Üçüncü Ksm
Eskiflehir Hayat
R
isale-i Nur
un gittikçe inkiflaf etti¤ini, iman ve slâ-
miyetin kuvvetlenmeye bafllad¤n anlayan gizli
din düflmanlar, Bediüzzaman; gizli cemiyet kuruyor, re-
jim aleyhindedir; rejimin temel nizamlarn ykyor gibi
uydurma ve hükûmeti aldatc tertip ve ittihamlarla 1935
senesinde Eskiflehir A¤r Ceza Mahkemesinde, idam
kastyla ve muhakkak surette mahkûm edilmesi direkti-
fiyle hakknda dava açtrlyor. Bunun üzerine, Dahiliye
Vekili ve Jandarma Umum Kumandan, teçhiz edilmifl
askerî bir kta ile birlikte Ispartaya geliyorlar. Isparta-Af-
yon yolu boyunca süvari askerleri yerlefltiriliyor. Isparta
vilâyeti ve civar askerî birliklerle kontrol altnda bulundu-
ruluyor.
Bir sabah vakti, masum ve mazlum Bediüzzaman inzi-
vagâhndan çkarlarak, talebeleriyle beraber, elleri ke-
lepçeli olarak kamyonlarla Eskiflehire sevk ediliyor. Yol-
da, Bediüzzaman ve talebelerine yakn bir alâka duyan
Müfreze Kumandan Ruhi Bey, kelepçeleri çözdürüyor.
Bu suretle, namazlar kazaya braklmadan yola devam
ediliyor. Hakikati ve Bediüzzamann masumiyetini idrak
TARHÇE- HAYATI
| 335
E
SKfiEHR
H
AYATI
kumandan:
bir mevkiin, bir iflin
veya askerlik yahut korumak
maksadyla meydana getirilen bir
kuruluflun baflnda bulunan ve
sevk ve idareyi düzenleyen kim-
se, komutan.
mahkûm:
bir mahkemece hü-
küm giymifl, hükümlü.
masum:
suçsuz, kabahatsiz, gü-
nahsz.
masumiyet:
masumluk, kaba-
hatsizlik, suçsuzluk.
mazlum:
zulüm görmüfl, zulme
u¤ramfl.
muhakkak:
her hâlde, ne olursa
olsun.
müfreze:
müstakil vazife yap-
mak için ordudan ayrlmfl askerî
birlik.
nizam:
düzen.
rejim:
devletin flekli ve hükümet
tarz.
suret:
tarz, yol, gidifl.
talebe:
ö¤renciler, tahsil görenler.
teçhîz:
cihazlama, lüzumlu fleyle-
ri tamamlama, donatma, hazrla-
ma.
tertip:
hile, komplo.
umum:
umumî, genel olma, her-
kese ait olma.
vilayet:
il.
alâka:
ilgi, iliflki. ba¤.
aleyh:
karfl, karflt.
askerî:
askere veya askerli¤e
ait, askere mahsus, askerle il-
gili.
Bediüzzaman:
son devrin bü-
yük slâm alimi, müçtehit, al-
lâme.
cemiyet:
topluluk, birlik.
civar:
çevre, yöre, etraf.
dava:
mahkeme toplants,
duruflma, celse.
direktif:
üst makamlardan,
tutulacak yol üzerine verilen
emirle, talimat, emir.
hakikat:
gerçek, hayalî olma-
yan, görülen, mevcut olan, bir
fleyin asl ve esas.
hükümet:
devlet.
idam:
öldürme.
idrak:
anlayfl, akl erdirme,
anlama, kavrama kabiliyeti.
iman:
inanma, inanç, itikat,
tasdik.
inkiflaf:
geliflme.
inzivagâh:
inziva yeri.
ittiham:
suç altnda bulunma,
töhmetli olma, töhmet altn-
da olma.
jandarma:
yurt içinde iç gü-
venli¤i ve asayifli sa¤lamak
gayesiyle meydana getirilen
askerî teflkilât.
kasd:
niyet, kurma.
kaza:
vakit çktktan sonra
namazn klnmas veya za-
mannda yaplmayan ibadet-
lerin yerine getirilmesi.
kelepçe:
tutuklularn kaçma-
sn önlemek için bileklerine
taklan demir halka, kelepçe.
kta:
askerî birlik, müfreze.