Cinayetin öteki yarsn söylemek zaman gelmedi.
(HA-
fiYE)
Yazk! Eyvahlar olsun! Saadetimiz olan Meflrutiyet-i
meflrua, bir menba- hayat- içtimaiyemiz ve slâmiyete
uygun olan maarif-i cedideye, millet nihayet derecede
müfltak ve susamfl oldu¤u hâlde, bu hâdisede ifratperver
olanlar Meflrutiyete garazlar karfltrmakla ve fikren mü-
nevver olanlar da dinsizce harekât- lâubaliyâne ile mille-
tin ra¤betine karfl, maatteessüf, set çektiler. Bu seddi çe-
kenler, ref etmelidirler. Vatan namna rica olunur.
Ey paflalar, zabitler! Bu on bir buçuk cinayetin flahitle-
ri binlerle adamdr. Belki, bazlarna stanbulun yars fla-
hittir. Bu on bir buçuk cinayetin cezasna rza ile beraber
on bir buçuk sualime de cevap isterim.
flte bu seyyiatma bedel bir hasenem de var, söyleye-
ce¤im:
Herkesin flevkini kran ve neflesini kaçran ve a¤razlar
ve taraftarlklar hissini uyandran ve sebeb-i tefrika olan
rkçlk cemiyat- akvamiyeyi teflkiline sebebiyet veren ve
ismi meflrutiyet ve manas istibdat olan ve ttihat ve Te-
rakki ismini de lekedar eden buradaki flube-i müstebidâ-
neye muhalefet ettim.
HAfiYE:
O yarnn zaman, on befl sene sonra, yirmi sekiz senedir mü-
ellifin sebeb-i hapsi olan,
Sirâcinnur
'un ahirindeki bahse baknz, tam o
yar cinayeti bileceksiniz.
a¤raz:
garazlar, kötü maksatlar.
bedel:
karfllk, yerine.
cemiyat- akvamiye:
milletlerin
ortak cemiyetleri.
cinayet:
birisini öldürmek, katl.
fikren:
düflünce itibâriyle, fikir
bakmndan.
garaz:
maksat, niyet, kast; kötü
niyet ve kin.
hâdise:
olay.
harekât- lâübaliyane:
ciddiyet-
siz hareketler.
hasene:
iyilik, güzellik, hayrl
amel; Allah rzâsna uygun ifl.
hafliye:
dipnot.
ifratperver:
aflrya kaçmaktan
zevk duyan.
istibdat:
kànuna ve nizâma tâbî
olmayan, keyfî, baskc yönetim;
zulüm ve tahakküm.
114 |
BEDÜZZAMAN SAD NURSÎ
LK
H
AYATI
lekedar:
lekeli.
maarif-i cedide:
yeni e¤itim
sistemi.
maatteessüf:
üzülerek; üzün-
tüyle ifâde etmek gerekir ki
;
yazklar, teessüfler olsun; ne
yazk ki
.
menba- hayat- içtimaiye:.
meflrutiyet:
bir hükümdarn
baflkanl¤ altndaki millet
meclisi ile idâre edilen devlet
sistemi.
meflrutiyet-i meflrua:
dîne
uygun meflrûtiyet.
muhalefet:
karfl gelme.
münevver:
nurlu, aydn.
müfltak:
arzulu, fazla istekli,
ifltiyak gösteren.
nam:
isim, ün, flan.
ra¤bet:
birfleyi çok isteme.
ref:
kaldrmak, la¤vetmek.
rza:
raz olufl.
rica:
istek, ümit.
Saadet:
mutluluk.
sebeb-i tefrika:
ayrlk sebe-
bi.
sebebiyet:
sebep olma, se-
beplik.
set:
engel, duvar.
seyyiat:
kötülükler, günahlar,
suçlar.
sual:
isteme, sorma.
flevk:
çok fliddetli arzu, nefle.
flube-i müstebidâne:
dikta-
tör, zulûm ve bask yapanla-
rn yeri.
taraftar:
taraf olan.
teflkil:
meydana getirme, or-
taya koyma.
zabit:
subay, askere kuman-
da eden rütbeli asker, kuv-
vetli, yavuz; zabteden.