Tarihçe-i Hayat - page 694

binlerin fevkinde ço¤alm›flt›r. Risaleler teksir ile neflre
bafllanm›fl ve k›sa bir müddet içinde 1948 senesi baflla-
r›nda (23 Ocak 1948) Üstad ve talebeleri üçüncü defa
olarak tekrar hapse al›nm›flt›r.
Evvelâ üç sene kadar Emirda¤’›nda ikamet edebilen
Said Nursî, hapisten sonra tekrar Emirda¤’›nda üç-dört
sene kadar kalm›fl ve sonra Isparta’ya yerleflmifltir.
Ve flimdi doksan yafl›na yaklaflan ve tebdil-i havaya
çok muhtaç olan Üstat, aras›ra Emirda¤’›na gelip ika-
metgâh› olan Dershane-i Nuriyede kalmaktad›r.
fiimdilik Emirda¤ hayat›n›n ilk k›sm› ki, Afyon hapsi-
ne kadar olan safhas› zikredilecek, bilahere Afyon hap-
sini müteakip tekrar Emirda¤’›ndaki hayat›, hizmet-i Nu-
riyesi beyan edilecektir. Emirda¤’›ndaki hayat›, evvelki
hayat›na nisbeten çok daha flaflaal›d›r. Hem, musibet ve
ithamlara daha ziyade hedef olmufl, daimî tarassuda,
hatta imhaya maruz kalm›flt›r. Bununla beraber, Risale-i
Nur genifl dairede yay›lm›fl, üniversite, memurlar ve ehl-i
siyaset muhitinde okunmaya bafllanm›flt›r.
Üstad›n Emirda¤’›na nefyinden sonra aleyhinde pek
insafs›zca iftiralar yap›ld›¤› ve çok genifl bir dairede ya-
lanlarla isnadlara giriflildi¤i münasebetiyle ve Nurlar›n
harika neflri dolay›s›yla bir hakikati, bu Mukaddemede
beyan etmek lâz›m geldi. fiöyle ki:
Bizim, Said Nursî’nin ayn-› hakikat olan ahval ve ha-
rekât ve hizmetinde görünen harikalar› beyan etmemiz-
den murad›m›z, okuyucular›n nazar-› isti¤raplar›n› celp
ahval:
hâller, durumlar.
aleyh:
ona karfl›, onun üzerine.
ayn-› hakikat:
hakikatin asl›, ger-
çe¤in tâ kendisi.
beyan:
aç›klama, bildirme, izah.
bilahare:
sonra, sonradan, sonra-
lar›.
celp:
çekme, çekifl, kendine çek-
mek.
daimî:
sürekli, devaml›.
dershane-i Nuriye:
Nur dersha-
nesi, nur medresesi, Risale-i Nur
okunan ve okutulan yerler.
ehl-i siyaset:
ülkenin idaresiyle
meflgul olanlar, siyaset adamlar›,
politikac›lar.
evvel:
önce.
Evvelâ:
birinci olarak, her fleyden
önce, ilk olarak.
fevkinde:
üstünde.
hakikat:
gerçek, esas.
harekât:
hareketler, davran›fllar;
tutumlar.
harika:
ola¤anüstü vas›flar tafl›-
yan ve hayranl›k hissi uyand›ran.
hizmet-i Nuriye:
Nur hizmeti, Ri-
sale-i Nur için çal›flma.
iftira:
asl› olmadan birine suç
yükleme, olmayan bir suçu bafl-
kas›na yükleme.
ikamet:
oturma, bir yerde kalma.
ikametgâh:
ikamet yeri, oturulan
yer, ev, hane.
694 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
E
M‹RDA/
H
AYATI
imha:
ortadan kald›rma,
mahvetme.
isnat:
dayand›rma, mal etme,
bir fleyi bir kimseye ait gös-
terme.
itham:
suç isnat etme, suçla-
ma.
maruz:
bir fleyin etkisi ve te-
siri alt›nda bulunma.
muhit:
yöre, çevre.
Mukaddeme:
girifl, bafllangݍ,
önsöz.
murat:
maksat, meram.
musibet:
felâket, belâ.
müddet:
süre, zaman.
münasebet:
vesile, -dan do-
lay›.
müteakip:
den sonra.
nazar-› isti¤rap:
hayret bak›-
fl›, garip ve flafl›rt›c› bularak
bakma.
nefiy:
sürgün etme, cezalan-
d›rarak baflka bir yerde ika-
met etmeye mecbur etme.
neflir:
kitap yazma, basma,
ç›karma; herkese duyurma,
yayma.
nispeten:
nispetle, k›yaslaya-
rak.
Risale-i Nur:
Nur Risalesi, Be-
diüzzaman Said Nursî’nin
eserlerinin ad›.
safha:
devre, merhale.
flaflaa:
gösterifl, debdebe.
talebe:
ö¤renci.
tarassut:
gözetme, göz alt›n-
da tutma.
tebdil-i hava:
hava de¤iflikli-
¤i.
teksir:
ço¤altma, ço¤altma
makinesi.
ziyade:
fazla, fazlas›yla.
1...,684,685,686,687,688,689,690,691,692,693 695,696,697,698,699,700,701,702,703,704,...1390
Powered by FlippingBook