Evet, geçmifl Üç Nokta s›rr›yla, her bir zerre mebde-i
hareketinde lisan-› hâl ile
1
p
º«/
Ms
ôdG p
ø'
ªr
Ms
ôdG $G p
º°r
ùp
H
der.
Yani, “
Ben, Allah’›n nam›yla, hesab›yla, ismiyle, izniyle,
kuvvetiyle hareket ediyorum
.” Sonra netice-i hareketin-
de, her bir masnu gibi, her bir zerre, her bir taifesi, li-
san-› hâl ile
2
@ n
Ú/
` n
ŸÉn
© r
dG u
Ün
Q ! o
ór
ªn
ër
dn
G
der ki, bir kaside-i
methiye hükmünde olan sanatl› bir mahlûkun nakfl›nda,
kudretin küçük bir kalem ucu hükmünde kendini göste-
rir. Belki her biri, manevî, Rabbanî, muazzam, hadsiz
bafll› bir fonograf›n birer pl⤛ hükmünde olan masnula-
r›n üstünde dönen ve tahmidat-› Rabbaniye kasideleriyle
o masnuat› konuflturan ve tesbihat-› ‹lâhiye neflîdelerini
okutturan birer i¤ne bafl› suretinde kendini gösteriyor-
lar…
r
ºo
¡j'
ƒr
Yn
O o
ôp
N'
G n
h l
?n
Ó°n
S Én
¡«/
a r
ºo
¡o
à`s
«p
ën
Jn
h s
ºo
¡
s
?dG n
?n
fÉn
ër
Ñ°o
S Én
¡«/
a r
ºo
¡j'
ƒr
Yn
O
Én
æn
à r
ªs
? n
Y É n
e s
’ p
G BÉ n
æn
d n
ºr
? p
Y n
’ n
?n
fÉ n
ë r
Ñ° o
S
3
@ n
Ú/
` n
ŸÉn
© r
dG u
Ün
Q ! o
ór
ªn
?r
G p
¿n
G
Én
æn
àr
jn
ón
g r
Pp
G n
ór
©n
H Én
æn
Hƒo
?o
b r
Æp
õo
J n
’ Én
æs
Hn
Q
4
@ o
º«/
µ`n
?r
G o
º«/
?n
© r
dG n
âr
fn
G n
?s
fp
G
'
¤n
Y u
?°n
U -n
G
5
@ o
ÜÉs
gn
ƒr
dG n
âr
fn
G n
?s
fp
G k
án
ªr
Mn
Q n
?r
fo
ó n
d r
øp
e Én
æn
d r
Ön
gn
h
/
¬p
d'
G = '
¤n
Yn
h k
AGn
On
G =p
¬u
?n
ëp
dn
h k
ABÉ°n
Vp
Q n
?n
d o
¿ƒo
µ
n
J k
In
Ó°n
U m
ós
ªn
ëo
e Én
fp
óu
«°n
S
Én
æn
æj/
O r
º u
?°n
Sn
h Én
ær
ª u
?°n
Sn
h r
º u
?°n
Sn
h /
¬p
fGn
ƒr
Np
Gn
h /
¬p
Ñr
ën
°Un
h
6
n
Ú/
` n
Ÿr
Én
© r
dG s
Ün
QÉn
j n
Ú/
e'
G
SÖZLER | 909
O
TUZUNCU
S
ÖZ
fonograf:
teyp, konuflan makine,
ses kaydedici.
hadsiz:
s›n›rs›z.
hesab›yla:
baflkas› yerine, ad›yla,
ismiyle.
ismiyle hareket:
baflkas› ad›na.
kaside:
fliiri, ilâhi.
kaside-i methiye:
övgü fliiri.
lisan-› hâl:
hâl dili.
masnu:
sanatl› varl›k.
masnuat:
sanatl› varl›klar
mebde-i hareket:
hareketin bafl-
lang›c›.
nam:
ünvan.
neflîde:
fliir, manzume.
netice-i hareket:
hareketin so-
nucu.
suret:
flekil, tarz.
tahmidat-› Rabbaniye:
yarat›c›
ve r›z›k vericiyi övme, minnetini,
teflekkürünü ifade etme.
tesbihat-› ‹lâhiye:
varl›klar›n hâl-
leriyle ve dilleriyle Allah’a olan
övgüleri.
1.
Fatiha Suresi: 1.
2.
Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, flükür ve minnet, Âlemlerin Rabbi olan Allah’a
mahsustur. (Fatiha Suresi: 1.)
3.
Onlar›n Cennetteki dualar› flöyledir: “Allah’›m, Seni bütün noksan s›fatlardan tenzih ederiz.”
Aralar›ndaki dilekleri de hep selâmd›r, iyiliktir. Dualar› ise flu sözlerle sona erer: “Ezelden ebe-
de her türlü hamd ve övgü, flükür ve minnet, Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.” (Yu-
nus Suresi: 10.
4.
Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize ö¤retti¤inden baflka bilgimiz yoktur. Sen
her fleyi hakk›yla bilir, her ifli hikmetle yapars›n. (Bakara Suresi: 32.)
5.
Ey Rabbimiz! Bizi do¤ru yola erifltirdikten sonra, kalplerimizi sap›kl›¤a meylettirme. Yüce
kat›ndan bize bir rahmet ba¤›flla. Muhakkak ki, veren Sensin, dua edip istediklerimizi bize ba-
¤›fllayan Sensin. (Âl-i ‹mran Suresi: 8.)
6.
Allah’›m, Efendimiz Muham-
med’e onun Âl ve Ashap ve kar-
defllerine Senin için hoflnutluk ve
onun için de hakk› eda olacak bir
rahmet ve selâm eyle. Bizi ve di-
nimizi selâmette k›l. Duam›z› ka-
bul et ey Âlemlerin Rabbi!