Tarihçe-i Hayat - page 577

mevsufu olan ezelî ve ebedî bir Zat-› Zülcelâl’in vücub-i
vücuduna ve vahdetine hadsiz iflaretler ve nihayetsiz fla-
hadetler ettikleri gibi; bütün o mevcudatta bulunan bütün
hüsünler, cemaller, k›ymetler, kemaller dahi, ef’al-i Rab-
baniyenin ve esma-i ‹lâhiyenin ve s›fât-› Samedâniyenin
ve fluunat-› Sübhaniyenin, kendilerine lây›k ve muvaf›k
kudsî cemallerine ve kemallerine ve hepsi birden Zat-›
Akdes’in kudsî cemaline ve kemaline bedahetle flahadet
ederler.
‹flte, faaliyet hakikati içinde tezahür eden rububiyet ha-
kikati, ilim ve hikmetle halk ve icat ve sun’ ve ibda, nizam
ve mizan ile takdir ve tasvir ve tedbir ve tedvir, kast ve ira-
de ile tahvil ve tebdil ve tenzil ve tekmil, flefkat ve rahmet-
le it’am ve in’am ve ikram ve ihsan gibi fluunat›yla ve ta-
sarrufat›yla kendini gösterir ve tan›tt›r›r.
Ve tezahür-i rububiyet hakikati içinde bedahetle hisse-
dilen ve bulunan ulûhiyetin tebarüz hakikati dahi, Esma-i
Hüsna’n›n rahîmâne ve kerîmâne cilveleriyle ve yedi s›-
fât-› sübutiye olan “
hayat
,
ilim
,
kudret
,
irade
,
sem
’, ba-
sar ve kelâm” s›fatlar›n›n celâlli ve cemalli tecellileriyle
kendini tan›tt›r›r, bildirir.
Evet, nas›l ki kelâm s›fât›, vahiyler ve ilhamlarla Zat-›
Akdes’i tan›tt›r›r. Öyle de, kudret s›fât› dahi, mücessem
kelimeleri hükmünde olan sanatl› eserleriyle o Zat-› Ak-
des’i bildirir ve kâinat› bafltan bafla bir furkan-› cismanî
mahiyetinde gösterip bir Kadîr-i Zülcelâl’i tavsif ve tarif
eder. Ve ilim s›fat› dahi hikmetli, intizaml›, mizanl› olan
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 577
K
ASTAMONU
H
AYATI
ç›kt›¤›, neflet etti¤i yer.
mevcudat:
yarat›lm›fl fleylerin ta-
mam›, kâinat.
mevsuf:
bir s›fatla tavsif edilen,
vas›flanm›fl, nitelenmifl.
mizan:
ölçü.
muhit:
ihata eden, etraf›n› çevi-
ren, kuflatan, saran.
muvaf›k:
yerinde, uygun, uyar,
münasip.
nizam:
düzen.
Rabbanî:
Allah'a ait, Allah ile ilgi-
li.
Rahmanî:
rahman olan Allah'a
ait, Rahman ile ilgili.
rahmet:
ac›ma, merhamet etme,
esirgeme, ba¤›fllama, flefkat gös-
terme.
rububiyet:
Cenab-› Hakk›n her
zaman, her yerde ve her mahlû-
ka muhtaç oldu¤u fleyleri verme-
si, onu terbiye etmesi ve idaresi
alt›nda bulundurmas› vasf›.
s›fât-› Samedâniye:
Samed olan.
s›fât-› Sübhaniye:
her türlü kusur
ve noksandan uzak olan, tesbih
edilen Cenab-› Allah'›n s›fat›.
sun':
yap›fl, yapma.
flahadet:
flahitlik, tan›kl›k.
fluunat:
ifller.
fluunat-› Sübhaniye:
süphan
olan Allah'›n iflleri, her türlü kusur
ve noksandan uzak olan Allah'›n
iflleri.
tahvil:
de¤ifltirme, döndürme, çe-
virme.
takdir:
tayin etme, miktar›n› be-
lirleme.
tasvir:
suret ve flekil verme.
tebarüz:
belli olma, belirme, gö-
rünme, gözükme, bariz hale gel-
me.
tebdil:
de¤ifltirme, döndürme,
dönüfltürme.
tecelli:
görünme, ortaya ç›kma.
tedbir:
idare etme, çekip çevir-
me.
tedvir:
çekip çevirme, idare.
tekmil:
tamamlama, noksanlar›n›
giderme, bitirme.
tenzil:
indirme, peyderpey, yavafl
yavafl indirme.
tezahür:
, ortaya ç›kma, meydana
ç›kma, belirme, görünme.
tezahür-i rububiyet:
Cenab-›
Hakk›n terbiye, tedbir ve idare
edicili¤inin ortaya ç›kmas›, görün-
mesi.
ulûhiyet:
ilâhl›k, Allahl›k.
vahdet:
birlik, teklik.
vecih:
flekil, yön.
vücub-i vücut:
varl›¤› zorunlu.
vücuh:
sebepler.
Zat-› Akdes:
en mukaddes zat,
her türlü kusur ve noksandan
uzak ve pak olan zat.
Zat-› Zülcelâl:
sonsuz büyüklük
ve haflmet sahibi olan zat, Allah.
bedahet:
aç›kl›k, aflikâr, ispa-
ta ihtiyaç olmayacak derece-
de aç›kl›k.
cemal:
güzellik.
cilve:
Esma-i ‹lâhînin tecellisi.
ebedî:
sonu olmayan, sürekli,
hiç son bulmayacak flekilde
süren.
ef'al-i Rabbaniye:
Allah'›n
kendi Zat›na mahsus ve Rab
isminin tecellisi olan fiilleri.
Esma-i Hüsna:
Allah'›n adlar›,
Allah'›n doksan dokuz güzel
ismi.
esma-i ‹lâhiye:
Allah'›n isim-
leri.
ezelî:
ezele mensup, ezel ile
ilgili, öncesiz, bafllang›çs›z.
halk:
yaratma, yarat›fl.
hikmet:
gaye, fayda›, anlaml›
ve yerli yerinde olufl.
hüsün:
güzellik.
ibda:
örneksiz olarak, eflsiz
flekilde yaratma.
ihsan:
iyilik, ba¤›fl, ikram.
in'am:
nimet verme, nimet-
lendirme, ihsan etme, iyilik
yapma.
it'am:
yemek yedirme, ye-
mek verme.
kader:
Cenab-› Hakk›n ezelî
ilmi ile, kâinatta olmufl ve
olacak bütün fleylerin varl›k
ve yoklu¤unu, geçmifl ve ge-
lece¤ini bilmesi.
kemal:
olgunluk, yetkinlik.
kudret:
güç, kuvvet.
kudsî:
mukaddes, kutlu, mu-
azzez, aziz.
manidar:
anlaml›, manal›.
menba:
kaynak.
menfle:
esas, kök, bir fleyin
1...,567,568,569,570,571,572,573,574,575,576 578,579,580,581,582,583,584,585,586,587,...1390
Powered by FlippingBook