Sözler - page 915

ve yeryüzünü ›s›nd›rd›¤›n gibi.” Hâlbuki, evvelki âyine
sahibi böyle diyemez. O âyine kayd› alt›nda güneflin ak-
si ise, âsâr› mahduttur, o kayda göredir.
‹flte, flems-i ezel ve ebed sultan› olan Zat-› Ehad ve Sa-
med’in tecellisi mahiyet-i insaniyeye hadsiz meratibi ta-
zammun eden iki suretle tezahür eder:
Birincisi
: Âyine-i kalbe uzanan bir nispet-i Rabbaniye
ile bir tezahürdür ki; herkes istidad›na ve tayy-› meratip-
te seyrüsülûkuna esma ve s›fât›n tecelliyat›na nispeten
cüz’î ve küllî o fiems-i Ezelînin nuruna ve sohbetine ve
münacat›na mazhariyeti var. Galib-i esma ve s›fât›n z›lâ-
linde giden velâyetlerin derecat› bu k›s›mdan ileri gelir.
‹kincisi
: ‹nsan›n camiiyeti ve flecere-i kâinat›n en mü-
nevver meyvesi oldu¤undan, bütün kâinatta cilveleri te-
zahür eden Esma-i Hüsnay› birden âyine-i ruhunda gös-
terebilmesi cihetiyle, Cenab-› Hak, tecelli-i zat›yla ve Es-
ma-i Hüsnan›n azamî mertebede nev-i insan›n manen
en azam bir ferdine tecelli-i azam tezahür eder ki; bu te-
zahür ve tecelli Mirac-› Ahmedî (a.s.m.) s›rr›d›r ki, onun
velâyeti risaletine mebde olur.
Velâyet ki, z›llden geçer; ikinci temsilin birinci adam›-
na benzer. Risalette z›ll yoktur, do¤rudan do¤ruya Zat-›
Zülcelâl’in Ehadiyetine bakar; ikinci temsilin ikinci ada-
m›na benzer. Miraç ise, velâyet-i Ahmediyenin (a.s.m.)
keramet-i kübras›, hem mertebe-i ulyas› oldu¤undan, ri-
salet mertebesine ink›lâp etmifl. Mirac›n bât›n›, velâyet-
tir; halktan Hakka gitmifl. Zahir-i miraç, risalettir; Hak’-
tan halka geliyor. Velâyet, kurbiyet meratibinde sülûktur;
SÖZLER | 915
O
TUZ
B
‹R‹NC‹
S
ÖZ
sahip olma.
mebde:
bafllangݍ.
meratip:
mertebeler, basamak-
lar, dereceler.
mertebe-i ulya:
en yüce merte-
be.
Mirac-› Ahmedî:
Resulullah›n mi-
rac›.
Miraç:
Peygamberimiz Hz. Mu-
hammed’in Cenab-› Hakk›n huzu-
runa ruhen, cismen, hâlen ç›kma-
s› mu’cizesi.
münacat:
Allah’a dua etme, yal-
varma.
münevver:
nurlanm›fl, nurlu.
nev-i insan:
insan cinsi.
nispeten:
nispetle, oranla.
nispet-i Rabbaniye:
Allah’a olan
manevî ba¤.
risalet:
peygamberlik, elçilik.
seyrüsülûk:
Cenab-› Hakka ulafl-
mak için ç›k›lan manevî ve ruhî
yolculuk.
sultan:
padiflah, hükümdar.
suret:
biçim, flekil.
sülûk:
yola girme, yol tutma, te-
rakki etme.
s›fât:
nitelikler, vas›flar.
s›r:
gizli hakikat.
flecere-i kâinat:
kâinat a¤ac›.
fiems-i Ezelî:
Ezelî günefl; varl›¤›-
n›n bafllang›c› olmayan ve her fle-
yi nurland›ran Cenab-› Hak.
fiems-i Ezel ve Ebed:
varl›¤›n›n
bafllang›c› ve sonu olmayan, her
fleyi nurland›ran Allah.
tayy-› meratip:
mertebe ve de-
receleri atlama, aflma.
tazammun:
içinde bulundurma,
içine alma.
tecelli:
belirme, görünme, bilin-
me.
tecelli-i azam:
en büyük görün-
tü, Cenab-› Hakk›n isim ve s›fatla-
r›n›n eflyada en büyük ölçüde gö-
rünmesi.
tecelli-i zat:
Allah’›n zat›n›n tecel-
li etmesi, görünmesi.?
temsil:
benzetme, örnek.
tezahür:
belirme, görünme, orta-
ya ç›kma.
velâyet:
velîlik, ermifllik, Allah
dostlu¤u.
velâyet-i Ahmediye:
Peygambe-
rimizin velîli¤i.
zahir-i miraç:
mirac›n görünen
yüzü, d›fl›.
Zat-› Ehad ve Samed:
tek olan ve
her fley kendisine muhtaç bulun-
du¤u hâlde kendisi hiç bir fleye
muhtaç olmayan Allah.
Zat-› Zülcelâl:
celâl ve büyüklük
sahibi zat, Allah.
z›lâl:
gölgeler.
z›ll:
gölge.
aksi:
yans›mas›.
âsâr:
eserler.
âyine:
ayna.
âyine-i kalp:
kalp aynas›.
azam:
en büyük.
azamî:
en fazla.
bât›n:
içe ait, dahilî, gizli.
camiiyet:
çok fleylerle alâka-
l›l›k, birçok manay› ve hakika-
ti içerme.
Cenab-› Hak:
Hz. Allah.
cihet:
yan, yön, taraf.
cilve:
görünme, yans›ma.
cüz’î:
az.
derecat:
dereceler, basamak-
lar, kademeler.
ehadiyet:
Allah’›n her bir fley-
de birli¤inin tecelli etmesi.
esma:
adlar, isimler.
Esma-i Hüsna:
Allah’›n güzel
isimleri.
fert:
bir tek, flah›s, kifli.
galib-i esma ve s›fat:
Allah’›n
isimlerinin ve s›fatlar›n›n var-
l›klar üzerinde en çok tecelli
edenleri.
hadsiz:
s›n›rs›z, sonsuz.
Hak:
Cenab-› Allah.
ink›lâp:
de¤iflim, dönüflüm.
istidat:
kabiliyet, yetenek.
kâinat:
yarat›lm›fl olan fleyle-
rin tamam›.
keramet-i kübra:
en büyük
keramet.
kurbiyet:
yak›nl›k, yak›nl›k
kazanma.
küllî:
umumî, çok fazla.
mahdut:
s›n›rlanm›fl, s›n›rl›.
mahiyet-i insaniye:
insan›n
gerçek mahiyeti, iç yüzü ile
as›l kimli¤i.
mazhariyet:
ulaflma, eriflme,
1...,905,906,907,908,909,910,911,912,913,914 916,917,918,919,920,921,922,923,924,925,...1482
Powered by FlippingBook