Tarihçe-i Hayat - page 114

Cinayetin öteki yar›s›n› söylemek zaman› gelmedi.
(HA-
fi‹YE)
Yaz›k! Eyvahlar olsun! Saadetimiz olan Meflrutiyet-i
meflrua, bir menba-› hayat-› içtimaiyemiz ve ‹slâmiyete
uygun olan maarif-i cedideye, millet nihayet derecede
müfltak ve susam›fl oldu¤u hâlde, bu hâdisede ifratperver
olanlar Meflrutiyete garazlar kar›flt›rmakla ve fikren mü-
nevver olanlar da dinsizce harekât-› lâubaliyâne ile mille-
tin ra¤betine karfl›, maatteessüf, set çektiler. Bu seddi çe-
kenler, ref etmelidirler. Vatan nam›na rica olunur.
Ey paflalar, zabitler! Bu on bir buçuk cinayetin flahitle-
ri binlerle adamd›r. Belki, baz›lar›na ‹stanbul’un yar›s› fla-
hittir. Bu on bir buçuk cinayetin cezas›na r›za ile beraber
on bir buçuk sualime de cevap isterim.
‹flte bu seyyiat›ma bedel bir hasenem de var, söyleye-
ce¤im:
Herkesin flevkini k›ran ve neflesini kaç›ran ve a¤razlar
ve taraftarl›klar hissini uyand›ran ve sebeb-i tefrika olan
›rkç›l›k cemiyat-› akvamiyeyi teflkiline sebebiyet veren ve
ismi meflrutiyet ve manas› istibdat olan ve ‹ttihat ve Te-
rakki ismini de lekedar eden buradaki flube-i müstebidâ-
neye muhalefet ettim.
HAfi‹YE:
O yar›n›n zaman›, on befl sene sonra, yirmi sekiz senedir mü-
ellifin sebeb-i hapsi olan,
Sirâcinnur
'un ahirindeki bahse bak›n›z, tam o
yar› cinayeti bileceksiniz.
a¤raz:
garazlar, kötü maksatlar.
bedel:
karfl›l›k, yerine.
cemiyat-› akvamiye:
milletlerin
ortak cemiyetleri.
cinayet:
birisini öldürmek, katl.
fikren:
düflünce itibâriyle, fikir
bak›m›ndan.
garaz:
maksat, niyet, kas›t; kötü
niyet ve kin.
hâdise:
olay.
harekât-› lâübaliyane:
ciddiyet-
siz hareketler.
hasene:
iyilik, güzellik, hay›rl›
amel; Allah r›zâs›na uygun ifl.
hafliye:
dipnot.
ifratperver:
afl›r›ya kaçmaktan
zevk duyan.
istibdat:
kànuna ve nizâma tâbî
olmayan, keyfî, bask›c› yönetim;
zulüm ve tahakküm.
114 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
‹
LK
H
AYATI
lekedar:
lekeli.
maarif-i cedide:
yeni e¤itim
sistemi.
maatteessüf:
üzülerek; üzün-
tüyle ifâde etmek gerekir ki…;
yaz›klar, teessüfler olsun; ne
yaz›k ki….
menba-› hayat-› içtimaiye:.
meflrutiyet:
bir hükümdar›n
baflkanl›¤› alt›ndaki millet
meclisi ile idâre edilen devlet
sistemi.
meflrutiyet-i meflrua:
dîne
uygun meflrûtiyet.
muhalefet:
karfl› gelme.
münevver:
nurlu, ayd›n.
müfltak:
arzulu, fazla istekli,
ifltiyak gösteren.
nam:
isim, ün, flan.
ra¤bet:
birfleyi çok isteme.
ref:
kald›rmak, la¤vetmek.
r›za:
raz› olufl.
rica:
istek, ümit.
Saadet:
mutluluk.
sebeb-i tefrika:
ayr›l›k sebe-
bi.
sebebiyet:
sebep olma, se-
beplik.
set:
engel, duvar.
seyyiat:
kötülükler, günahlar,
suçlar.
sual:
isteme, sorma.
flevk:
çok fliddetli arzu, nefl’e.
flube-i müstebidâne:
dikta-
tör, zulûm ve bask› yapanla-
r›n yeri.
taraftar:
taraf olan.
teflkil:
meydana getirme, or-
taya koyma.
zabit:
subay, askere kuman-
da eden rütbeli asker, kuv-
vetli, yavuz; zabteden.
1...,104,105,106,107,108,109,110,111,112,113 115,116,117,118,119,120,121,122,123,124,...1390
Powered by FlippingBook