Tarihçe-i Hayat - page 675

zehirli sine¤in eliyle bizlere flifal›, tatl› bal› yedirdi¤i ve el-
siz bir böce¤in eliyle en yumuflak ipe¤i bizlere giydirdi¤i
gibi, bir avuç kadar küçücük çekirdeklerde, tohumcuklar-
da binler batman taamlar› bizim için saklayan ve ihtiyat
zahiresi olarak o küçücük depolarda yerlefltiren bir rah-
met, bir flefkat, elbette, hiç flüphe olamaz ki, bu derece
nazeninâne besledi¤i bu sevimli ve minnettarlar› ve pe-
restiflkârlar› olan mü’min insanlar› idam etmez. Belki,
onlar› daha parlak rahmetlere mazhar etmek için hayat-›
dünyeviye vazifesinden terhis eder” diye,
Rahîm
ve
Ke-
rîm
isimleri sualimize cevap veriyorlar, “el-Cennetü hak-
kun” diyorlar.
Hem, “Madem biz gözümüzle görüyoruz ki, umum
mahlûklarda ve zemin yüzünde öyle bir Hikmet Eli iflliyor
ve öyle bir adalet ölçüleriyle ifller dönüyor ki, akl-› befler
onun fevkinde düflünemiyor. Meselâ, insan›n bin cihaza-
t›na tak›lan hikmetlerinden yaln›z bir küçük çekirdek ka-
dar kuvve-i haf›zas›nda, bütün tarihçe-i hayat›n› ve ona
temas eden hadsiz hadisat› o kuvvecikte yaz›p, onu bir
kütüphane hükmüne getirip ve insan›n haflirde muhake-
mesi için neflrolacak olan defter-i a’malinin bir küçük se-
nedi olarak her vakit hat›rlatmak s›rr›yla, her insan›n eli-
ne vererek dima¤›n›n cebine koyan bir ezelî hikmet; ve
bütün masnuatta gayet hassas mizanlar ile azalar›n› yer-
lefltiren, mikroptan gergedana, sinekten simurga kuflu-
na, bir çiçekli nebattan milyarlar, trilyonlarla çiçekler
açan bahar çiçe¤ine kadar israfs›z ölçülerle bir tenasüp,
bir muvazene, bir intizam ve bir cemal içinde masnuat›
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 675
D
EN‹ZL‹
H
AYATI
israf:
gereksiz yere harcama, har-
camalarda afl›r› gitme, ihtiyaçtan
fazlas›n› harcama, savurganl›k.
Kerîm:
yaratt›klar›na karfl›l›k
beklemeden ba¤›flta bulunan,
kullar›na nimetler ihsan eden, gü-
nahlar› örten, günah iflleyen affe-
den, Allah.
kuvve:
kuvvet, güç
kuvve-i haf›za:
haf›za gücü, h›f-
zetme, unutmama kuvveti.
madem:
çünkü, için, de¤il mi ki,
...den dolay›, böyle ise, hele.
mahlûk:
halk edilmifl, yarat›lm›fl,
yarat›k, Allah taraf›ndan yarat›l-
m›fl, yarat›k.
masnuat:
sanatla yap›lm›fl fleyler
mazhar:
nail olma, flereflenme,
kavuflma; nail olmufl, eriflmifl, ka-
vuflmufl
meselâ:
misal olarak, flunun gibi,
söz gelifli, faraza.
minnettar:
bir iyili¤e karfl› min-
net duyan
mizan:
ölçü
muhakeme:
iki taraf› dinleyip
hüküm verme, hakimin taraflar›
dinleyip hüküm vermesi, yarg›la-
ma
muvazene:
denge
mü’min:
iman eden, inanan
nebat:
topraktan biten, yetiflen
her türlü fley, bitki.
Rahîm:
merhamet eden, çok
merhametli olan, esirgeyen, ko-
ruyan, ac›yan Allah.
rahmet:
Allah’›n kullar›n› esirge-
mesi, onlara ac›y›p ba¤›fllamas›,
onlara maddî ve manevî nimetler
vermesi, onlar›n günahlar›n› sil-
mesi
simurga:
efsanevî zümrüd-ü an-
ka kuflu
sual:
soru
flefkat:
ac›yarak ve esirgeyerek
sevme, içten ve karfl›l›ks›z mer-
hamet, karfl›l›k beklemeden yar-
d›m etme
taam:
yemek, yenilen fley, yiye-
cek, afl.
tenâsüb:
uyma, uygunluk, birbiri-
ni tutma
terhis:
izin verme, müsaade et-
me, serbest b›rakma
umum:
hep, bütün, cümle, her-
kes
zahîre:
gerekti¤i zaman harcan-
mak üzere ambarda saklanan
hububat, yiyecek.
adalet:
her hak sahibine hak-
k›n›n tam ve eksiksiz verilme-
si, hakkaniyet, âdillik
akl-› befler:
insan akl›.
batman:
eski a¤›rl›k ölçüle-
rinden olup, iki okka ile sekiz
okka aras›nda de¤iflen a¤›rl›k
ölçüsü.
cemal:
güzellik, iç ve d›fl gü-
zelli¤i
cihazat:
uzuvlar, organlar.
defter-i a’mal:
insanlar›n iflle-
di¤i ve yapt›¤› fleylerin kay-
dedildi¤i defter; amellerin
defteri.
dima¤:
ak›l, fluur.
elbette:
kesinlikle, mutlaka,
flüphesiz
ezelî:
ezele mensup, ezel ile
ilgili, öncesiz, bafllang›çs›z.
fevk:
üst, üst taraf, yukar›,
üzeri.
gayet:
çok, fazla, son derece
hâdisat:
yeni olan fleyler, ha-
diseler, olaylar.
hassas:
incelikli, en ufak ölçü-
leri sa¤l›kl› ve kesin olarak
veren.
haflr:
k›yametten sonra bü-
tün insanlar›n bir yere toplan-
malar›, Allah’›n, ölüleri diriltip
mahflere ç›karmas›, k›yamet
hayat-› dünyeviye:
dünyaya
ait olan hayat.
Hikmet:
belirli gayelere yö-
nelik, faydal›, anlaml› ve yerli
yerinde olufl.
ihtiyat:
sak›nma, tedbirli, te-
darikli bulunma
intizam:
düzgün olma, düz-
gün dizilme, düzgünlük, ter-
tipli olma.
1...,665,666,667,668,669,670,671,672,673,674 676,677,678,679,680,681,682,683,684,685,...1390
Powered by FlippingBook