TARHÇE- HAYATI
| 1153
fi
AHIS
B
LGLER
Abdurrahman Ta¤i, yaklaflk yirmi yl kald¤ Nurflinde, insanlar hakka davet etmek için büyük
bir gayret gösterdi. Vefatndan evvel a¤r bir hastalk geçirdi. Buna ra¤men hiçbir sünnet namaz-
n ihmal etmeden hepsini ayakta kld. Gece ibadetlerini de ihmal etmedi. 1886 ylnda Nurflinde
vefat etti ve buraya defnedildi.
ABDÜLMUHSN:
Muhsin Alev 1944 senelerini takip eden yllarda Konyada Zübeyir Gündü-
zalpin de içinde bulundu¤u bir gençlik gurubuyla beraber Risale-i Nurlar tanyan bahtiyarlardan
biridir. Bediüzzaman Hazretleri ile ilk görüflmesi ise Afyonda olmufltur. 1952 ylnda iki bin adet
Gençlik Rehberi risalesini bastrmaktan dolay suçland ve Gençlik Rehberi mahkemesinde yarg-
land. Muhsin Alev mahkeme sebebiyle Istanbula gelen Bediüzzaman Hazretleriyle görüfltü ve
hizmetinde bulundu.
ABDÜLKADR GEYLÂNÎ:
Kadiriye tarikatnn kurucusu. 470te (1077) Gilân eyalet merkezine
ba¤l Neyf köyünde do¤an Geylânînin babas, Ebu Salih Mûsann dindar bir kimse oldu¤u bilin-
mekle birlikte, devrin tannmfl sufilerinden Ebu Abdullah Savmainin kz olan annesi Ümmül-Hayr
Emetül-Cebbar Fatmann da kadn velilerden oldu¤u kabul edilir. Küçük yaflta annesini kaybe-
den Abdülkadir, dedesi Savmaînin himayesinde büyür ve tahsiline devrin ilim ve kültür merkezi
olan Ba¤datta devam eder. Orada, Ebu Galib bin Bakllânî, Cafer es-Serrâc, Ebu Talib bin Yusuf gi-
bi âlimlerden hadis; Ebu Said Muharrimi, Ebu Hattab gibi hukukçulardan fkh, Zekeriya-i Tebrizî gi-
bi dilcilerden de dil ve edebiyat ö¤renimi görür. Ksa zamanda usul ve fürû ve mezhepler konu-
sunda genifl bilgi sahibi olur ve Ebul-Hayr Muhammed bin Müslim Debbas vastasyla tasavvufa
intisap eder. Ba¤data gitti¤i zaman mensup oldu¤u fiafiî mezhebini brakarak mizacna daha uy-
gun gelen Hanbeli mezhebine giren Abdülkadir-i Geylânî, hayatnn sonuna kadar her iki mezhe-
be göre fetva vermifl, ancak yaflad¤ dönemde Hanbelilerin imam olmufl ve bundan dolay ken-
disine Muhyiddin (dini ihya eden) ünvan verilmifltir.
ABDÜLKAHR- CÜRCANÎ:
(ö.471/1078-79) Arap dil bilgini ve edebiyat nazariyatçs. Ortaça¤n
önemli kültür merkezlerinden biri olan Cürcanda do¤an Cürcanî, Arap dil bilgisini, meflhur âlim
Ebu Ali Farisinin ye¤eni ve talebesi Ebül-Hüseyin Muhammed bin Hasanül-Farisiden okudu. Di-
lin bütün inceliklerine vakf olan Cürcanî, dili özellikle nahvî bir Arap mant¤ niteli¤inde ele al-
mas sebebiyle flöhret buldu. Bu özelli¤iyle mamün-nühat (büyük dil bilgini) diye tannr ve Be-
lâgat fieyhi ünvanyla anlr. Cürcanînin belâgat konusundaki görüflleri, Kurânn icaz etrafnda
gelifltirilen tartflmalara dayanr. O, kelâm ilminin önemli konularndan biri olan nübüvvet bahsini
do¤rudan ilgilendiren icaz meselesi ile nazm görüflünü dil açsndan ele alp incelemifltir. Eserle-
ri: Esrarül-Belâgat; Delâilül-caz; Risaletüfl-fiafiye; Avamilül-Mie; Kitabül-Müktesid fi fierhil-zah;
Tetimme fin-Nahv; Kitab- Tasrif.
ABDÜLMECD NURSÎ:
Abdülmecid Ünlükul (Nursî) 1884-1967. Bediüzzamann kardefli, flara-
tül-caz ve Mesnevî-i Nuriyeyi Arapçadan Türkçeye çeviren mütercim.
Abdülmecid, 1884 ylnda Bitlisin Hizan kazasnn sparit nahiyesine ba¤l Nurs köyünde do¤-
du. lk e¤itimini burada ald. Nurs köyünden sonra Arvasta e¤itimine devam etti. Buradan ayrl-
dktan sonra (1900) Vana gitti. Vanda kald¤ on dört yl, e¤itim sürecinde ayr bir öneme sahip-
tir. Buradaki Horhor Medresesinde a¤abeyinin nezaretinde iki yüzü aflkn talebe ile birlikte e¤iti-
mine devam etti. Özellikle Arap dili ve edebiyat dalnda çok büyük bir aflama katetti. Nitekim bu
sebepten dolaydr ki, Bediüzzaman flaratül-caz ve Mesnevî-i Nuriye eserlerinin Arapçadan ter-
cüme edilmesi iflini ona vermifltir.
Abdülmecid, Birinci Dünya Savaflnn bafllamas üzerine Bediüzzamann idaresinde savafla ka-
tld. Abdülmecid, Ruslarn hücumundan ve istilâsndan kurtulan baz akrabalar ile birlikte Van-
dan ayrlarak Diyarbakr üzerinden fiama gitti. Üç yl burada kaldktan sonra 1917 ylnda Diyar-
bakra geri döndü.