Sözler - page 921

alt›nda ve makam sahibi eflhas›n arkas›nda, do¤rudan
do¤ruya emri o verir. Baz› velî-i kâmil olan padiflahlar
çok dairelerde, baz› eflhas suretinde icraat›n› yapt›¤› riva-
yet edilir. fiu temsil ile bakt›¤›m›z hakikat ise, acz onun
içinde olmad›¤› için, do¤rudan do¤ruya her bir dairede
emir ve hüküm kumandan-› azamdan geliyor; onun em-
riyle, iradesiyle, kuvvetiyledir.
‹flte, flu temsil gibi, Hâkim-i Arz ve Semavat, emr-i
1
o
¿ƒo
µn
«n
a r
øo
c
’e malik Amir-i Mutlak olan Sultan-› Ezelî ve
Ebedî, tabakat-› mahlûkat›nda cereyan eden ve kemal-i
itaat ve intizam ile imtisal olunan, evamir ve kumandan-
l›¤›n›n fluunat› ve zerrattan seyyarata ve sinekten sema-
vata kadar olan tabakat-› mahlûkat ve tavaif-i mevcudat-
ta küçük büyük, cüz’î küllî tabakat› ve taifeleri ayr› ayr›,
fakat birbirine bakar bir tarzda birer daire-i rububiyet, bi-
rer tabaka-i hâkimiyet görünüyor.
fiimdi, bütün kâinattaki makas›d-› ulya ve netaic-i uz-
may› anlayacak ve bütün tabakat›n ayr› ayr› vezaif-i ubu-
diyetlerini görmekle Zat-› Kibriya’n›n saltanat-› rububiye-
tini, haflmet-i hâkimiyetini müflahede ederek, o Zat›n
marziyat› ne oldu¤unu anlamak ve Onun saltanat›na del-
lâl olmak için, alâküllihâl, o tabakat ve dairelere bir sey-
rüsülûk olacakt›r. Tâ daire-i azamiyesinin ünvan› olan
Arfl-› Azam›na girecek, tâ Kab-› Kavseyn’e, yani imkân
ve vücup ortas›nda Kab-› Kavseyn ile iflaret olunan ma-
kama girecek ve Zat-› Celîl-i Zülcemal ile görüflecektir.
Ki, flu seyrüsülûk ise, mirac›n hakikatidir.
SÖZLER | 921
O
TUZ
B
‹R‹NC‹
S
ÖZ
hüküm:
karar, emir, hâkimiyet.
icraat:
ifller, yap›lan ifller, uygula-
nan fleyler.
imkân:
varl›¤› mümkün olma.
imtisal:
emre uygun flekilde ha-
reket etme.
irade:
dileme, isteme, ferman.
Kab-› Kavseyn:
Peygamberimizin
Miraçta ulaflt›¤› ve bütün yarat›-
lanlar› arkas›na al›p Cenab-› Hak-
la müflerref oldu¤u makam.
kemal-i itaat ve intizam:
tam bir
itaat ve mükemmel düzenlilik.
kumandan-› azam:
en büyük ko-
mutan.
küllî:
büyük, genel, kapsaml›.
makas›d-› ulya:
çok yüce mak-
satlar, gayeler.
marziyat:
Allah’›n r›zas›n› kazan-
d›ran davran›fllar.
Miraç:
Peygamberimiz Efendimi-
zin, Cenab-› Hakk›n huzuruna ru-
hen, cismen, hâlen ç›kmas› mu’ci-
zesi.
müflahede etmek:
görmek, flahit
olmak.
netaic-i uzma:
çok büyük netice-
ler, sonuçlar.
rububiyet:
Allah’›n kâinat› yara-
t›p yönetmesi keyfiyeti.
saltanat-› rububiyet:
Cenab-›
Hakk›n bütün varl›klar› yaratma-
s›, ihtiyaçlar›n› gidermesi, tam bir
hâkimiyetle onlar› uyum içinde
sevk ve idare etmesi.
seyrüsülûk:
Cenab-› Hakka er-
mek için ç›k›lan manevî ve ruhî
yolculuk.
seyyarat:
gezegenler.
Sultan-› Ezelî ve Ebedî:
varl›¤›n›n
bafllang›c› ve sonu olmayan kud-
ret ve hâkimiyet sahibi Allah.
fluunat:
Allah’›n yüce zat›n›n ge-
re¤i olan ve zat›ndan ayr›lmayan
ifller, fiiller; mukaddes hâl ve key-
fiyetler.
tabaka-i hâkimiyet:
hâkimlik,
egemenlik derecesi.
tabakat-› mahlûkat:
yarat›lm›fl-
lar›n k›s›mlar›, bölümleri.
tavaif-i mevcudat:
varl›k grupla-
r›, mevcutlar›n k›s›mlar›.
velî-i kâmil:
olgunlu¤a ermifl
kimseler, Allah dostu, evliya.
vezaif-i ubudiyet:
kulluk vazife-
leri, iflleri.
vücup:
zorunluluk, gereklilik.
Zat-› Celil-i Zülcemal:
sonsuz gü-
zellik ve büyüklük sahibi olan Al-
lah.
Zat-› Kibriya:
yüce zat, Cenab-›
Hakk›n kudreti ve her cihette bü-
yüklü¤ü.
zerrat:
zerreler, atomlar, en kü-
çük madde parçalar›.
acz:
zay›fl›k, güçsüzlük.
alâküllihâl:
her hâlde, her
durumda.
Amir-i Mutlak:
mutlak amir
ve emir sahibi olan Allah.
Arfl-› Azam:
Allah’›n yüce
taht›, arfl›, yüksek hâkimiyeti-
nin ifadesi.
cereyan:
olma, meydana gel-
me.
cüz’î:
küçük, bütüne ait olan,
parça.
daire-i azamiye:
daire ve
makam›n en genifl ve büyük
olan›.
dellâl:
bir fleyi ilân edip duyu-
ran.
eflhas:
flah›slar, kifliler.
evamir:
emirler, buyruklar.
hakikat:
gerçek, bir fleyin as-
l› ve esas›.
Hâkim-i Arz ve Semavat:
yeryüzünün ve göklerinin hâ-
kimi.
haflmet-i hâkimiyet:
ihti-
flaml› egemenlik, heybetli ve
büyük hâkimiyet.
1.
“Ol!” der; oluverir. (Yâsin Suresi: 82.)
1...,911,912,913,914,915,916,917,918,919,920 922,923,924,925,926,927,928,929,930,931,...1482
Powered by FlippingBook