Bütün kuvvetimle derim ki: Terakkimiz, ancak milliye-
timiz olan slâmiyetin terakkisiyle ve hakaik-i fleriatn te-
cellisiyledir. Yoksa, Yürüyüflünü terk etti; baflkasnn da
yürüyüflünü ö¤renmedi olan darbmesele mâsadak ola-
ca¤z.
Evet, hem flanüfleref-i millet-i slâmiye, hem sevab-
ahiret, hem hamiyet-i milliye, hem hamiyet-i slâmiye,
hem hubb-i vatan, hem hubb-i din ile mütehassis olmal-
yz...
Ey paflalar, zabitler! Cinayetlerime ceza ve flimdi sual-
lerime de cevap isterim. slâmiyet ise, insaniyet-i kübra
ve fleriat ise, medeniyet-i fuzlâ (en faziletli medeniyet) ol-
du¤undan âlem-i slâmiyet, medine-i fazla-i Eflâtuniye
olmaya sezadr.
Birinci Sual:
(HAfiYE)
Gazetelerin aldatmalaryla
meflru bilerek buradaki görenek ve âdâta binaen cere-
yan- umumîye kaplan safdillerin cezas nedir?
kinci Sual:
Bir insan ylan suretine girse yahut bir
velî haydut kyafetine girse veyahut meflrutiyet, istibdat
flekline girse; ona taarruz edenlerin cezas nedir? Belki,
hakikaten onlar ylandrlar, haydutturlar ve istibdattrlar.
Üçüncü Sual:
Acaba müstebit yalnz bir flahs m
olur? Müteaddit flahslar müstebit olmaz m? Bence,
HAfiYE:
Bu sualler krk-elli masum mahpusun tahliyesine sebep oldu.
âdât:
âdetler, yaplan ifller.
âlem-i slâmiyet:
slâm dünyas.
cereyan- umumiye:
genel akm.
cinayet:
birisini öldürmek, katl.
darbmesel:
atasözü.
fazilet:
meziyet, iyilik, ilim ve
iman, irfan yönünden yüksek de-
rece; erdem; dinî ve ahlâkî görev-
lere uyma derecesi.
hakaik- fleriat:
fleriatn hüküm
ve hakikatleri.
hamiyet-i slâmiye:
slâm koru-
ma, Müslümanlara sahip çkma
gayreti.
hamiyet-i milliye,:
milletin hak
ve hukukunu koruma konusunda
gösterilen gayret ve titizlik.
hafliye:
dipnot.
haydut:
eflkiya.
hubb-i din:
din sevgisi.
hubb-i vatan:
vatan sevgisi.
insaniyet-i kübra:
en büyük in-
sanlk.
istibdat:
kànuna ve nizâma tâbî
olmayan, keyfî, baskc yönetim;
zulüm ve tahakküm.
mâsadak:
do¤rulayc.
118 |
BEDÜZZAMAN SAD NURSÎ
LK
H
AYATI
medeniyet-i fuzlâ:
en fazilet-
li medeniyet.
meflru:
helâl, slâma uygun,
haram ve yanlfl olmayan.
meflrutiyet:
bir hükümdarn
baflkanl¤ altndaki millet
meclisi ile idâre edilen devlet
sistemi.
milliyet:
milliyetçilik fikri.
müstebit:
diktatör, zulüm ve
bask yapan. Baflkasnn hu-
kukunu elinden alan.
müteaddit:
ayr ayr, birkaç,
çeflit çeflit.
mütehassis:
hislenen, duygu-
lanan.
safdil:
saf kalplilik, saflk.
sevab- ahiret,:
âhiret sevab.
seza:
lâyk, münâsip.
sual:
isteme, sorma.
suret:
resim, flekil, görünüfl;
tarz, üslûp, cihet.
flanufleref-i millet-i slâmi-
ye:
Müslüman milletin flan ve
flerefi.
fleriat:
do¤ru yol, hak din yo-
lu; slâm dini, slâmn bütün
hükümleri.
taarruz:
sataflmak, iliflmek,
saldrmak.
tecelli:
görünme, bilinme; Al-
lahn her bir isminin mânâs-
n icrâ etmesi; Allahn Rezzak
ismiyle rzk vermesi, Muhyî
ismiyle diriltmesi, fiâfi ismiyle
hastalara flifâ vermesi gibi.
terakki:
yükselme, ilerleme.
velî:
bak. evliyâ, Allahn sev-
gili kulu.
zabit:
subay, askere kuman-
da eden rütbeli asker, kuv-
vetli, yavuz; zabteden.