vazifesinin hitamnda Elhamdülillâh der. Çünkü, bütün
ukulü hayrette brakan hikmetli bir cemal-i sanat, fayda-
l bir hüsnünakfl göstererek Sâni-i Zülcelâlin medayihi-
ne bir kaside-i methiye gibi bir eser gösterir. Meselâ, nar
ve msra dikkat et.
Evet, tahavvülât- zerrat,
(HAfiYE)
âlem-i gayptan olan
her fleyin geçmifl aslnda ve gelecek neslindeki intizamata
âlem-i gayp:
görmedi¤imiz, fakat
varl¤ kesin olan ve mahiyeti Al-
lah tarafndan bilinen baflka dün-
yalar.
âlem-i flahadet:
görünen âlem,
dünya.
beyanat:
ifadeler.
cemal-i sanat:
sanatn güzelli¤i.
cihet:
yön.
dair:
ilgili.
desatir:
prensipler, kanunlar.
desatir-i ilm-i lâhî:
Allahn ilmi-
nin prensipleri, kanunlar.
ehl-i tefsir:
Kurân- Kerîmin mü-
fessirleri, yorumcu bilginler.
elhamdülillâh:
Allaha hamd ol-
sun.
elhâsl:
özetle, sonuç olarak.
emr-i lâhî:
Allahn emirleri, fer-
man ve iflleri.
evamir-i lâhiye:
Allahn irade ve
emirleri.
evamir-i tekviniye:
Allahn ira-
desinin tabiatta tecellisi olan ka-
nunlar.
feyiz:
Allahn lütfu olarak verilen
ilham, ilim, bolluk, bereket, irfan,
mübareklik, manevî gda.
fihriste:
liste, içindekiler.
hakikat:
gerçek.
harekât:
davranfllar.
hafliye:
dipnot.
hidemat:
hizmetler.
hikmet:
lâhî gaye, fayda.
hitam:
son bulma.
hulâsa:
özetle.
hükmünde:
de¤erinde.
hüküm:
karar.
hüsnünakfl:
nakfln zerafeti.
ilm-i lâhî:
Allahn her fleyi kufla-
tan ilmi.
mam- Mübin:
her hangi bir fle-
yin tüm özelliklerinin Yaratcnn
ilmindeki plan ve programnn
kayd.
imlâ:
kaideler.
intaç:
sonuçlandrma.
intizamat:
düzen ve nizamlar.
ispat edilmek:
kantlanmak.
kader-i lâhî:
Allahn meydana
gelecek hâdiseleri olmadan önce
takdir etmesi, plânlamas.
kaside-i methiye:
övgü fliiri.
kemal-i intizam:
mükemmel dü-
zen.
Kitab- Mübin:
her hangi bir fle-
yin Yaratcnn ilmindeki plan ve
programa göre gerçekleflme, vü-
cut bulma kayd.
maksat:
kastedilen fley, gaye.
mazi:
geçmifl.
mebadi:
bafllangç.
mecmua:
toplanlan yer.
mecmua-i desatir:
prensip-
ler, kanunlar mecmuas.
medayih:
övgüler.
mevcudat:
varlklar.
muhtelif:
çeflitli.
mücessem:
cisme bürünmüfl,
cisimleflmifl.
mükerrer:
tekrar tekrar.
müstakbel:
gelecek.
nazar:
bakfl, görüfl.
nev:
tür, çeflit.
sanatkârâne:
sanatlca.
Sâni-i Zülcelâl:
azamet ve
büyüklük sahibi sanatkâr ya-
ratc olan Allah.
sevk etmek:
aktarmak, gön-
dermek, ulafltrmak.
flecere-i hilkat:
yaratlfl a¤a-
c.
tahavvülât- zerrat:
atomla-
rn de¤iflim, dönüflüm ve ha-
reketlili¤i.
tanzim:
düzenleme.
tazammun:
içine alma, ihata
etme.
teflkilât:
yap, kurulufl.
ukul:
akllar.
ünvan:
isim, nam.
vücud-u eflya:
varlklarn vü-
cudu, bedeni.
vücud-u zahiri:
görünen var-
l¤.
vücut:
var olma.
zaman- hâl:
içinde bulunu-
lan zaman.
zerrat:
atom, en küçük mad-
de parças.
zikredilmek:
ifade edilmek,
tekrarlanmak.
ziyade:
çok, fazla.
892 | SÖZLER
O
TUZUNCU
S
ÖZ
HAfiYE:
kinci Maksadn, tahavvülât- zerratn tarifine dair olan uzun
cümlenin hafliyesidir.
Kurân- Hakîmde
mam- Mübin
ve
Kitab- Mübin
mükerrer yerlerde
zikredilmifltir. Ehl-i tefsir kisi birdir; bir ksm Ayr ayrdr demifller.
Hakikatlerine dair beyanatlar muhteliftir. Hulâsa, lm-i lâhînin ünvanla-
rdr demifller. Fakat, Kurânn feyzi ile flöyle kanaatim gelmifl ki:
mam- Mübin
, ilim ve emr-i lâhînin bir nevine bir ünvandr ki, âlem-i
flahadetten ziyade âlem-i gayba bakyor. Yani, zaman- hâlden ziyade,
mazi ve müstakbele nazar eder. Yani, her fleyin vücud-u zahirîsinden zi-
yade aslna, nesline ve köklerine ve tohumlarna bakar. Kader-i lâhînin
bir defteridir. fiu defterin vücudu, Yirmi Altnc Sözde, hem Onuncu Sö-
zün hafliyesinde ispat edilmifltir.
Evet, flu
mam- Mübin
, bir nevi ilim ve emr-i lâhînin bir ünvandr. Ya-
ni, eflyann mebadileri ve kökleri ve asllar, kemal-i intizam ile eflyann
vücutlarn gayet sanatkârâne intaç etmesi cihetiyle, elbette desatir-i ilm-i
lâhînin bir defteriyle tanzim edildi¤ini gösteriyor. Ve eflyann neticeleri,
nesilleri, tohumlar, ileride gelecek mevcudatn programlarn, fihristeleri-
ni tazammun ettiklerinden, elbette evamir-i lâhiyenin bir küçük mecmu-
as oldu¤unu bildiriyorlar. Meselâ, bir çekirdek, bütün a¤acn teflkilâtn
tanzim edecek olan programlar ve fihristeleri ve o fihriste ve programla-
r tayin eden o evamir-i tekviniyenin küçücük bir mücessemi hükmünde
denilebilir.
Elhâsl:
mam- Mübin, mazi ve müstakbelin ve âlem-i gaybn etrafnda
dal budak salan flecere-i hilkatin bir program, bir fihristesi hükmündedir.
fiu manadaki mam- Mübin, kader-i lâhînin bir defteri, bir mecmua-i de-
satiridir. O desatirin imlâsyla ve hükmüyle, zerrat, vücud-u eflyadaki hi-
dematna ve harekâtna sevk edilir.