Ve madem Kurânn dörtten birisi haflir ve ahirettir ve
bin âyâtyla onun ispatna çalflr ve onu haber verir;
elbette Kurânn hakkaniyetine flahadet ve delâlet eden
bütün hüccetler ve deliller ve bürhanlar, dolaysyla ahi-
retin vücuduna ve tahakkukuna ve açlmasna dahi delâ-
let ve flahadet ederler.
flte bak, bu rükn-i imanî ne kadar kuvvetli ve katî ol-
du¤unu gör.
ó
@
ò
ahiret:
öbür dünya, öteki dünya,
kyametten sonra kurulacak olan
âlem
Aleyhissalâtü Vesselâm:
Salât
ve selâm onun üzerine olsun,
anlamnda Peygamberimiz Hz.
Muhammedin (a.s.m.)ismini du-
yunca söylenmesi sünnet olan
692 |
BEDÜZZAMAN SAD NURSÎ
D
ENZL
H
AYATI
dua.
ayat:
Kurân ayetleri
bürhan:
delil, ispat, tank,
hüccet
daimî:
sürekli, devaml.
delâlet:
delil olma, gösterme
delil:
bir davay, meseleyi is-
pata yarayan fley, bürhan,
beyyine
elbette:
kesinlikle, mutlaka,
flüphesiz
hakkaniyet:
do¤ruluk, ger-
çeklik.
hüccet:
delil, ispat, burhan;
bir iddiânn do¤rulu¤unu is-
pat için gösterilen vesika,
senet
ispat:
delil ve flahit gös-
tererek do¤ruyu ortaya koy-
ma, do¤ruyu delillerle göster-
me
katî:
kesip atan, flüpheye ve
tereddüde mahal brak-
mayan, kesin, flüphesiz
müddea:
iddia olunan, iddia
edilen fley
nübüvvet:
nebilik, peygam-
berlik, Allahn elçili¤i, pey-
gamberlik hâl ve flân.
rükn-i imanî:
imana ait esas,
imann esas.
sdk:
do¤ruluk, gerçeklik,
hakikat
flahadet:
flahit olma, flahitlik,
tanklk
tahakkuk:
gerçekleflme,
meydana gelme, olma
Vahdaniyet:
Allahn birli¤i ve
varl¤, Allahn bir oluflu.
vücut:
var olma, var olufl, var-
lk
zat:
kifli, flahs, fert