Tarihçe-i Hayat - page 96

Nihayet menhus 31 Mart Hâdisesi meydana gelir. fie-
riat isteyen ve o hâdisede ismi kar›flan on befl kadar ho-
ca idam edilir. Bediüzzaman, onlar mahkeme binas›n›n
bahçesinde as›l› durduklar› ve kendisi de pencereden on-
lar› gördü¤ü bir hâlde muhakeme olunur.
Mahkeme reisi Hurflit Pafla sorar:
“Sen de fleriat istemiflsin?”
Bediüzzaman cevap verir:
“fieriat›n bir hakikatine, bin ruhum olsa feda etmeye
haz›r›m. Zira fleriat, sebeb-i saadet ve adalet-i mahz ve
fazilettir. Fakat, ihtilâlcilerin isteyifli gibi de¤il!”
Bediüzzaman’›n divan-› harpteki bu kahramanca mü-
dafaas›, o zaman iki defa tab edilip neflredilmifltir. O deh-
fletli mahkemeden idam›n› beklerken beraat etmifl ve
mahkemeye teflekkür etmeyerek, yolda Bayezit’ten tâ
Sultanahmet’e kadar, arkas›nda kalabal›k bir halk kitlesi
mevcut oldu¤u hâlde, “Zalimler için yaflas›n Cehennem!
Zalimler için yaflas›n Cehennem!” nidalar›yla ilerlemifltir.
Divan-› harpteki müdafaas›n›n bir k›sm› bu
Tarihçe-i
Hayat’
ta yaz›lm›flt›r. Tâ ki 31 Mart Hâdisesinin iç yüzü
ve Bediüzzaman’›n kahramanca müdafaas› bir derece
anlafl›labilsin.
‚è
adalet-i mahz:
tam ve eksiksiz
adâlet.
beraat:
heybetlilik, büyüklük,
sa¤laml›k, dayan›kl›l›k, kavîlik;
ilim, cesâret ve di¤er güzel vas›f-
larda emsâlinden üstünlük; ak-
lanma.
dehflet:
bir tehlike veya korkunç
birfley karfl›s›nda duyulan ürkün-
tü; ola¤anüstü fleyler karfl›s›ndaki
flaflk›nl›k.
Divan-› Harb-i Örfî:
‹ttihad ve Te-
rakki hükûmeti zaman›nda kuru-
lan ve oldukça sert kararlar alan
96 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
‹
LK
H
AYATI
s›k›yönetim mahkemesi.
divan-› harp:
S›k›yönetim, as-
keri idâre.
eser:
yap›, birinin meydana
getirdi¤i fley, kitap; birfleyin
varl›¤›na iflaret eden tesir, iz.
fazilet:
meziyet, iyilik, ilim ve
iman, irfan yönünden yüksek
derece; erdem; dinî ve ahlâkî
görevlere uyma derecesi.
feda:
fakir.
hâdise:
olay.
hakikat:
gerçek.
halk:
yaratma, var etme.
idam:
yok etme, yok olma.
ihtilâl:
ayaklanma, devlete is-
yan, bozukluk, kar›fl›kl›k.
menhus:
u¤ursuz, kötü.
muhakeme:
ak›l yürütüp
do¤ru bir netice elde edebil-
me, tartma, de¤erlendirme;
yarg›lama.
müdafaa:
savunma.
neflr:
yaymak; K›yâmetten
sonra bütün insanlar›n dirilip,
topland›ktan sonra da¤›l›p ya-
y›lmalar›.
nida:
seslenmek, yalvarmak.
reis:
baflkan.
sebeb-i saadet:
mutluluk se-
bebi.
fiahadetname:
diploma.
fieriat:
do¤ru yol, hak din yo-
lu; ‹slâm dini, ‹slâm’›n bütün
hükümleri.
tab:
basma, bask›.
tarihçe-i hayat:
bir fleyin ve-
ya bir insan›n do¤umundan
ölümüne kadar bafl›ndan ge-
çen fleyler, biyo¤rafi.
zalim:
zulmeden, haks›zl›k
yapan.
1...,86,87,88,89,90,91,92,93,94,95 97,98,99,100,101,102,103,104,105,106,...1390
Powered by FlippingBook