olan yüreklerinden kopup gelen nefesler, kalplere akse-
der etmez bambaflka tesirler icra ediyor.
Arz etti¤im gibi, mam- Gazalînin bundan dokuz yüz
sene evvel ahlâk ve fazilet sahasnda yapmfl oldu¤u fü-
tuhat, bu asrda Bediüzzaman, iman ve ihlâs vadisinde
baflarmfltr.
Evet, Hazret-i Üstad bu müthifl cihad meydanlarna
sevk eden, hep bu eflsiz flefkat ve merhameti olmufltur.
Ve bunu bizzat kendisinden dinleyelim:
Bana, Sen fluna buna niçin satafltn? diyorlar. Far-
knda de¤ilim. Karflmda müthifl bir yangn var; alevleri
göklere yükseliyor. çinde evlâdm yanyor, imanm tutufl-
mufl yanyor. O yangn söndürmeye, imanm kurtarma-
ya kofluyorum. Yolda birisi beni kösteklemek istemifl de,
aya¤m ona çarpmfl; ne ehemmiyeti var? O müthifl yan-
gn karflsnda bu küçük hâdise bir kymet ifade eder mi?
Dar düflünceler, dar görüfller!..
ST/NASI
Üstadn, hayat boyunca cemiyetimizin her tabakasna
vermekte oldu¤u binlerle isti¤na örnekleri, dillere destan
olmufl bir ulviyeti haizdir.
Masivadan tam manasyla isti¤na ederek, uzvî ve ruhî
bütün varl¤ ile Rabbülâlemînin bitmez ve tükenmez
hazinesine dayanmay müddet-i hayatnda bir itiyat de-
¤il, âdeta bir mezhep, meflrep ve meslek olarak kabul
TARHÇE- HAYATI
| 27
Ö
N SÖZ
fleyler.
merhamet:
acmak, flefkat gös-
termek, korumak, iyilik etmek.
meslek:
gidifl, usül, tarz.
meflrep:
yaratlfl, tabiat, huy, mi-
zaç, ahlâk.
meydan:
genifl, açk, düz yer,
alan.
mezhep:
gidilen, tutulan, takip
edilen yol.
müddet-i hayat:
ömür müddeti,
yaflam süresi, bir kimsenin ömrü.
müthifl:
flaflknlk uyandran, hay-
ret edilecek; korkunç.
Rabbülâlemîn:
âlemlerin Rabbi,
bütün âlemleri idare ve terbiye
eden Allah.
ruhî:
ruha ait, ruhla ilgili, manevî.
saha:
alan, konu.
sevk:
önüne katp sürme, öne,
ileri sürme, gönderme.
flefkat:
ana babann evlâdna
sevgisi gibi yürekten muhabbet
besleme.
tabaka:
topluluk, snf, zümre.
ulviyet:
ulvîlik, yücelik, yüksek-
lik, ululuk.
uzvî:
uzva ait, uzuvla ilgili, maddî.
âdeta:
sanki, düpedüz, baya-
¤, bas baya¤.
ahlâk:
insann yaratlfltan ge-
len hususiyetleri ile Kurân-
Kerîm ve sünnet-i flerifte s-
nrlar çizilen kaidelerin haya-
ta geçirilmesiyle kazanlan iyi
ve güzel davranfllarn bütü-
nü.
aksetmek:
yansmak.
arz etmek:
söylemek, ifade
etmek.
asr:
yüzyl.
bizzat:
kendisi, kendi, flahsen.
cemiyet:
topluluk, birlik.
cihat:
din yolunda çalflma ve
gerekirse savaflma.
ehemmiyet:
kymet, de¤er.
evlât:
veletler, çocuklar.
evvel:
önce.
fazilet:
iyi ahlak, iffet, namus,
iyi huy.
fütuhat:
zaferler, fetihler, ga-
libiyetler.
hâdise:
vaka, olay.
haiz:
bir fleye sahip olma, sa-
hip, mâlik.
hazine:
zengin ve de¤erli
kaynak.
ihlâs:
bir ifli, bir ameli, baflka
bir karfllk beklemeksizin, srf
Allah rzas için yapma.
isti¤na etmek:
çekinmek,
uzak durmak.
itiyat:
âdet edinme, alflkan-
lk hâline getirme, alflma,
alflkanlk.
kymet:
de¤er, paha, bedel,
tutar.
kösteklemek:
engellemek.
mana:
anlam.
masiva:
dünya ile ilgili olan