dokuz ay bütün mahrem ve gayr-i mahrem evraklarmz-
da ve risalelerde millete ve vatana bir zararl maddeyi ve
mucib-i ceza bir yanlfl görmedi¤inden, elbette Risale-i
Nurun bu vatanda gayet küllî ve büyük hukuku var. Bu
küllî ve çok ehemmiyetli hukuku nazara almayp, adî ev-
raklar gibi müsadere ederek, millete ve takviye-i imana
muhtaç bîçarelere pek büyük bir hakszl¤ nazara alma-
mak ve adî bir adamn cüzî ve küçük bir hakkn ehem-
miyetle nazara almak; adliyenin mâhiyetine ve adaletin
hakikatine hiçbir cihetle yakflmaz, diye size hatrlatyo-
ruz.
Doktor Dozynin (Dozi) ve sair zndklarn eserlerine
iliflmemek, Risale-i Nura iliflmek, gazab- lâhînin celbi-
ne bir vesile olabilir diye korkuyoruz. Cenab- Hak, size
insaf ve merhamet ve bize de sabr ve tahammül ihsan
eylesin. Âmin.
Gayr-i resmî, fakat
tecrid-i mutlakta
Said Nursî
@ò
adî:
basit, baya¤, sradan.
Âmin:
Yâ Rabbi! Öyle olsun, ka-
bul eyle! anlamnda duann so-
nunda söylenir.
bîçare:
çaresiz, zavall.
celp:
çekme, çekifl, kendine çek-
mek.
cihet:
yön.
cüzî:
küçük, az.
ehemmiyet:
önem, de¤er, ky-
724 |
BEDÜZZAMAN SAD NURSÎ
E
MRDA/
H
AYATI
met.
ehemmiyetli:
önemli.
evrak:
ifllem gören kâ¤tlar.
gayet:
son derece.
gayr- mahrem:
mahrem ol-
mayan, gizli ve özel olmayan.
Gayr- resmî:
resmî olmayan.
gazab- lâhî:
Allahn gazab,
lâhî gazap.
hakikat:
gerçek, esas.
ihsan:
ba¤fllama, ikram et-
me, lütuf.
küllî:
umumî, genel, bütün
olan.
mahiyet:
bir fleyin asl, esas,
tabiat, niteli¤i.
mahrem:
herkesçe bilinme-
mesi gereken, gizli.
mucib-i ceza:
ceza gerekti-
ren.
müsadere:
toplatma, elden
alma.
nazar:
bakfl, dikkat.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursînin
eserlerinin ad.
sabr:
dayanma, katlanma,
zorluklara dayanma gücü.
sair:
di¤er, baflka, öteki.
tahammül:
zora dayanma,
kötü ve güç durumlara karfl
koyabilme, katlanma.
takviye-i iman:
iman takvi-
yesi, inancn kuvvetlenmesi.
tecrid-i mutlak:
hiç kimseyle
görüflememek, tam bir yal-
nzlk.
vesile:
arac, vasta.
zndk:
Allaha ve ahirete
inanmayan, Allah inkâr
eden, imansz, münkir.