Sözler - page 918

hâkim-i âdil ve mülkiyede sultan ve askeriyede kuman-
dan-› azam ve ilmiyede halife, ve hakeza, sair isim ve ün-
vanlar› bulunur. Her bir dairede birer manevî taht› hük-
münde olan makam ve iskemlesi bulunur. O tek padiflah,
o saltanat›n dairelerinde ve tabakat-› hükûmetin merte-
belerinde bin isim ve ünvana sahip olabilir, birbiri içinde
bin taht-› saltanat› olabilir. Güya o hâkim, her bir daire-
de flahsiyet-i maneviye haysiyetiyle ve telefonu ile mev-
cut ve haz›r bulunur, bilir. Ve her tabakada kanunuyla,
nizam›yla, mümessiliyle görünür, görür. Ve her mertebe-
de perde arkas›nda hükmüyle, ilmiyle, kuvvetiyle idare
eder, bakar. Ve her bir dairenin baflka bir merkezi, bir
menzili vard›r. Ahkâmlar› birbirinden ayr›d›r, tabakatlar›
birbirinden baflkad›r. ‹flte, böyle bir sultan, istedi¤i bir za-
t› bütün o dairelerinde gezdirip, her daireye mahsus sal-
tanat-› flahanesini ve evamir-i hâkimânesini gösterip, da-
ireden daireye, tabakadan tabakaya gezdirip, tâ huzuru-
na getirir. Sonra bütün o dairelere taallûk eden baz› eva-
mir-i umumiye-i külliyeyi ona tevdi eder, gönderir.
‹flte, bu misal gibi, Ezel ve Ebed Sultan› olan Rabbülâ-
lemîn için, rububiyetinin mertebelerinde ayr› ayr›, fakat
birbirine bakar fle’n ve namlar› vard›r. Ve ulûhiyetinin da-
irelerinde baflka baflka, fakat birbiri içinde görünür isim
ve alâmetleri vard›r. Ve haflmetli icraat›nda ayr› ayr›, fa-
kat birbirine benzer tecelli ve cilveleri vard›r. Ve kudreti-
nin tasarrufat›nda baflka baflka, fakat birbirini ihsas eder
ünvanlar› vard›r. Ve s›fatlar›n›n tecelliyat›nda baflka
baflka, fakat birbirini gösterir mukaddes zuhurat› vard›r.
ahkâm:
emirler, hükümler, ka-
nunlar.
alâmet:
iz, belirti, iflaret.
askeriye:
askere ait, ordu.
cilveler:
görünmeler, akisler,
yans›malar; Allah’›n isimlerinin
yans›malar›.
daireye mahsus:
özel bir alan
için seçilen.
evamir-i hâkimâne:
hükümdara
ait emirler, buyruklar.
evamir-i umumiye-i külliye:
Ce-
nab-› Hakk›n her yere ve her fle-
ye ait genel emirleri.
Ezel ve Ebed Sultan›:
geçmiflin
ve gelece¤in hükümdar›.
hakeza:
bunun gibi.
hâkim:
hâkimiyet sahibi, hükme-
den.
hâkim-i âdil:
adaletle hükmeden
ve karar veren.
halife:
dinî hükümlerin tatbiki
için Peygambere vekil olan devlet
baflkan›, imam.
haflmetli:
büyük, heybetli.
haysiyet:
fleref, itibar; bak›m.
hüküm:
emir, karar, buyruk.
icraat:
ifller, yap›lan, uygulanan
fleyler.
ihsas etme:
hissettirme, sezdir-
me.
ilmiye:
e¤itim ve ö¤retimle ilgili
daire; dini ilimlerle u¤raflan âlim-
lerin dairesi, yolu.
kudret:
güç, iktidar.
kumandan-› azam:
büyük ko-
mutan.
makam:
yönetim merkezi, ma-
nevî mevki.
manevî:
maddî olmayan, mana-
ya ait.
menzil:
yer, durak, mekân.
mertebe:
derece, basamak, pa-
ye.
mevcut:
varl›k, vücut sahibi.
mukaddes:
kutsal, kusur ve nok-
sanlardan uzak, temiz.
mülkiye:
ülkenin idaresi için çal›-
flan sivil kurumlar.
mümessil:
temsilci.
nam:
ad, isim.
nizam:
düzen, kanunlarla kuru-
lan düzen.
perde arkas›:
görünürde olma-
yan, gizli.
Rabbülâlemîn:
Âlemlerin Rabbi,
bütün âlemleri idare ve terbiye
eden Allah.
rububiyet:
kâinat› yarat›p yönet-
me, terbiye etme.
saltanat:
sultanl›k, hâkimiyet.
saltanat-› flahane:
çok mükem-
mel hâkimiyet, güç ve kuvvet.
flahsiyet-i manevîye:
manevî ki-
flilik; manen bir yerde bulunma.
fle’n:
durum, s›fat, ifllev.
taallûk:
iliflik, ilgi, münasebet.
tabakat:
tabakalar, katman-
lar.
tabakat-› hükûmet:
hükû-
metin çeflitli daireleri, bölüm-
leri.
taht-› hükmünde:
hükmü al-
t›nda,
taht-› saltanat:
hâkimiyet
makam›, yönetim merkezi.
tasarrufat:
ifller, faaliyetler.
tecelliyat:
tecelliler, görün-
meler, yans›malar.
tevdi etmek:
b›rakmak,
emanet vermek.
ulûhiyet:
ilâhl›k, Cenab-› Hak-
k›n ibadet ve itaate lây›k tek
varl›k olmas›.
ünvan:
isim, nam, s›fat.
zat:
kifli, flah›s.
zuhurat:
devaml› yenilenen
görüntüler, beklenmedik hâl-
ler.
918 | SÖZLER
O
TUZ
B
‹R‹NC‹
S
ÖZ
1...,908,909,910,911,912,913,914,915,916,917 919,920,921,922,923,924,925,926,927,928,...1482
Powered by FlippingBook