Ben zahiren buna teflebbüs ettim, iki maksad- azîm
için:
Birincisi:
O ismi tahdit ve tahsisten halâs etmek
ve umum müminlere flümulünü ilân etmek. Tâ ki, tefri-
ka düflmesin ve evham çkmasn.
kincisi:
Bu geçen musibet-i azîmeye sebebiyet ve-
ren frkalarn iftiraknn, tevhid ile önüne set olmakt. Vâ-
esefâ ki, zaman frsat vermedi. Sel geldi, beni de ykt.
Hem derdim: Bir yangn olsa, bir parçasn söndürece-
¤im. Fakat hocalk elbisem de yand. Ve uhdesinden ge-
lemedi¤im bir yalanc flöhret de maalmemnuniye refoldu.
Ben ki adî bir adamm; böyle meclis-i mebusan ve
ayan ve vükelânn en mühim vazifelerini düflündürecek
bir emri uhdeme aldm. Demek cinayet ettim.
S
EKZNC
C
NAYET
:
Ben iflittim ki, askerler baz cemiyet-
lere intisap ediyorlar. Yeniçerilerin hâdise-i müthiflesi ha-
trma geldi. Gayet telâfl ettim. Bir gazetede yazdm ki:
fiimdi en mukaddes cemiyet, ehl-i iman askerlerin ce-
miyetidir. Umum mümin ve fedakâr askerlerin mesle¤i-
ne girenler, neferden seraskere kadar dahildir. Zira, itti-
hat, uhuvvet, itaat, muhabbet ve ilâ-i kelimetullah, dün-
yann en mukaddes cemiyetinin maksaddr. Umum mü-
min askerler tamamyla bu maksada mazhardrlar. As-
kerler merkezdir. Millet ve cemiyet onlara intisap etmek
TARHÇE- HAYATI
| 107
LK
H
AYATI
mazhar:
nâil olma, flereflenme,
kavuflma, ortaya çkma ve görün-
me yeri.
meclis-i mebusan:
Osmanl Par-
lamentosu. Milletvekillerinin top-
land¤ meclis.
merkez:
bir fleyin ortas, bir fleyin
en ifllek yeri.
muhabbet:
sevgi, sevmek.
mukaddes:
kudsî, temiz, pâk, ârî.
musibet-i azîm:.
mühim:
önemli.
mümin:
Allaha ve emirlerine,
kànunlarna îman eden, inanan.
nefer:
asker, er.
ref:
kaldrmak, la¤vetmek.
sebebiyet:
sebep olma, sebeplik.
serasker:
ordu kumandan, ko-
mutan. Genelkurmay. Milli Sa-
vunma Bakan.
set:
engel, duvar.
flümul:
kaplamak, içine almak.
tahdit:
snrlama.
tahsis:
belli bir maksat için kul-
lanma, bir kimse veya fley için
ayrmak, birfleye özel klma.
tefrika:
ayrlk, bölünme.
teflebbüs:
bir ifle giriflmek, sa¤-
lam bir niyetle bir fleye baflla-
mak.
tevhit:
birleme, Allahn bir oldu-
¤una ve Ondan baflka ilâh olma-
d¤na inanma.
uhde:
bir ifli üzerine alma; söz
verme.
uhuvvet,:
kardefllik, din kardeflli-
¤i, samîmi dostluk.
umum:
hep, bütün, cümle, her-
kes.
vâesefa:
esefler olsun, eyvah,
çok yazk.
vükelâ:
askerî âmirler, komutan-
lar.
zahiren:
görünüflte.
adî:
basit, normal, her zaman
yaplan.
ayan:
açk, gözle görünür.
cemiyet:
topluluk, birlik, he-
yet.
cinayet:
birisini öldürmek,
katl.
ehl-i iman:
hakk kabul ve
tasdik etmifl olanlar, dînin bü-
tün hakîkatlerini kabul eden-
ler, îman sahipleri.
evham:
olmayan birfleyi olur
zann ile meraklanmak, ve-
himler, kuruntular.
fedakâr:
fedâ eden, kymet
ve ehemmiyet verilen bir fley
u¤runda herfleyi gözden çka-
ran.
frka:
grup, parti, topluluk, tü-
men.
hâdise-i müthifle:
müthifl ve
üzücü hâdise.
halâs:
kurtulma, kurtulufl.
iftirak:
ayrlmak, da¤lmak.
ilâ-i kelimetullah:
Allahn is-
mini, davâsn yüceltmek,
yaymak.
ilân:
açklamak, ilân etmek,
herkese duyurmak.
intisap:
ba¤lanma, emrine
girme, mâiyetine girme.
itaat:
söz dinleme.
ittihat:
ayn noktada birlefl-
me.
maalmemnuniye:
memnuni-
yetle.
maksat:
ana fikir; kastedil-
mifl, istenilen fley.
maksad- azîm:
büyük gaye
ve maksat.
maksat:
ana fikir; kastedil-
mifl, istenilen fley.