Tarihçe-i Hayat - page 717

neticesinde, bir hakikî sebep cezam›za bulmamas›, bu
davaya cerh edilmez bir flahittir.
Evet, eserler tesirlidir. Fakat, millet ve vatan›n tam
menfaatine ve hiçbir zarar dokundurmadan yüz bin ada-
ma kuvvetli iman-› tahkikî dersi vermekle, saadet ve ha-
yat-› ebediyelerine tam hizmette tesirlidir. Denizli Hapis-
hanesinde, k›smen a¤›r ceza ile mahkûm yüzler adam,
yaln›z
Meyve Risalesi’
yle gayet uslu ve mütedeyyin sure-
tine girmeleri; hatta iki üç adam› öldürenler, onun der-
siyle daha tahta bitini de öldürmekten çekinmeleri ve o
hapishane müdürünün ikrar›yla, hapishanenin bir terbi-
ye medresesi hükmünü almas›, bu müddeaya reddedil-
mez bir senettir, bir hüccettir.
Evet, beni her fleyden tecrit etmek, iflkenceli bir azap
ve katmerli bir zulümdür ve bu millete gadirli bir h›yanet-
tir. Çünkü, otuz k›rk sene, hayat›m› bu millet içinde ge-
çirdi¤im hâlde, temas›mdan hiç zarar görmedi¤ine ve bu
dindar millet çok muhtaç oldu¤u kuvve-i maneviye ve te-
selli ve kuvvet-i imaniye menfaatini gördü¤üne kat’î bir
delili; bu kadar aleyhimde olan fliddetli propagandalara
bakmayarak her tarafta Risale-i Nur’a fevkalâde tevec-
cüh ve ra¤bet göstermeleri, hatta itiraf ederim, yüz de-
rece haddimden ziyade lây›k olmad›¤›m büyük iltifat et-
mesidir.
Ben iflittim ki, benim iafleme ve istirahatime buradaki
hükûmet müracaat etmifl, kabul cevab› gelmifl. Ben bun-
lar›n insaniyetine teflekkürle beraber, derim:
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 717
E
M‹RDA/
H
AYATI
güç, moral.
kuvvet-i imaniye:
iman kuvveti.
mahkûm:
bir mahkemece hü-
küm giymifl, hükümlü.
medrese:
e¤itim ve ö¤retim ku-
rumu.
menfaat:
fayda.
müddea:
dava olunan fley, dava-
c›n›n iste¤i.
müracaat:
baflvurma, dan›flma.
mütedeyyin:
dinin emirlerini ek-
siksiz yerine getiren, dindar, dine
ba¤l›.
propaganda:
bir inanç, düflünce,
doktrin v.b. ni baflkalar›na tan›t-
mak, benimsetmek amac›n› gü-
den ve çeflitli vas›talarla yap›lan
faaliyet.
ra¤bet:
afl›r› istekli olma hâli.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Bediüz-
zaman Said Nursî’nin eserlerinin
ad›.
saadet:
mutluluk.
senet:
dayan›lacak ve güvenile-
cek fley, kuvvetli delil olabilecek
söz.
suret:
biçim, tarz, görünüfl.
tecrit:
bir kiflinin baflka bir insan
veya nesneyle olan iliflkisini kes-
me.
terbiye:
e¤itim; iyi ahlâk, sayg› ve
edep ö¤renme.
teselli:
avutma, ac›s›n› dindirme.
teveccüh:
yönelme, sevgi, ilgi.
ziyade:
fazla, fazlas›yla.
zulüm:
haks›zl›k, eziyet, iflkence.
aleyh:
ona karfl›, onun üzeri-
ne.
azap:
ceza, büyük s›k›nt›, flid-
detli ac›.
cerh:
yaralama, bir iddiay›,
fikri çürütme, reddetme.
delil:
bir davay› ispata yara-
yan fley, bürhan.
dindar:
dinî kaidelere hakk›y-
la riayet eden, dininin emirle-
rini yerine getiren, mütedey-
yin.
fevkalâde:
ola¤anüstü.
gadir:
zulüm, hainlik.
gayet:
son derece.
hakikî:
gerçek.
hayat-› ebediye:
ebedî ve
sonsuz hayat, ahiret hayat›.
h›yanet:
hainlik, kendine
olan güveni kötüye kullanma.
hüccet:
delil.
iafle:
geçindirme, besleme,
yaflatma.
ikrar:
tasdik ve kabul etme,
do¤rulama.
iltifat:
ilgi gösterme, yüzünü
çevirip bakma.
iman-› tahkikî:
tahkikî iman,
imana dair bütün meseleleri
inceleyip delil ve bürhan ile
inanma.
insaniyet:
insanl›k, insanl›k
mahiyeti.
istirahat:
dinlenme, rahatla-
ma.
kat’î:
kesin, flüpheye ve te-
reddüde mahal b›rakmayan.
katmer:
bir fleyin kat kat ol-
mas›, çok yaprakl› oluflu.
k›smen:
k›smî olarak, baz›
yönden.
kuvve-i manevîye:
manevî
1...,707,708,709,710,711,712,713,714,715,716 718,719,720,721,722,723,724,725,726,727,...1390
Powered by FlippingBook