Ezcümle:
Yedi sene evvel, daha yeni ezan çkmadan,
bir ksm memurlar sar¤ma, hem hususî fiafiîce ibadeti-
me müdahale etmek istemelerine mukabil, bir ksa Risa-
le yazld. Bir zaman sonra yeni ezan çkt; ben o risale-
yi mahrem dedim, intiflarn men ettim. Hem, ezcümle,
Dârülhikmetil-slâmiyede bulundu¤um zaman, tesettür
ayeti aleyhinde Avrupadan gelen itiraza karfl bir cevap
yazmfltm. Bundan bir sene evvel, eski matbu risalele-
rimden alnan ve On Yedinci Lema namndaki risalenin
bir meselesi olarak kaydedilmifl ve sonra Yirmi Dördün-
cü Lema ismini alan ksack
Tesettür Risalesi
, ilerideki
kanunlara temas etmemek için, o Tesettür Risalesini set-
rettim. Her naslsa, yanlfllkla bir yere gönderilmifl. Hem
o Risale, medeniyetin, Kurânn ayetine etti¤i itiraza
karfl, müskit ve ilmî bir cevaptr. Bu hürriyet-i ilmiye,
Cumhuriyet zamannda elbette kayt altna alnamaz.
B
EfiNC
D
ELL
:
Dokuz senedir, bir köyde inzivay ihtiyar
etti¤im; ve hayat- içtimaiyeden ve siyasetten syrlmak
istedi¤im; ve bu defa gibi, müteaddit baflma gelen bütün
iflkencelere tahammül edip, dünya siyasetine karflma-
mak için bu on senede hiç müracaat etmedi¤imdir. E¤er
müracaat etseydim, Barla yerine stanbulda oturabilir-
dim. Ve belki, bu defadaki gaddarâne tevkifimin sebebi,
müracaatszlktan küsen ve gururlarna dokunan Isparta
Valisinin ve hükûmetin baz memurlarnn garazlarndan
veya iktidarszlklarndan habbeyi kubbe yapp, Dahiliye
Vekâletini evhamlandrmasdr.
aleyh:
karfl, karflt.
ayet:
Kurânn her bir cümlesi,
Kurânn surelerini oluflturan lâhî
söz.
Barla:
Ispartann bir ilçesi. Bedi-
üzzaman Hazretlerinin sekiz yl
sürgün olarak kald¤ ve Risale-i
Nurlarn büyük bir ksmn telif
etti¤i yer.
dahiliye vekâleti:
iç iflleri bakan-
l¤.
delil:
bir davay, meseleyi ispata
yarayan fley, bürhan, beyyine.
elbette:
kesinlikle, mutlaka, flüp-
hesiz.
evham:
vehimler, zanlar, kuflku-
lar, esassz fleyler, kuruntular.
evvel:
önce, ilk, birinci, iptida,
bafllangç.
ezan:
Müslümanlar ibadete ça-
¤rmak için çok defa minareden,
tekbir, flahadet gibi, bilinen be-
lirli kelimeleri söylemek suretiyle
yüksek sesle okunan sözler, iba-
dete ça¤r amacyla yüksek sesle
yaplan davet.
ezcümle:
belli bafll, bafllca, özel-
likle, bu cümleden olarak, bu da,
bu babdan.
gaddarane:
zalimce, gaddarca,
merhametsizce, haincesine.
garaz:
kötü kast, düflmanca ni-
yet, kin.
habbe:
yuvarlak ve ufak tane.
hayat- içtimaiye:
sosyal hayat,
cemiyet hayat, toplum hayat.
hususî:
bir fleye, bir kifliye, bir ye-
re has olan, herkese âid olmayan,
özel.
hükümet:
devlet.
ibadet:
Allahn emrettiklerini ye-
rine getirme, Allaha karfl kulluk
vazifesini yapma.
ihtiyar:
seçme, tercih, irade.
iktidar:
güç yetme, yapabilme,
bir ifli gerçeklefltirmek için gere-
ken kuvvet.
ilmî:
ilim ile ilgili, ilme dair.
intiflar:
yaylma, da¤lma, neflro-
lunma.
inziva:
bir köfleye çekilme, tek
baflna yaflama, dünya ifllerinden
vaz geçme, dünyadan el-etek
çekme.
iflkence:
eziyet, azap, bir kimse-
ye verilen maddî-manevî sknt,
zulüm.
itiraz:
bir fikri, hükmü veya duru-
mu kabul etmeyip çürütmeye
kalkflma, karfl çkma, karfl dur-
ma.
344 |
BEDÜZZAMAN SAD NURSÎ
E
SKfiEHR
H
AYATI
kanun:
devletin yasama kuv-
veti tarafndan herkesçe
uyulmak üzere konulan her
türlü kaide, yasa.
kayd:
yazya geçirme, deftere
yazma.
mahrem:
herkesçe bilinme-
mesi gereken.
matbu:
tab edilmifl, baslmfl
(dergi, kitap, gazete.
medeniyet:
medenîlik, flehir-
lilik, uygarlk.
men:
yasak etme, durdurma,
mâni olma, brakmama, bir
fleyi diri¤ etme, bir fleyin ya-
plmasn engelleme, esirge-
me, vermeme, önleme.
mukabil:
bir fleye karfl yap-
lan.
müdahale:
karflma, el atma,
araya girme, sokulma.
müskit:
susturan, susturucu,
karfll¤a meydan vermeyen,
konuflamayacak hâle getiren.
müteaddit:
ço¤alan, çok, bir-
çok, türlü türlü, çeflitli, birden
fazla.
nam:
ad, isim.
setr:
örtme, kapanma, gizle-
me, setretme.
siyaset:
politika.
fiafiî:
fiafiî mezhebinden olan
kimse.
tahammül:
zora dayanma,
sabretme, sabr gösterme.
tesettür:
örtünme, kapanma.
tevkif:
cezaî tahkikat srasn-
da, zanlnn mahkeme karar-
na kadar geçici olarak hapse-
dilmesi.
vali:
bir vilâyeti idare eden en
büyük memur.