Sözler - page 907

noktas›nda kendine göre tekemmül ettikten sonra, yani
nur-u hayata çok defa hizmet ve mazhar olduktan sonra
ve hayatî tesbihata medar olduktan sonra flu harap ola-
cak dünyan›n enkaz› içinde, flu zerrat› dahi öteki âlemin
binas›nda derç etmek mukteza-i adl ve hikmettir. Ve flu
hakikatten pek muazzam bir “kanun-u adl”in ucu görü-
nüyor.
Hem, madem ruh cisme hâkim oldu¤u gibi, camit
maddelerde dahi kaderin yazd›¤› evamir-i tekviniye, o
maddelere hâkimdir; o maddeler, kaderin manevî yaz›s›-
na göre mevki ve nizam alabilirler. Meselâ, yumurtalar›n
enva›nda ve nutfelerin aksam›nda ve çekirdeklerin esna-
f›nda ve tohumlar›n ecnas›nda kaderin ayr› ayr› yazd›¤›
evamir-i tekviniye cihetiyle, ayr› ayr› makam ve nur sa-
hibi oluyorlar. Ve o madde itibar›yla mahiyetleri
(HAfi‹YE 1)
bir hükmünde olan o maddeler, hadsiz muhtelif mevcu-
data menfle oluyorlar, ayr› ayr› makam ve nur sahibi olu-
yorlar. Elbette hidemat-› hayatiye ve hayattaki tesbihat-›
Rabbaniyede defaatle bir zerre bulunmufl ise ve hizmet
etmifl ise, o zerrenin manevî aln›nda o manalar›n hik-
metlerini hiçbir fleyi kaybetmeyen kader kalemiyle kay-
detmesi, mukteza-i ihata-i ilmîdir. Ve flunda pek muaz-
zam bir “kanun-u ilm-i muhit”in ucu görünüyor.
Öyle ise zerreler
(HAfi‹YE 2)
bafl›bofl de¤iller.
SÖZLER | 907
O
TUZUNCU
S
ÖZ
hikmet:
gaye, fayda.
kader:
Yarat›c›n›n plan ve progra-
m›.
kanun-u adl:
adalet kanunu.
kanun-u ilm-i muhit:
Allah’›n her
fleyi kuflatan ilminin gere¤i, kanu-
nu.
mahiyet:
bir fleyin asl›, hüviyeti.
makam:
mertebe, derece.
manevî yaz›:
kader program›n›
yazan formatlar.
mazhar:
lây›k olma.
medar:
sebep.
menfle’:
kaynak.
mevki:
yer, makam.
muazzam:
çok büyük.
muhtelif:
ayr›, ayr›.
mukteza-i adl ve hikmet:
hik-
met ve adaletin gere¤i.
mukteza-i ihata-i ilmî:
Allah’›n
her fleyi kapsayan ilminin gere¤i.
mürekkep:
bileflim.
müvellidülhumuza:
hidrojen.
müvellidülmâ:
oksijen.
nizam:
düzen.
nur-u hayat:
hayat ayd›nl›¤›.
nutfe:
canl›lar›n üreme suyu.
tekemmül:
geliflme, kemal bul-
ma.
tesbihat-› Rabbaniye:
Allah’a zi-
kir, tesbih ve dua etme.
teflkil:
flekillenme.
unsur:
hava, su, ›fl›k gibi temel
maddeler.
zerrat:
atomlar, zerreler.
zerre:
atom, maddenin en küçük
yap›s›.
aksam:
k›s›mlar, bölümler.
camit:
cans›z.
cisim:
varl›klar›n maddî be-
denleri.
defaatle:
çok defa.
derç etmek:
içine almak.
ecnas:
cinsler, türler.
enkaz:
y›k›nt› ve süprüntüler.
enva:
türler.
esnaf:
s›n›flar.
evamir-i tekviniye:
Allah’›n
kâinattaki koydu¤u emrinin
gere¤i olan kanunlar; yarat›l›fl
kanunlar›.
hadsiz:
s›n›rs›z.
hakikat:
gerçek.
hâkim:
hükmeden.
harap:
y›k›l›p da¤›lm›fl.
hafliye:
dip not.
hayatî tesbihat:
varl›klar›n
hayatlar›nda yapt›klar› harika
ifllerle yarat›c›lar›n› övmeleri.
hidemat-› hayatiye:
hayat
hizmetleri.
HAfi‹YE 1:
Evet, bütün onlar dört unsurdan mürekkeptir. Müvellidülmâ,
müvellidülhumuza, azot, karbon gibi maddelerden teflkil olunuyorlar.
Maddece bir say›labilirler; farklar› yaln›z kaderin manevî yaz›s›ndad›r.
HAfi‹YE 2:
fiu cevap, yedi “madem” kelimelerine bakar.
1...,897,898,899,900,901,902,903,904,905,906 908,909,910,911,912,913,914,915,916,917,...1482
Powered by FlippingBook