Ve efalinin cilvelerinde çeflit çeflit, fakat birbirini ikmal
eder tasarrufat vardr. Ve rengârenk sanatnda ve mas-
nuatnda çeflit çeflit, fakat birbirini temafla eder haflmetli
rububiyeti vardr.
flte flu srr- azîme binaen, kâinat hayretfeza acip bir
tertip ile tanzim etmifl. En küçük tabakat- mahlûkattan
olan zerrattan, tâ semavata ve semavatn birinci tabaka-
sndan, tâ Arfl- Azama kadar birbiri üstünde teflkilât var.
Her bir sema, bir ayr âlemin dam ve rububiyet için bir
arfl ve tasarrufat- lâhiye için bir merkez hükmündedir.
O dairelerde ve o tabakatta, çendan, ehadiyet itibaryla
bütün esma bulunabilir, bütün ünvanlarla tecelli eder. Fa-
kat, nasl ki adliyede hâkim-i âdil ünvan asldr, hâkim-
dir; sair ünvanlar orada onun emrine bakar, ona tâbidir.
Öyle de, her bir tabakat- mahlûkatta, her bir semada bir
isim, bir ünvan- lâhî hâkimdir; sair ünvanlar da onun
zmnndadr. Meselâ, ism-i Kadîre mazhar Hazret-i sa
Aleyhisselâm hangi semada Peygamber Aleyhissalâtü
Vesselâm ile görüfltü ise, iflte o sema dairesinde Cenab-
Hak Kadîr ünvanyla bizzat orada mütecellidir. Meselâ,
Hazret-i Mûsa Aleyhisselâmn makam olan sema daire-
sinde en ziyade hükümferma, Hazret-i Mûsa Aleyhisse-
lâmn mazhar oldu¤u Mütekellim ünvandr, ve hakeza
flte zat- Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâm, çünkü
sm-i Azama mazhardr ve nübüvveti umumîdir ve bütün
esmaya mazhardr, elbette bütün devair-i rububiyetle
alâkadardr, elbette o dairelerde makam sahibi olan
SÖZLER | 919
O
TUZ
B
RNC
S
ÖZ
korkutucu.
hayretfeza:
hayret verici, flaflrt-
c.
hükümferma:
hüküm süren,
hükmünü geçiren.
ikmal:
tamamlama.
sm-i Azam:
Allahn en büyük ve
manaca di¤er isimleri kuflatmfl
olan ismi.
ism-i Kadîr:
sonsuz kudret sahibi
olan ve her fleye gücü yeten Al-
lahn Kadir ismi.
Kadîr:
sonsuz kudret sahibi olan
ve her fleye gücü yeten Allah.
kâinat:
yaratlmfl bütün varlklar.
masnuat:
sanatla yaplmfl fleyler.
mazhar:
görünme yeri; ulaflmfl,
flereflenmifl; sahip; ayna.
mütecelli:
akseden, görünen.
Mütekellim:
konuflan, ezelî ke-
lâm sfatna sahip olan ve varlk-
lara konuflma kabiliyeti veren Al-
lah.
nübüvvet:
nebîlik, peygamberlik,
Allahn elçili¤i.
rububiyet:
Cenab- Allahn her
kâinat yaratp yönetmesi ve ter-
biyesi.
sema:
gökyüzü, gök.
semavat:
semalar, gökler.
srr- azîme binaen:
büyük sr-
dan dolay.
tabakat:
tabakalar, sahalar, bö-
lümler.
tabakat- mahlûkat:
yaratlmfl-
larn ksmlar, bölümleri.
tâbi:
itaat eden, ba¤lanan, uyan.
tanzim:
sraya koyma, düzenle-
me, tertipleme.
tasarrufat:
ifller, faaliyetler.
tasarrufat- lâhiye:
Cenab- Hak-
kn iradesiyle olan icraatlar, iflleri.
tecelli:
açlp belirme, bilinme,
görünme.
temafla:
bakp seyretme, hayret-
le ve dikkatle bakma.
tertip:
düzen.
teflkilât:
kurumlar, kurulufllar.
umumî:
umumla ilgili, geneli
kapsayan.
ünvan:
isim, nam, flan.
ünvan- lâhî:
Allahn isimleri.
zat- Ahmediye:
Hz. Peygambe-
rin zat, kiflili¤i.
zerrat:
zerreler, atomlar, en kü-
çük madde parçalar.
ziyade:
çok, fazla.
zmn:
iç taraf, maksat, gaye.
acip:
ilginç, hayrete düflüren.
adliye:
mahkeme, yarglama
yeri.
alâkadar:
ilgili, alâkal.
âlem:
dünya, cihan.
arfl:
sema, gök, lâhî hâkimi-
yet makamnn ifadesi.
Arfl- Azam:
yüceler yücesi
lâhî makam. Allahn hâkimi-
yetinin ifadesi.
çendan:
gerçi, her ne kadar.
devair-i rububiyet:
rububi-
yet daireleri, sahalar.
efalin cilveleri:
fiillerin, iflle-
rin yansmalar görünmeleri.
ehadiyet:
Allahn her bir fley-
de birli¤inin tecelli etmesi.
esma:
adlar, isimler.
hakeza:
böylece, bunun gibi.
hâkim:
hükmeden, hâkimi-
yet sahibi; galip.
hâkim-i âdil:
âdil hâkim, ada-
letli hüküm verici.
haflmetli:
büyük, heybetli,