582 |
BEDÜZZAMAN SAD NURSÎ
K
ASTAMONU
H
AYATI
Üçüncü fiua bu Münacat risalesi, Ayetü'l-Kübra
ve befl alt risaleler ile birlikte Kastamonu'da telif
edilmifltir. Üstadn Kastamonu'daki hayatnn
seyrine ve meflguliyetine ve hizmetinin hangi me-
seleler etrafnda döndü¤üne parlak bir numune-
dir. Evet, Said Nursî, bu risalelerdeki hakikatle-
rin delâletiyle, millet ve slâmiyet için en elzem
hizmet olan imann takviyesi için çalflyordu.
Mukaddeme
Bu Sekizinci Hüccet-i maniye, Vücub-i Vücuda Vah-
daniyete delâlet etti¤i gibi, hem delâil-i katiye ile rububi-
yetin ihatasna ve kudretinin azametine delâlet eder,
hem hâkimiyetinin ihatasna ve rahmetinin flümulüne
dahi delâlet ve ispat eder, hem kâinatn bütün eczasna
hikmetinin ihatasn ve ilminin flümulünü ispat eder.
Elhasl, bu Sekizinci Hüccet-i maniyenin her bir mu-
kaddemesinin sekiz neticesi var sekiz mukaddemelerin
her birinde sekiz neticeyi delilleriyle ispat eder ki, bu ci-
hette, bu Sekizinci Hüccet-i maniyede yüksek meziyet-
ler vardr.
Said Nursî
azamet
: büyüklük, ululuk, yüce-
lik.
cihet
: yan, yön, taraf.
delâil-i kat'iye
: kesin deliller, de-
¤iflmez, flüphesiz deliller.
delâlet
: alâmet, iflaret, iz.
ecza
: cüz'ler, parçalar, ksmlar.
elhâsl:
hasl, netice itibariyle, so-
nuç olarak, özetle, sözün ksas,
uzatmayalm, ksacas.
elzem:
daha (en, pek) lâzm, lü-
zumlu, gerekli.
hakikat:
gerçek, asl, esas.
hâkimiyet:
hâkim olufl, hâkim ol-
ma hâli, hükmedifl, hâkimlik, ege-
menlik.
hikmet:
belirli gayelere yönelik,
faydal, anlaml ve yerli yerinde
olufl.
ihata:
bir fleyin etrafn çevirme,
sarma, kuflatma.
iman:
inanma, inanç, itikat, tas-
dik.
ispat:
delil ve flahit göstere-
rek do¤ruyu ortaya koyma,
do¤ruyu delillerle gösterme.
kâinat:
yaratlmfl olan fleyle-
rin tamam, bütün âlemler,
varlklar.
kudret:
Allah'n bütün varl¤
çevreleyen ezelî kuvveti.
mesele:
konu.
meflguliyet
:
meflgul olma, bir
ifl yapma.
meziyet:
bir kifliyi baflkalarn-
dan ayran veya yücelten va-
sf, üstünlük vasf, de¤erlilik,
yüksek karekter, fazilet.
mukaddeme:
baflta ve asl
maksada girmeden önce söy-
lenen veya yazlan fley, ilk
söz, önsöz, bafllangç, girifl, di-
bace, medhal.
nümune:
örnek, misal, örnek
olarak gösterilen.
rahmet:
Allah'n kullarn esir-
gemesi, onlara acyp ba¤flla-
mas, onlara maddî ve mane-
vî nimetler vermesi, onlarn
günahlarn silmesi.
rububiyet:
Rablk, ilâhlk.
seyr:
yürüyüfl, ilerleyifl.
flümul:
içine alma, kaplama,
ihata etme, havi olma.
takviye:
kuvvetlendirme,
sa¤lamlafltrma.
telif:
kitap yazma, eser orta-
ya koyma.
Vahdaniyet:
Allah'n birli¤i ve
varl¤, Allah'n bir oluflu.
vücub-i vücut:
Allah'n varl-
¤nn zorunlu oluflu, var ol-
mak için bir sebebe muhtaç
olmamas.