Bundan sonra ‹stanbul’da fazla kalmaz, Van’a gitmek
üzere ‹stanbul’dan ayr›l›r. Batum yoluyla Van’a giderken
Tiflis’e u¤rar. Tiflis’te fieyh San’an Tepesine ç›kar. Dik-
katle etraf› temafla ederken, yan›na bir Rus polisi gelir ve
sorar:
“Niye böyle dikkat ediyorsun?”
Bediüzzaman der:
“Medresemin plân›n› yap›yorum.”
O der:
“Nerelisin?”
Bediüzzaman:
“Bitlisliyim.”
Rus polisi:
“Bu Tiflis’tir?”
Bediüzzaman:
“Bitlis, Tiflis, birbirinin kardeflidir.”
Rus polisi:
“Ne demek?”
Bediüzzaman:
“Asya’da, âlem-i ‹slâmda üç nur birbiri arkas›nda inki-
flafa bafll›yor. Sizde birbiri üstünde üç zulmet inkiflafa
bafllayacakt›r. fiu perde-i müstebidâne y›rt›lacak, takallüs
edecek. Ben de gelip burada medresemi yapaca¤›m.”
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 125
‹
LK
H
AYATI
âlem-i ‹slâm:
‹slâm âlemi.
inkiflaf:
geliflme, aç›lma,
meydana ç›kma; terakkî et-
me.
medrese:
‹slâm tarihi boyun-
ca üniversite seviyesinde e¤i-
tim yap›lan müessese.
perde-i müstebidâne:
zorba-
ca perde.
takallüs:
bir halden baflka
hale de¤iflmek, baflka kal›ba
girmek.
temafla:
hofllanarak bakmak,
seyretmek, ibretle bakmak.
zulmet:
karanl›k.