Tarihçe-i Hayat - page 390

bahçe sahibini mes’ul etmek caiz olabilir mi? Adaletper-
ver olan vicdan›n›za havale ediyorum. Ben, son müdafa-
at›mda beyan etmiflim ki, otuz senedir Avrupa feylesof-
lar›na ve Avrupa feylesoflar› hesab›na dahilde, ecnebi
dolaplar› hesab›na çal›flan mülhidlere karfl› muaraza ede-
rek cevap vermiflim ve veriyorum. Muhatab›m, ekseriya
nefsimden sonra onlar oldu¤unu risalelerimi takip eden
anlar. fiimdi ben sizlerden soruyorum: Böyle Avrupa fey-
lesoflar›n›n bafl›na ve ecnebi entrikalar› hesab›na çal›flan
dinsiz her bir mülhidin yüzüne indirdi¤im kuvvetli ilmî bir
tokat, hangi suretle hükûmet hesab›na geçiyor? Böylele-
re ait olan tokad› hükûmet hesab›na almak bizim havsa-
lam›z alm›yor ve ihtimal de vermiyoruz. Hükûmet nam›-
na ve kanun hesab›na bu hakl› ilmî tokatlar› medar-›
mes’ul tutmak de¤il, belki hükûmet-i cumhuriyenin hür-
riyetperverli¤i, bu tokatlar› alk›fllar.
‹T‹ZAR
(Üç gün müddetle tebli¤ edilen iddianameye karfl› iti-
razname yazmak.)
Birinci günü geç geldi¤i için, akflama kadar ancak
okundu. ‹kinci gün k›sm-› azam› tercüme edildi. Ancak
befl-alt› saat f›rsat bulup, acele bu uzun itiraznameyi yaz-
d›m. Evvelki müdafaat›mda dedi¤im gibi, kanunlar›, hu-
susan flimdiki resmî iflleri bilmedi¤imden, çoktan beri ih-
tilâttan memnu oldu¤umdan ve dört-befl saatte yaz›lan
uzun itirazname, elbette çok müflevvefl ve noksan ola-
cakt›r. Nazar-› müsamaha ile bakman›z› temenni ederim.
acele:
çabuk, çabukluk.
adaletperver:
adalet sever.
beyan:
anlatma, aç›k söyleme,
bildirme, izah.
caiz:
mümkün, olur, olabilir.
dâhil:
içeri, iç.
ecnebi:
yabanc›.
ekseriya:
pek çok zaman, s›k s›k,
çok defa olarak.
elbette:
kesinlikle, mutlaka, flüp-
hesiz.
entrika:
bir ç›kar sa¤lamak veya
birine zarar vermek maksad›yla
haz›rlanan düzen, dalavere, hile,
desise.
evvel:
önce, ilk, birinci, iptida,
bafllangݍ.
feylesof:
felsefe ile u¤raflan, filo-
zof.
f›rsat:
bir ifl için en uygun zaman
ve hâl.
havale:
bir ifli veya bir fleyi baflka
birine b›rakma, üstüne b›rakma,
›smarlama.
havsala:
anlama gücü, kavrama
derecesi, anlama faaliyeti.
hususan:
bilhassa, ayr›ca, baflka-
ca, hususî olarak.
hükümet:
devlet.
hükümet-i cumhuriye:
cumhuri-
yet hükümeti. cumhuriyet idare-
si.
hürriyetperver:
hürriyetçi, hürri-
yetsever.
iddianame:
iddia yaz›s›, savc›n›n
bir dava konusundaki iddialar›n›
toplam›fl oldu¤u, isnat etti¤i suç
ve delilleri de içine alan yaz›s›.
ihtilât:
kar›fl›p görüflme, iliflkide
bulunma, beraber yaflama.
ihtimal:
olabilirlik, bir fleyin ola-
bilmesi mümkün olma, gerçekle-
flebilirlik.
ilmî:
ilim ile ilgili, ilme dair.
itirazname:
itiraz k⤛d›, itiraz di-
lekçesi.
itizar:
özür dileme, bir sebep gös-
tererek aff›n› dileme.
kanun:
devletin yasama kuvveti
taraf›ndan herkesçe uyulmak
üzere konulan her türlü kaide,
yasa.
k›sm-› azam:
büyük k›s›m, ekse-
riyet, ço¤unluk.
medar-› mes’ul:
sorumluluk se-
bebi.
390 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
E
SK‹fiEH‹R
H
AYATI
memnu:
yasaklanm›fl, mene-
dilmifl, mâni olunmufl, yasak
edilmifl, yasak.
mes’ul:
yapt›¤› ifllerden he-
sap vermeye mecbur olan,
sorumlu.
muaraza:
sözle karfl›l›kl› mü-
cadele, söz mücadelesi.
muhâtab:
hitap olunan, ken-
disine söz söylenilen, konu-
flulan kimse.
müdafaat:
müdafaalar, sa-
vunmalar, korunmalar.
müddet:
vakit, zaman, süre,
bir fleyin devam etti¤i zaman
parças›.
mülhit:
‹slâm dininden ayr›-
lan, Allah’a ve dine inanma-
yan, Allah’› inkâr eden, dinsiz,
imans›z, münkir.
müflevvefl:
teflevvüfle u¤ra-
m›fl, belirsiz, kar›fl›k, düzensiz,
karmakar›fl›k.
nam:
yerine, vekillik.
nazar-› müsamaha:
göz yu-
man, görmezlikten gelen ba-
k›fl, hofl gören nazar.
nefis:
kendi, flah›s.
noksan:
kusurlu, nak›s, eksik.
resmî:
devletin olan, devlete
ait, devletle ilgili.
suret:
biçim, flekil.
tebli¤:
resmî bir yaz›y›, karar›
halka veya ilgililere duyurma.
temenni:
olmas›n› veya ol-
mamas›n› isteme.
tercüme:
bir sözü bir dilden
baflka bir dile çevirme.
vicdan:
iyiyi kötüden, hayr›
flerden ay›rt etmeye yard›mc›
olan ahlâkî duygu.
1...,380,381,382,383,384,385,386,387,388,389 391,392,393,394,395,396,397,398,399,400,...1390
Powered by FlippingBook