Tarihçe-i Hayat - page 573

Evet; camit ve fluursuz ve flefkatsiz olan ve birbirine
flefkatkârâne, fluurdarâne vaziyet gösteren muavenetçi-
ler, elbette gayet Rahîm ve Hakîm bir Rabb-i Zülcelâl’in
kuvvetiyle, rahmetiyle, emriyle yard›ma koflturuluyorlar.
‹flte, kâinatta cari olan
teavün-i umumî
, seyyarattan tâ
zîhayat›n âzâ ve cihazat ve zerrat-› bedeniyesine kadar
kemal-i intizamla cereyan eden
muvazene-i amme
ve
muhafaza-i flamile
; ve semavat›n yald›zl› yüzünden ve ze-
minin ziynetli yüzünden tâ çiçeklerin süslü yüzlerine ka-
dar kalem gezdiren
tezyin
; ve kehkeflandan ve manzu-
me-i flemsiyeden tâ m›s›r ve nar gibi meyvelere kadar
hükmeden tanzim; ve günefl ve kamerden ve unsurlar-
dan ve bulutlardan tâ bal ar›lar›na kadar memuriyet ve-
ren
tavzif
gibi pek büyük hakikatlerin, büyüklükleri nis-
petindeki flahadetleri, kâinat›n flahadetinin ikinci kanad›-
n› ispat ve teflkil ederler. Madem Risale-i Nur bu büyük
flahadeti ispat ve izah etmifl; biz burada bu k›sac›k iflaret-
le iktifa ederiz.
‹flte, dünya seyyah›n›n kâinattan ald›¤› ders-i imanîye
k›sa bir iflaret olarak,
Birinci Makam›n On Sekizinci Mer-
tebesinde
böyle
t
?o
c o
øp
µ
`r
ªo
ª r
dG o
?o
Ò/
¶n
f o
™ p
æn
à`r
ªo
ªr
dG p
Oƒo
Lo
ƒ r
dG o
Öp
LGn
ƒ r
dG *G s
’p
G n
¬'
dp
G = n
?/
a /
?p
Oƒo
Lo
h p
܃o
Lo
h '
¤n
Y s
?n
O i/
òs
dG o
ón
Mn
’r
G o
óp
MGn
ƒr
dG o
?Gn
ƒp
°SÉn
e
o
¿'
Gr
ôo
? r
dGn
h o
ºs
°ùn
éo
ª r
dG o
Ò/
Ñn
µ
r
dG o
ÜÉn
à`p
µ
r
dG o
äÉn
æp
F=É n
µ
r
dG p
?p
ò'
g /
¬p
Jn
ór
Mn
h
o
ºn
°ûn
àr
ëo
ªr
dG o
ón
?n
Ñr
dGn
h o
ºs
¶n
æo
ªr
dG o
ø s
`jn
õo
ªr
dG o
ôr
°ün
?r
dGn
h o
ºs
¶n
©o
ªr
dG t
»p
fÉn
ª°r
ùp
ér
dG
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 573
K
ASTAMONU
H
AYATI
mükemmel oluflu, tam ve eksik-
siz düzen.
manzume-i flemsiye:
günefl ile
ona ba¤l› olan seyyareler, günefl
sistemi.
memuriyet:
memurluk, memur
olma hâli.
misal:
efl, benzer.
muavenet:
yard›m, yard›m etme,
yard›mc›l›k, teâvün.
muhafaza-i flamile:
her fleyi içine
alan koruma.
muvazene-i âmme:
umumî, ge-
nel denge.
nispet:
oran.
Rabb-i Zülcelâl:
celâl sahibi olan
ve her fleyi terbiye eden Allah.
Rabbülâlemîn:
âlemlerin Rabbi,
bütün âlemleri idare ve terbiye
eden Allah.
Rahîm:
merhamet eden, çok
merhametli olan, esirgeyen, ko-
ruyan, ac›yan Allah.
rahimane:
rahim olarak, merha-
met ederek, merhametli olarak.
rahmet:
ac›ma, merhamet etme,
esirgeme, ba¤›fllama, flefkat gös-
terme.
rububiyet:
Cenab-› Hakk›n her
zaman, her yerde ve her mahlû-
ka muhtaç oldu¤u fleyleri verme-
si, onu terbiye etmesi ve idaresi
alt›nda bulundurmas› vasf›.
semavat:
semalar, gökler.
seyyarat:
gezegenler.
flahadet:
flahit olma, flahitlik, ta-
n›kl›k.
flefkatkârâne:
flefkatli olarak,
flefkat gösterene yak›fl›r flekilde,
merhametli bir flekilde, ac›y›p
esirgeyerek.
flefkatsiz:
ac›mas›z, merhamet-
siz.
fluurdarâne:
fluura dayal› olarak,
fluurlu bir flekilde.
fluursuz:
bilinçsiz, idraksiz.
tanzim:
düzenleme, tertipleme,
›slah etme, düzeltme, iyilefltirme.
tavzif:
vazifelendirme, görevlen-
dirme, ifle alma, ifl verme.
teavün-i umumî:
genel yard›m-
laflma.
teshir-i Rabbanî:
Rabbin eflyaya
boyun e¤dirmesi.
teflkil:
vücut verme, meydana
getirme, yapma.
tezyin:
süsleme, ziynetlendirme.
umumî:
umuma ait, umumla ilgi-
li, herkesle alâkal›, herkese ait.
unsur:
dört ana madde olan top-
rak, atefl, su ve hava.
zemin:
yeryüzü.
zerrat-› bedeniye:
bedenin zer-
releri.
zerrat-› taamiye:
yiyecek zerre-
leri, yemek tanecikleri.
zîhayat:
hayat sahibi.
ziynetli:
süslü.
aza:
organlar, üyeler.
camit:
cans›z.
cari:
cereyan eden, akan, ak›-
c›.
cereyan:
olma, meydana gel-
me.
cihazat:
uzuvlar, organlar.
elbette:
kesinlikle, mutlaka,
flüphesiz.
erzak:
yiyecek, içecek.
hacet:
ihtiyaç, lüzum, muh-
taçl›k.
hakikat:
gerçek, as›l, esas.
hakikat-› teavün:
yard›mlafl-
ma, omuz omuza verme, bir-
birinin imdat ve yard›m›na
koflma gerçe¤i.
Hakîm:
her fleyi bir maksatla
uygun ve hikmetle yaratan,
hikmet sahibi Allah.
hariç:
bir fleyin d›fl›, d›flar›s›,
d›flta kalan.
hüceyrat-› bedeniye
:
vücut
hücreleri.
hüküm:
hakimiyet, hakim ol-
ma.
iktidar:
güç yetme, yapabil-
me, bir ifli gerçeklefltirmek
için gereken kuvvet.
iktifa:
yeterli bulma, kâfi gör-
me, var olanla yetinme.
istihdam-› Rahmanî:
çok flef-
katli ve merhametli olan Ce-
nab-› Hakk›n çal›flt›rmas›, hiz-
met ettirmesi.
kâinat:
yarat›lm›fl olan fleyle-
rin tamam›, bütün âlemler,
varl›klar.
kamer:
Ay.
kehkeflan:
samanyolu, sa-
man u¤rusu, hac›lar yolu.
kemal-i intizam:
intizam›n
1...,563,564,565,566,567,568,569,570,571,572 574,575,576,577,578,579,580,581,582,583,...1390
Powered by FlippingBook