Tarihçe-i Hayat - page 105

Sonra iflittim, bu ism-i mübare¤i baz› mübarek zevat
(Süheyl Pafla ve fieyh Sad›k gibi zatlar), daha basit ve s›rf
ibadete ve sünnet-i seniyeye tebaiyete nakletmifller. Ve o
siyasî cemiyetten kat-› alâka ettiler. Siyasete kar›flmaya-
caklar. Lâkin tekrar korktum, dedim: “Bu isim umumun
hakk›d›r, tahsis ve tahdit kabul etmez. Ben nas›l ki din-
dar müteaddit cemiyete bir cihetle mensubum. Zira mak-
satlar›n› bir gördüm. Kezalik, o ism-i mübare¤e intisap
ettim. Lâkin tarif etti¤im ve dahil oldu¤um ‹ttihad-› Mu-
hammedînin (a.s.m.) tarifi budur ki:
fiarktan garba, cenuptan flimale uzanan bir silsile-i nu-
ranî ile merbut bir dairedir. Dahil olanlar da bu zamanda
üç yüz milyondan ziyadedir. Bu ittihad›n cihetülvahdeti
ve irtibat›, tevhid-i ‹lâhîdir. Peyman ve yemini, imand›r.
Müntesipleri, kalûbelâdan dahil olan umum mü’minler-
dir. Defter-i esmalar› da Levh-i Mahfuzdur. Bu ittihad›n
naflir-i efkâr›, umum kütüb-i ‹slâmiyedir. Günlük gazete-
leri de, i’lâ-i kelimetullah› hedef-i maksat eden umum di-
nî gazetelerdir. Kulüp ve encümenleri, cami ve mescitler-
dir ve dinî medreseler ve zikirhanelerdir. Merkezi de Ha-
remeyn-i fierifeyn’dir. Böyle cemiyetin reisi, Fahr-i
Âlemdir (a.s.m.). Ve mesle¤i, herkes kendi nefsiyle mü-
cahede, yani ahlâk-› Ahmediye (a.s.m.) ile tahallûk ve
sünnet-i Nebeviyeyi ihya ve baflkalara da muhabbet ve
—e¤er zarar etmezse— nasihat etmektir. Bu ittihad›n ni-
zamnamesi sünnet-i Nebeviye ve kanunnamesi evamir
ve nevahî-i fler’iyedir. Ve k›l›çlar› da berahin-i kat›ad›r. Zi-
ra
medenîlere galebe çalmak ikna iledir, icbar ile de¤ildir.
TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 105
‹
LK
H
AYATI
kanunname:
kanun metni.
kat-› alâka:
alakay› kesmek.
kütüb
-i
‹slâmiye:
‹slâmî kitaplar.
Levh-i Mahfuz:
olmufl ve olacak
herfleyin yaz›l› bulundu¤u kader
levhas›.
maksat:
ana fikir; kastedilmifl, is-
tenilen fley.
medenî:
faziletli, terbiyeli, kibar;
flehirde oturan.
medrese:
‹slâm tarihi boyunca
üniversite seviyesinde e¤itim ya-
p›lan müessese.
mensup:
ba¤l›, ait.
merbut:
ba¤l›.
muhabbet:
sevgi, sevmek.
mübarek:
‹lâhî hayr›n bulundu¤u
fley, bereketlenmifl, u¤urlu, hay›r-
l›.
mücahede:
cihad etme, çarp›fl-
ma, savafl.
müntesip:
ba¤l›, mensup.
müteaddit:
ayr› ayr›, birkaç, çeflit
çeflit.
nakil:
nakleden, tafl›yan.
nasihat:
ö¤üt.
naflir-i efkâr:
fikirleri neflreden,
yayan.
nefis:
menfaatli her fleyi elde et-
mek isteyen flehvet, zararl› gör-
dü¤ü herfleyi uzaklaflt›rmak iste-
yen gadap duygular›n›n kayna¤›;
yarat›l›flla verilmifl olan arzu ve is-
tekler, meyiller, bedenin hissî is-
tekleri; can, kifli, öz varl›k; bir fle-
yin zat› olan, kendisi.
nevahi-i fler’iye:
fleriat›n getirdi¤i
yasaklar.
nizamname:
tüzük metni. ‹lgili
yerlere bildirilen resmî hükümler.
peyman:
ahd, yemin.
reis:
baflkan.
silsile-i nuranî:
nurânî silsile, soy.
sünnet-i Nebeviye:
Peygamberi-
mizin (a.s.m.) söz ve hareketleri.
sünnet-i seniye:
Peygamber
Efendimizin (a.s.m.) yüce sünneti.
fiark:
do¤u.
flimal:
kuzey.
tahallûk:
ahlâklanmak.
tahdit:
s›n›rlama.
tahsis:
belli bir maksat için kul-
lanma, bir kimse veya fley için
ay›rmak, birfleye özel k›lma.
tebaiyet:
uyma, tâbî olma, ba¤-
lanma.
tevhid-i ‹lâhî:
Allah’›n birli¤ine
iman ve ondan baflka ilâh olma-
d›¤›n› tasdik etme.
umum:
hep, bütün, cümle, her-
kes.
zat:
kendi, asl›.
zevat:
zatlar, kifliler.
zikirhane:
Allah’›n zikredildi¤i
yer.
ahlâk-› Ahmediye:
Peygam-
berimizin (a.s.m.) ahlâk›.
berahin-i kàt›a:
kat’i bürhan-
lar, deliller.
cemiyet:
topluluk, birlik, he-
yet.
cenup:
güney.
cihet:
yön, taraf; vesile, se-
bep, bahâne.
cihetü’l-vahdet:
birlik yönü.
defter-i esma:
isimler defteri.
encümen:
meclis, komisyon.
fiura.
evamir:
emirler, kànunlar.
Fahr-i Âlem:
âlemin kendi-
siyle övündü¤ü Peygamberi-
miz (a.s.m.).
galebe:
üstün gelmek, yen-
mek, bozmak, çokluk.
garp:
bat›.
hedef-i maksat:
maksat ve
hedef.
ibadet:
kulluk vazifesi.
icbar:
zoraki, zorlama.
ihya:
diriltme, hayat verme.
ikna:
inand›rmak, râz› etmek.
i’lâ-i kelimetullah:
Allah’›n is-
mini, davâs›n› yüceltmek,
yaymak.
intisap:
ba¤lanma, emrine
girme, mâiyetine girme.
irtibat:
ba¤lanmak, rabtedil-
mek.
ittihad:
birlik.
‹ttihad-› Muhammedî:
Sü-
heyl Pafla, Mehmed Sad›k, Fe-
rik R›za Pafla, Dervifl Vahdeti
ve arkadafllar› taraf›ndan 5
Nisan 1909 tarihinde ‹stan-
bul’da kurulan cemiyetin ad›.
kalû belâ:
(ruhlar) “evet dedi-
ler” (Bkz.: Bezm-i Elest).
1...,95,96,97,98,99,100,101,102,103,104 106,107,108,109,110,111,112,113,114,115,...1390
Powered by FlippingBook