Rus polisi:
Heyhat! fiaflarm senin ümidine.
Bediüzzaman:
Ben de flaflarm senin aklna! Bu kfln devamna ihti-
mal verebilir misin? Her kfln bir bahar, her gecenin bir
nehar vardr.
Rus polisi:
slâm, parça parça olmufl?
Bediüzzaman:
Tahsile gitmifller. flte Hindistan, slâmn müstait bir
veledidir; ngiliz mekteb-i idadîsinde çalflyor. Msr, slâ-
mn zeki bir mahdumudur; ngiliz mekteb-i mülkiyesin-
den ders alyor. Kafkas ve Türkistan slâmn iki bahadr
o¤ullardr; Rus mekteb-i harbiyesinde talim ediyorlar.
lâahir...
Yahu, flu asilzade evlât, flahadetnamelerini aldktan
sonra, her biri bir kta baflna geçecek, muhteflem âdil
pederleri olan slâmiyetin bayra¤n afak- kemalâtta te-
mevvüç ettirmekle, kader-i ezelînin nazarnda, fele¤in
inadna, nev-i beflerdeki hikmet-i ezeliyenin srrn ilân
edecektir.
* * *
âdil:
adâletli.
afak- kemalât:
olgunluk ufukla-
r.
asilzade:
sülâlesi ve âilesi görgü-
lü, temiz ve asil olan.
aflair:
aflîretler, kabîleler.
afliret:
kabîle, oymak, göçebe hâ-
linde yaflayan ço¤unlukla bir soy-
dan gelen insanlar.
bahadr:
kahraman, cesur, yi¤it.
evlât:
çocuklar.
felek:
gök, gök kat, dünya, âlem.
hikmet-i ezeliye:
ezelden beri
var olan lâhî hikmet, gizli sr ve
gaye. lâhî maksad.
içtimaî:
sosyal hayatla ilgili.
ilân:
açklamak, ilân etmek, her-
kese duyurmak.
ilmî:
ilme âit ve ilimle ilgili; ilme
uygun.
irflad:
do¤ru yolu gösterme; gaf-
letten uyandrp hidâyet yolunu
gösterme.
kader-i ezelî:
olmufl ve olacakla-
rn kaydedildi¤i ezelî program;
kader.
kta:
dünyann kara parçalarn-
dan her biri.
mahdum:
evlât, o¤ul. Kendisine
hizmet edilen. Efendi.
medenî:
faziletli, terbiyeli, kibar;
flehirde oturan.
mekteb-i harbiye:
harb okulu.
126 |
BEDÜZZAMAN SAD NURSÎ
LK
H
AYATI
mekteb-i idadî:
Osmanllarda
lise mektebi.
mekteb-i mülkiye:
siyasal
bilgiler fakültesi.
muhteflem:
ihtiflaml, göz al-
c.
muvasalat:
ulaflma, kavufl-
ma.
müstait:
kabiliyetli kimse. Ze-
ki ve akll.
nazar:
bakma, bakfl, göz at-
ma; düflünme.
nehar:
gündüz. Gün aydnl¤.
nev-i befler:
insan nevi, in-
sanlk, bütün insanlar.
peder:
baba.
sr:
Cenâb- Hakkn bakt¤
yer olan kalbdeki latîfe, gizli
hakîkat.
flehadetname:
diploma.
Tahsil:
gelir elde etme, hâsl
etmek, elde etmek.
talim:
ö¤retme, yetifltirme,
e¤itme.
temevvüç:
dalgalanma.
velet:
çocuk, evlât, erkek ço-
cuk.