büyük bir saadetine ihlâsla çalfl-
mak için, hiçbir fleye tenezzül etmez ve ehemmiyet ver-
mez. Öyle ise, bunu taciz ve tazyik etmek, vatan ve mil-
lete ve asayifle bir nevi ihanettir. Ve onun hakknda bu
çeflit evham etmek, bir divaneliktir.
è
asayifl:
emniyet, kanun ve nizam
hâkimiyetin sa¤lanmas.
dehfletli:
ürkütücü, korkunç.
divane:
deli, akl baflnda olma-
yan.
ehemmiyet:
önem, de¤er, ky-
met.
Elhâsl:
hâsl, netice itibariyle, k-
saca.
emare:
alâmet, belirti, niflan.
erkân:
reisler, ileri gelenler.
evham:
vehimler, zanlar, kurun-
tular.
Harb-i Umumî:
genel harp, dün-
ya savafl.
idare:
yönetim, memleket iflleri-
nin yürütülmesi.
iddia:
davaya kalkflma, dava et-
me.
iddianame:
iddia yazs, savcnn
bir dava konusundaki iddialarn
toplamfl oldu¤u, isnat etti¤i suç
ve delilleri de içine alan yazs.
ihanet:
hainlik, kötülük etme.
ihlâs:
samimiyet, bir ameli baflka
bir karfllk beklemeksizin, srf Al-
lah rzas için yapma.
imkânat:
imkânlar olabilirlilikler,
olmas ve olmamas ihtimal dâhi-
linde olanlar.
intiflar:
yaylma, yaygnlaflma,
neflrolunma.
istimal:
kullanma.
714 |
BEDÜZZAMAN SAD NURSÎ
E
MRDA/
H
AYATI
ifltigal:
bir iflle u¤raflma, mefl-
gul olma.
ifltiha:
fazla istek, arzu.
katl:
öldürme.
lâkayt:
kaytsz, ilgisiz.
mebus:
milletvekili.
merkez-i hükümet:
hükü-
met merkezi, ülkeyi idare
merkezi.
muannit:
inatç, ayak dire-
yen.
müddeiumumî:
savc.
mükerreren:
mükerrer ola-
rak, tekrar olarak, tekrar be
tekrar.
nevî:
çeflit, tür.
saadet:
mutluluk.
safahat:
safhalar, devreler.
taciz:
rahatsz etme, huzur-
suz klma, skmak.
taharri:
sivil polis.
tahliye:
tutukluyu serbest b-
rakma.
tazyik:
zorlama, bask, sknt
verme.
telifat:
telifler, kaleme alnan
eserler, yazlanlar.
tenezzül:
kendine aykr dü-
flen bir ifli veya durumu kabul
etme, alçalma.
tereflfluhat:
damlamalar, s-
zntlar; kesin olmayan haber-
ler.
umur- dünya:
dünya iflleri.
vilâyet:
il.
vukuat:
vuku bulan fleyler,
hâdiseler, olaylar.
zabta:
flehir güvenli¤ini sa¤-
lamakla vazifeli bulunan ida-
re, polis.
zarfnda:
süresince.