1156 |
BED‹ÜZZAMAN SA‹D NURSÎ
fi
AHIS
B
‹LG‹LER‹
yönündeki görüfllere fliddetle karfl› ç›kt›. Bat› emperyalizmine yol açacak tarzdaki Garpç›l›k ve mil-
liyetçilik ak›mlar›na karfl› mücadele verdi. Risale-i Nur ve Bediüzzaman’a karfl› samimî duygular
besledi¤i gibi, iste¤i üzerine Risale-i Nur’lar kendisine gönderildi.
Ahmet Hamdi, 1887 y›l›nda Akseki’ye ba¤l› Güzelsu (Sülles) nahiyesinde do¤du. Cami imam›
olan Mahmud Efendi ile Hatice Han›m›n ¤ludur. Küçük yaflta Kur’ân-› Kerîm’i okumaya ve nahiye-
de bulunan medresede e¤itim görmeye bafllad›. On dört yafl›na gelince babas› taraf›ndan Öde-
mifl’e götürüldü ve burada bulunan Karamanl› Süleyman Efendi Medresesine devam etmeye bafl-
lad›. Arapça, Farsça, akaid, tefsir, f›k›h ve hadis gibi temel ‹slâmi ilimlerin derslerini almaya baflla-
d›.
Akseki, 1905 y›l›nda ‹stanbul’a geldi. 1914 y›l›nda Fatih dersiamlar›ndan olan Bay›nd›rl› Meh-
med fiükrü Efendiden icazet ald›. Bu arada tan›nm›fl âlimlerden muhtelif dersler ald›. ‹stiklâl Mar-
fl› fiairimiz Mehmed Akif’ten de özellikle “Muallâka-i Seb’a” olmak üzere Arap edebiyat› ile alâka-
l› dersler ald›. Bu arada Darülhilâfeti’l-Aliyye Medresesinden mezun oldu. Akabinde Medresetü’l-
Mütehassisin’e girerek felsefe, kelâm, hikmet-i ‹lâhiyye flubesinden birincilikle mezun oldu. Girdi-
¤i imtihan› da kazanarak dersiam unvan›n› ald›.
Akseki, bir taraftan ö¤renim hayat›na devam ederken, di¤er taraftan da yaz›lar yazmaya bafl-
lad›. Bir ara Sebilürreflad’›n Bulgaristan ve Romanya muhabirli¤ini de yapt›. Bu arada Bulgaristan’›
dolaflarak buradaki insanlar›n dinî aç›dan ayd›nlanmalar›na katk› sa¤lamaya çal›flt›. ‹zlenimlerini
“Bulgaristan Mektuplar›” ad› alt›nda, dergide neflretti. Heybeliada’daki mektepte, din felsefesi ve
ahlâk derslerinde hocal›k vazifesinde bulundu. 1916-18 y›llar›nda ‹stanbul’da muhtelif camilerde
kürsü fleyhliklerinde bulundu. Daha sonra iki ayr› medreseye önce tarih felsefesi, daha sonra ilm-
i nefs müderrisi olarak tayin edildi.
Akseki, Millî Mücadele boyunca Anadolu’nun muhtelif yerlerini dolaflt›. Vaaz ve konferanslar›y-
la Kuva-y› Milliye hareketini destekledi. 1924 y›l›nda ‹lâhiyat Fakültesi hadis ve hadis tarihi mü-
derrisli¤ine atand›. Daha sonra R›fat Börekçi’nin teklifi ile Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› Müflavere
Hey’etine aza olarak tayin edildi. Tarikat-› Salâhiyye Cemiyetine üye oldu¤u iddias›yla 1925 y›l›n-
da Ankara ‹stiklâl Mahkemesinde yarg›land›. Mahkemede suçsuz bulunarak beraat etti. 1939 y›-
l›nda Diyanet ‹flleri Baflkan yard›mc›l›¤›na atand›. Bu görevini sürdürürken 1947 y›l›nda fierafettin
Yaltkaya’n›n vefat› üzerine de baflkanl›¤a getirildi. Akseki, dört y›l sürdürdü¤ü görevi devam eder-
ken 9 Ocak 1951 tarihinde Hakk›n rahmetine kavufltu. Naafl› Cebeci Asrî Mezarl›¤›na kald›r›larak
burada defnedildi.
Akseki Arapça, Farsça ve ‹ngilizce dillerini bilen, son derece zeki, ileri görüfllü ve zaman›n ge-
liflmelerini takip eden, kendini yenileyebilen bir din âlimidir. Yazarl›k hayat›na S›rat-› Müstakim ve
Sebilürreflad ekibi içinde yer alarak bafllad›. Osmanl› toplumunun geçirmekte oldu¤u kültürel de-
¤ifliklikler üzerinde durdu. Yaz›lar›nda Bat›l›laflma ve din konular› üzerinde durdu. Modernleflme-
ye taraftar olmakla beraber, mutlak Bat›l›laflmaya karfl› ç›kt›. ‹slâm dininin yeniliklere ve bilime
aç›k oldu¤unu savundu.
AHMET NAZ‹F:
1891-1964. Maruf ismi, “Risale-i Nur’un ‹nebolu kahraman› Nazif Çelebi”dir. ‹ne-
bolu’da dünyaya geldi. Bediüzzaman’la ilk defa, 1908’de ‹nebolu’da tan›flt›. Buna belki tan›flma bi-
le denemezdi. Çünkü sadece göz göze gelmifllerdi. Ama ona olan sevgisinin derinleflmesine, bu
bak›fl, yetmiflti. Bediüzzaman’a karfl› ilk sevgi tomurcuklar›, henüz 17 yafl›nda iken belirmiflti. Çün-
kü Bediüzzaman Hazretleri ünü dolay›s›yla, gazetelerde s›k s›k yer al›yordu.
Otuz sene sonra, 1938’de Bediüzzaman’›n Kastamonu’ya sürgüne gönderildi¤ini duyunca, he-
men ziyaretine gitti. Denizli ve Afyon hapislerinde Üstad› ile birlikte bulundu. Nur’un hizmetine,
sadece kendini de¤il o¤lu Selâhattin Çelebiyi de adad›. Hatta Selâhattin Çelebi, Nurlar›n ilk defa