Tarihçe-i Hayat - page 130

Hürriyet-i umumî efrad›n zerrat-› hürriyat›n›n muhas-
sal›d›r. Hürriyetin fle’ni odur ki, ne nefsine, ne gayriye
zarar› dokunmas›n.
.......
Fakat, ey göçerler! Sizde olan yar› hürriyettir; di¤er
yar›s› da baflkas›n›n hürriyetini bozmamakt›r. Hem de
kut-i lâyemut ve vahflet ile âlûde olan hürriyet, sizin da¤
komflular›n›z olan hayvanlarda da bulunuyor. Vak›a, flu
bîçare vahflî hayvanlar›n bir lezzeti ve tesellisi varsa, o da
hürriyetleridir. Lâkin, günefl gibi parlak, ruhun mâflukas›
ve cevher-i insaniyetin küfvü o hürriyettir ki; saadet-sa-
ray-› medeniyette oturmufl ve marifet ve fazilet ve ‹slâmi-
yet terbiyesiyle ve hulleleriyle mütezeyyine olan hürriyet-
tir.
* * *
Sual:
“Nas›l, hürriyet iman›n hassas›d›r?”
Cevap:
Zira, rab›ta-i iman ile Sultan-› Kâinata hizmet-
kâr olan adam, baflkas›na tezellül ile tenezzül etmeye ve
baflkas›n›n tahakküm ve istibdad› alt›na girmeye o ada-
m›n izzet ve flehamet-i imaniyesi b›rakmad›¤› gibi, baflka-
s›n›n hürriyet ve hukukuna tecavüz etmeyi dahi, o ada-
m›n flefkat-i imaniyesi b›rakmaz.
Evet, bir padiflah›n do¤ru bir hizmetkâr›, bir çoban›n
tahakkümüne tezellül etmez. Bir bîçareye tahakküme da-
hi, o hizmetkâr tenezzül etmez. Demek, iman ne kadar
âlûde:
kar›flm›fl, kar›fl›k, bulaflm›fl,
alaca.
bîçare:
çaresiz, zavall›.
cevher-i insaniyet:
insanl›k cev-
heri.
efrad:
fertler.
fazilet:
meziyet, iyilik, ilim ve
iman, irfan yönünden yüksek de-
rece; erdem; dinî ve ahlâkî görev-
lere uyma derecesi.
hassa:
birfleye mahsus özellik,
tesir, his, duygu.
hizmetkâr:
hizmetçi.
hukuk:
haklar, insan›n cemiyet
hayat›nda uymas› gereken kàide-
ler, esaslar; hakl›y› haks›zdan ay›-
ran kàideler.
hulle:
pahal› elbise, Cennet giysi-
si.
iman:
inanma, itikat; Resul-i Ek-
rem’in (a.s.m.) tebli¤ etti¤i inan›l-
mas› gerekli esaslar› tasdik et-
mekten do¤an bir nurdur.
istibdat:
kànuna ve nizâma tâbî
olmayan, keyfî, bask›c› yönetim;
zulüm ve tahakküm.
kut
-i
lâyemut:
ölmeyecek kadar,
yetecek miktar yiyecek.
küfüv:
denk, uygun, yak›flan.
marifet:
bilgi, bilme, tan›ma, hü-
ner, anlatma, övme.
mafluka:
sevgili.
muhassal:
toplam, hulâsa.
mütezeyyine:
süslenmifl.
nefs:
menfaatli her fleyi elde et-
130 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
‹
LK
H
AYATI
mek isteyen flehvet, zararl›
gördü¤ü herfleyi uzaklaflt›r-
mak isteyen gadap duygula-
r›n›n kayna¤›; yarat›l›flla veril-
mifl olan arzu ve istekler, me-
yiller, bedenin hissî istekleri;
can, kifli, öz varl›k; bir fleyin
zat› olan, kendisi.
rab›ta-i iman:
iman ba¤›.
saadet-saray-› medeniyet:.
Sultan-› Kâinat:
kâinat›n sul-
tan› ve sahibi olan Allah.
flefkat-i imaniye:
imandan
gelen flefkat.
flehamet-i imaniye:
imandan
gelen coflkunluk.
fle’n:
ifl, gerek, tav›r, hal, bir-
fleyin husûsiyetinin fiilî görü-
nümü, neticesi ve eseri.
tahakküm:
zorbal›k etme;
zorla hükmetme, mânevî
bask›.
tecavüz:
haddini aflma; söz
veya hareketle ileri gitme,
sald›rma.
tenezzül:
inme, düflme.
terbiye:
beslemek, yetifltir-
mek, büyütmek.
teselli:
üzüntülü bir kimseyi
söz ve ö¤ütte ferahland›rma.
tezellül:
alçalma, hor ve hakir
olma, zillete düflme.
vahflet:
korku ve ürküntü,
vahflîlik, ›ss›zl›k, yabanilik.
vahflî:
medenî olmayan, in-
sanlardan kaçan, ehlî ve al›fl›k
olmayan, merhametsiz.
vak›a:
vukù bulmufl, var olan,
mevcut hâdise; olan, olmufl.
zerrat-› hürriyat:
hürriyet
zerreleri.
1...,120,121,122,123,124,125,126,127,128,129 131,132,133,134,135,136,137,138,139,140,...1390
Powered by FlippingBook