Tarihçe-i Hayat - page 100

yapmakla itham ederler. fiimdiki hafiyeler eskilerden be-
terdirler. Bunlar›n sadakatine nas›l itimat olunur? Adalet
onlar›n sözlerine nas›l bina olunur?
Hem de, cerbeze ile, insan adalet yaparken zulme dü-
flüyor. Zira, insan kusursuz olmaz. Fakat uzun zamanda
ve efrad-› kesîre içinde ve tahallül-i mehasinle tadil olu-
nan müteferrik kusurlar› cerbeze ile cem edip, bir za-
man-› vahitte, bir flahs-› vahitten sudurunu tevehhüm
ederek, fledit cezaya müstahak görür. Hâlbuki bu tarz,
bir zulm-i fledittir.
fiimdi gelelim on bir buçuk cinayetlerimin tadad›-
na:
(HAfi‹YE)
B
‹R‹NC‹
C
‹NAYET
:
Geçen sene bidayet-i hürriyette elli-
altm›fl telgraf umum flark afliretlerine Sadaret vas›tas›yla
çektim. Meali flu idi:
“Meflrutiyet ve kanun-i esasî iflitti¤iniz mesele ise, ha-
kikî adalet ve meflveret-i fler’iyeden ibarettir; hüsn-i te-
lâkki ediniz. Muhafazas›na çal›fl›n›z. Zira dünyevî saade-
timiz meflrutiyettedir. Ve istibdattan herkesten ziyade biz
zarardideyiz.”
Her yerden bu telgraf›n cevab›, müspet ve güzel
olarak geldi. Demek Vilâyat-› fiarkiyeyi tembih ettim,
gafil b›rakmad›m; tâ yeni bir istibdat onlar›n gafletinden
HAfi‹YE:
Müellifin meslek ve meflrebine ait parçalar al›nm›fl olup, tafsi-
lât arzu edenler mezkûr esere müracaat etsinler.
adalet:
do¤ruluk, hakkaniyet.
afliret:
kabîle, oymak, göçebe hâ-
linde yaflayan ço¤unlukla bir soy-
dan gelen insanlar.
bidayet-i hürriyet:
hürriyet
(1408) ilân edildi¤i zaman.
cem:
toplamak.
cerbeze:
hakl› haks›z sözlerle ha-
kikati gizlemek; aldat›c› kurnazl›k.
cinayet:
birisini öldürmek, katil.
dünyevî:
dünyaya ait, dünya ile
ilgili.
efrad-› kesire:
çok say›da kifliler.
gafil:
gaflette bulunan; dikkatsiz,
iyi düflünmeyen, uyan›k olma-
yan; habersiz, dikkatsiz; ihmal
eden.
gaflet:
dikkatsizlik, endiflesizlik,
vurdumduymazl›k; gafillik; ihmal,
habersizlik; nefsine uyarak Allah’›
ve emirlerini unutmak.
hafiye:
ajan, casus; polis; gizli ça-
l›flan.
hakikî:
gerçek.
hafliye:
dipnot.
hüsn
-i
telâkki:
güzel anlay›fl, iyi-
ye yorma.
istibdat:
kànuna ve nizâma tâbî
olmayan, keyfî, bask›c› yönetim;
zulüm ve tahakküm.
itham:
suçlama.
itimat:
güvenme, emniyet etme,
birfleye kalben güvenip dayan-
ma.
kanun
-i
esasî:
anayasa.
meal:
birfleyin pekçok mânâla-
r›ndan biri; birfleyin k›saca mânâ-
s›, anlam›.
meflrutiyet:
bir hükümdar›n bafl-
100 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
‹
LK
H
AYATI
kanl›¤› alt›ndaki millet meclisi
ile idâre edilen devlet sistemi.
meflveret-i fler’iye:
dîne uy-
gun olarak yap›lan meflveret.
muhafaza:
korumak.
müspet:.
müstahak:
hak eden.
müteferrik:
çeflitli, k›s›m k›-
s›m, baflka baflka, da¤›n›k.
saadet:
mutluluk.
sadakat:
ba¤l›l›k, do¤ruluk.
Sadaret:
baflbakanl›k. Hükû-
met.
sudûr:
meydana ç›kma, ol-
ma.
flahs-› vahit:
tek flah›s.
flark:
do¤u.
fledit:
fliddetli.
tadat:
sayma, s›ralama, birer
birer söyleme.
tadil:
de¤ifltirme, düzeltme,
yok etme.
tahallül-i mehasin:
güzel
haller.
tarz:
usul, flekil, üslûp.
tembih:
uyar›, ikaz, ihtar.
tevehhüm:
zannetme, ev-
hamlanma, yok olan› var zan-
netmekle ümitsizli¤e ve kor-
kuya düflme.
umum:
hep, bütün, cümle,
herkes.
vas›ta:
araç.
vilâyat-› flarkiye:
flark, do¤u
vilâyetleri.
zaman-› vahit:
ayn› zaman-
da. Bir zaman içinde.
zarardide:
zarar görmek.
zulm:
zulüm.
zulm-i fledit:
fliddetli zulüm
ve bask›.
1...,90,91,92,93,94,95,96,97,98,99 101,102,103,104,105,106,107,108,109,110,...1390
Powered by FlippingBook