‹kinci Maksat
Tahavvülât-› zerrata dair flu ayetin hazinesinden bir
zerreye iflaret edecektir.
W
p
ºp
dÉn
Y r
ºo
µ` s
æ` n
«p
Jr
Én
à n
d »
u
Hn
Qn
h '
¤n
H r
?o
b o
án
YÉs
°ùdG Én
æ«/
Jr
Én
J n
’ Gho
ôn
Øn
c n
øj/
ò s
dG n
?Én
bn
h
¢p
Vr
Qn
’r
G p
‘ n
’n
h p
äGn
ƒ'
ªs
°ùdG p
‘ m
Is
Qn
P o
?Én
?r
ãp
e o
¬r
æn
Y o
Üo
õr
©n
j n
’ p
Ör
«n
¨ r
dG
1
@ m
Ú/
Ño
e m
ÜÉn
à`p
c /
‘ s
’p
G o
ôn
Ñr
cn
G n
B’n
h n
?p
d '
P r
øp
e o
ôn
¨°r
Un
G n
B’n
h
fiu ayetin pek büyük hazinesinden bir miskal zerre mik-
tar›nda, yani zerre sandukças›nda olan cevheri gösterir
ve zerrenin hareket ve vazifesinden bir nebze bahseder.
fiu Maksat bir Mukaddime ile Üç Noktadan ibarettir.
Mukaddime
Tahavvülât-› zerrat, Nakkafl-› Ezelînin kalem-i kudreti,
kitab-› kâinatta yazd›¤› ayat-› tekviniyenin hengâm›ndaki
ihtizazat› ve cevelân›d›r. Yoksa, maddiyyun ve tabiiyyun-
lar›n tevehhüm ettikleri gibi tesadüf oyunca¤› ve kar›fl›k,
manas›z bir hareket de¤ildir. Çünkü, bütün mevcudat gi-
bi, zerreler ve her bir zerre, mebde-i hareketinde “Bis-
millâh” der. Çünkü, nihayetsiz, kuvvetinden fazla yükleri
kald›r›r ve bu¤day tanesi kadar bir çekirde¤in koca bir
çam a¤ac› gibi bir yükü omzuna almas› gibi… Hem
SÖZLER | 891
O
TUZUNCU
S
ÖZ
ayat-› tekviniye:
yarat›l›fla ait
ayetler, deliller.
ayet:
Kur’ân’›n her bir cümlesi.
Bismillâh:
Allah’›n ad›yla.
cevelân:
dolaflma, hareket.
cevher:
k›ymetli tafl, as›l, öz, te-
mel.
dair:
ilgili.
gayp:
gizli olan, göze görünme-
yen.
hazine:
define.
hengâm:
zaman›nda, an›nda.
ihtizazat:
sallanmalar, sars›nt›lar.
inkâr etmek:
reddetmek, tan›-
mamak.
kalem-i kudret:
kudret kalemi,
kudreti kalem ile yazmas›.
kitab-› kâinat:
kâinat denilen
muhteflem kitap.
maddiyyun:
materyalistler, her
fleyi maddeye ba¤layanlar.
maksat:
kastedilen fley, gaye.
mebde-i hareket:
hareketin bafl-
lang›c›.
mevcudat:
varl›klar.
miskal:
yaklafl›k 4,5 grama denk
olan bir a¤›rl›k ölçüsü.
mukaddime:
bafllangݍ, girifl.
Nakkafl-› Ezelî:
bafllang›c› olma-
yan, her fleyi nak›fl nak›fl iflleyen
Allah.
nebze:
parçac›k.
nihayetsiz:
sonsuz.
sandukça:
küçük sand›k.
tabiiyyun:
tabiatç›lar, yarat›c›
olarak tabiat› kabul edenler.
tahavvülât-› zerrat:
atomlar›n
de¤iflim, dönüflüm ve hareketlili-
¤i.
tesadüf:
rastlant›.
tevehhüm:
sanma, kuruntu.
zerre:
atom.
1.
Rahman ve Rahîm olan Allah’›n ad›yla. • ‹nkâr edenler, “K›yamet bafl›m›za gelmez” derler.
Sen de ki: Evet gayb› bilen Rabbime yemin olsun ki bafl›n›za gelecektir. Ne göklerde ve ne de
yerde zerre kadar bir fley Ondan uzak kalamaz; bundan küçük veya büyük ne varsa hepsi
apaç›k bir kitapta yaz›lm›flt›r. (Sebe Suresi: 3.)