ve hikmet o derece aciptir ki, o fleyin Sânii, her bir fleye
muktedir olacak, her bir ifli bilecek bir derecede Kadîr-i
Mutlak olmak lâzm gelir; öyle ise, bir olmazsamevcu-
dat adedince ilâhlarn bulunmas lâzm gelir. O ilâhlar
hem birbirine zt, hem birbirine misil olacaklar; ve o hâl-
de flu acip intizam bozulmamak yüz bin defa muhaldir.
Hem madem flu mevcudatn tabakat, bir ordudan bin
defa daha muntazam bir emir ile hareket etti¤i bilbeda-
he görünüyor. Yldzlarn, günefl ve kamerin muntaza-
man hareketlerinden tut, tâ badem çiçeklerine kadar her
bir taife o kadar muntazam, o kadar mükemmel bir su-
rette Kadîr-i Ezelînin o taifeye verdi¤i niflanlar, forma-
lar, güzel libaslar ve tayin etti¤i harekât, bin defa ordu-
dan daha muntazam bir tarzda izhar ediyor. Öyle ise, flu
kâinatn, mevcudat Onun emrine bakar ve imtisal eder,
perde-i gayp arkasnda bir Hâkim-i Mutlak vardr.
Hem madem o Hâkim, bütün yapt¤ icraat- hakîmâ-
ne flahadetiyle, hem gösterdi¤i âsâr- haflmetle, bir Sul-
tan- Zülcelâldir. Hem gösterdi¤i ihsanat ile gayet Rahîm
bir Rabdir, hem izhar etti¤i güzel sanatlaryla sanatper-
ver ve sanatn çok sever bir Sânidir. Hem gösterdi¤i
tezyinat ve merakaver sanatlaryla zîfluurlarn nazar- is-
tihsann âsârna celp etmek isteyen bir Hâlk- Ha-
kîmdir. Hem hilkat-i âlemde gösterdi¤i muhayyirülukul
tezyinatn ne demek oldu¤unu ve mahlûkat nereden ge-
lip nereye gidece¤ini, rububiyetinin hikmetiyle zîfluura
bildirmek istedi¤i anlafllyor. Elbette bu Hâkim-i Hakîm
ve Sâni-i Alîm, rububiyetini göstermek ister.
SÖZLER | 923
O
TUZ
B
RNC
S
ÖZ
gelene¤inde hakikî mabud olan
Allah.
imtisal etmek:
emre tamamen
uyma, gerekeni yapma.
intizam:
düzgün olma, düzgün-
lük, düzenlilik.
izhar:
gösterme, ortaya koyma.
Kadîr-i Ezelî:
her fleye gücü ye-
ten, varl¤nn evveli olmayan, Al-
lah.
Kadîr-i Mutlak:
hiç bir kayt ve
flarta tâbi olmakszn her fleye
gücü yeten sonsuz kudret sahibi
Allah.
kâinat:
yaratlmfl olan varlklarn
tamam.
lâzm:
gerekli, lüzumlu.
libas:
elbise.
mahlûkat:
yaratlmfllar, yaratk-
lar.
merakaver:
merak verici, düflün-
dürücü.
mevcudat:
mevcutlar, var olan
her fley, kâinat.
muhal:
imkânsz, olmas müm-
kün olmayan.
muhayyirülukul:
akllar hayret-
te brakan.
muktedir:
iktidarl, gücü yeten,
kuvvetli.
muntazaman:
düzenli olarak, sü-
rekli olarak.
nazar- istihsan:
be¤enerek bak-
ma.
niflan:
iz, eser, belirti, damga.
perde-i gayp:
gayp perdesi, ma-
nevî âlemlerin görünmesini en-
gelleyen mahiyeti bizce bilinme-
yen perde.
Rab:
bütün varlklar yaratan, ih-
tiyaçlarn gideren, yetifltiren, on-
lar uyum içinde sevk ve idare
eden Allah.
Rahîm:
koruyan, merhamet ve
flefkat eden, Allah.
rububiyet:
Allahn, yaratt¤ bü-
tün varlklarn ihtiyaçlarn gider-
mesi, yetifltirmesi onlar sevk,
idare ve terbiye edip hâkimiyeti
altnda bulundurmas.
sanatperver:
sanata ilgi duyan
kimse, sanatsever.
Sâni:
her fleyi sanatl olarak yara-
tan Allah.
Sâni-i Alîm:
her fleyi hakkyla bi-
len sanatkâr, Allah.
Sultan- Zülcelâl:
büyüklük ve
hâkimiyet sahibi sultan, Allah.
flahadet:
flahitlik, tanklk; göster-
me, iflaret.
tabakat:
tabakalar, bölümler.
taife:
topluluk; varlk türü.
tayin etme:
gösterme, snrn
çizme, belirleme, atama.
tezyinat:
süsler, süslemeler.
zîfluur:
fluur sahibi, bilinçli.
acip:
hayret veren, flafllacak
fley.
âsâr:
eserler.
asar- haflmet:
heybetin, bü-
yüklü¤ün eserleri.
bilbedahe:
apaçk bir flekilde.
celp:
çekifl, kendine çekme.
forma:
askeri niflan, rütbe
iflareti; flekil, biçim.
Hâkim:
Her fleye hükmeden,
her fleyi hükmü altnda tutan,
her fleye galip olan Allah.
Hâkim-i Hakîm:
Her fleye
tam bir hâkimiyetle, belirli
gayelere yönelik, faydal ve
yerli yerinde olarak hükme-
den Allah.
Hâkim-i Mutlak:
hiçbir flekil-
de hâkimiyetine snr konma-
yan tam hüküm sahibi; kayt-
sz flartsz her fleye hükme-
den, Allah.
Hâlk- Hakîm:
her fleyi belir-
li gayelere yönelik, faydal ve
yerli yerinde yaratan yaratc,
Allah.
harekât:
hareketler.
hikmet:
belirli gayelere yö-
nelik, faydal, yerli yerinde
olufl.
hilkat- âlem:
âlemin yaratl-
fl.
icraat- hakîmâne:
belirli ga-
yelere yönelik, faydal, yerli
yerinde yaplan ifller, icraatlar.
ihsanat:
iyilikler, ba¤fllar,
yardmlar.
ilâh:
tanr, sonsuz güçlere ve
kuvvetlere sahip varlk; slâm