TAR‹HÇE-‹ HAYATI
| 1161
fi
AHIS
B
‹LG‹LER‹
izin verilince, 9 y›l 5 ay sonra ‹stanbul’a döndü (1876). Padiflah›n emriyle 1 fiubat 1877’de Galata-
saray Lisesi Müdürlü¤üne atand›. Göreve bafllar bafllamaz ö¤renci, ö¤retmen ve görevli say›s›n›
Müslümanlar lehine dönüfltürmesi, programda olmas›na ra¤men okutulmayan din derslerini okut-
maya çal›flmas›; burada söz sahibi olan baflta Fransa olmak üzere, ‹ngiltere ve Osmanl› vatandafl›
gayr› müsimlerin tepkisine sebep oldu. Bir y›l› dahi dolmadan görevden al›nd›. (1878) Ali Suavi, V.
Murad’› tahta geçirmek maksad›yla, birkaç yüz muhacirle gerçeklefltirdi¤i Ç›ra¤an Bask›n› s›ras›n-
da, Befliktafl Zab›ta Amiri Hasan Paflan›n kafas›na vurdu¤u sopa darbesiyle hayat›n› kaybetti. (20
May›s 1878)
AL‹ ULV‹ KURUCU:
1920’de Konya’da do¤an Ali Ulvi Kurucu, dolu dolu bir ömrün arkas›ndan
4 fiubat 2002 tarihinde Medine’de vefat etti. 81 yafl›nda aram›zdan ayr›lan Ali Ulvi Kurucu, 60 y›l-
d›r Medine-i Münevvere’de yafl›yordu. 1994’den beri senenin alt› ay›n› Türkiye’de geçirmeye özen
gösteriyordu. Safahat’› ezbere bilen ve Akif gibi flair olmay› Cenab-› Haktan isteyen Kurucu’ya,
yazd›¤› fliirlerinden dolay› II. Akif denmektedir. 1938 y›l›nda ailesiyle birlikte Medine’ye göç eder-
ler. Çocuklar›n› okutmak için Türkiye’den gitmek zorunda olan ‹brahim Efendi, Ali Ulvi’yi haf›z yap-
t›ktan sonra Kahire Ezher Üniversitesine gönderir. Bitirdikten sonra da Medine’de önce Evkaf Da-
iresinin inflaat ve sicilat emini olarak çal›fl›r. Daha sonra Sultan Mahmud’un yapt›rd›¤› Mahmudiye
Kütüphanesi’nde çal›flan Ali Ulvi Kurucu, emekli oluncaya kadar da Arif Hikmet Kütüphanesinde
çal›flt›.
ANTERE (?-614):
‹slâm öncesi Arap kültürünün önemli sembollerinden olan Antere, Kâbe du-
var›na as›lan fliirinden dolay› “Muallâka fiairi” olarak an›lm›flt›r. fiairli¤i yan›nda kahramanl›¤› ve ce-
saretiyle de k›ssalara konu olmufl bir halk kahraman›d›r. Risale-i Nur’da Antere; “Zilletle içilen âb-
› hayat, t›pk› Cehennem gibidir; izzetle Cehennem ise, benim için iftihar etti¤im bir menzildir”
mealindeki beyiti münasebetiyle geçmektedir. Künyesi Antere bin fieddad bin Amr bin Muaviye
el-Absî fleklindedir.
Antere’nin do¤um tarihi hakk›nda kesin bilgi mevcut de¤ildir. Babas›, Abs kabilesinin ileri ge-
lenlerinden olan fieddad, annesi ise Habeflli bir cariyedir. Abs, Necid bölgesinde yaflayan bir kabi-
ledir. Bir cariyenin o¤lu olmas›ndan dolay› zaman›n anlay›fl›na göre hür say›lmay›p köle muame-
lesi gördü. Bu durumuyla ba¤lant›l› olarak gençli¤inde sevdi¤i ve istedi¤i amcas›n›n k›z› kendisine
verilmedi. Kölelikten kurtulup hürriyetine kavuflmas› epey zaman ald›.
Antere, ilk önce fliirleriyle meflhur oldu. Di¤er taraftan çok iyi binici olup, zamanla kahraman-
l›¤›n› gösterecek f›rsatlar da önüne ç›kt›. Mensubu bulundu¤u Abs kabilesi baflka kabilelerin sal-
d›r›s›na u¤rad›, mallar› ya¤maland› ve amcas›n›n k›z› da bu sald›r› s›ras›nda kaç›r›ld›. Bunun üzeri-
ne harekete geçerek ya¤malanan mallar› düflmanlar›n›n elinden ald›¤› gibi amcas›n›n k›z›n› da
kurtard›. Bu kahramanl›¤› sonras›nda özgürlü¤üne kavufltu ve kölelikten azat edildi. Bu geliflme-
lerden sonra amcas›n›n k›z› ile evlenmesine engel teflkil eden durum ortadan kalkm›fl oldu ve sev-
di¤ine kavufltu.
Antere, bir zamanlar Arap Kargalar› anlam›na gelen “A¤ribetü’l-Arab” olarak adland›r›l›p kendi-
leriyle alay edilirken, daha sonra flairli¤inin yan›nda cesareti, atikli¤i, güzel huyu, hoflsohbeti ve
özellikle zulme asla boyun e¤meyen kabilesinin medar-› iftihar› oldu. Kabilesinin kat›ld›¤› Dahis ve
Gabra Savafl›nda dillere destan olacak kahramanl›klar gösterdi. Araplar›n en çok sevdi¤i insanlar
aras›nda yer ald›.
‹slâmiyetten önce Araplar, flairlere büyük de¤er verirlerdi. Belli aral›klarla düzenlenen fliir ya-
r›flmalar›nda ön s›ralarda yer alan flairlerin fliirleri Kabe duvarlar›na as›l›r ve uzun süre burada as›-
l› kal›rd›. Muallâka fiairleri denilen bu flairlerin en ünlüleri aras›nda Antere ayr› bir öneme sahipti.
Melez olanlarla alay edilip hakir görülmelerine ra¤men kendisi melez oldu¤unu Muallâka’s›nda
belirtmekten çekinmedi. Yazm›fl bulundu¤u fliirleri parça parça nakledilmifl olmas›na ra¤men Mu-
allâka’s› tam olarak muhafaza edilip nakledilmifltir.