vermifller ve
enaniyet
i kamçlayp, flirk derelerinde ser-
best koflturarak, esbapperest, sanemperest, tabiatpe-
rest, nücumperest gibi çok enva- flirk taifelerine meydan
açmfllar. nsaniyetin esasnda münderiç olan acz ve za-
af, fakr ve ihtiyaç, naks ve kusur kaplarn kapayp, ubu-
diyetin yolunu seddetmifller. Tabiata saplanp, flirkten ta-
mamen çkamayp, flükrün genifl kapsn bulamamfllar.
Nübüvvet ise, Gaye-i insaniyet ve vazife-i befleriyet,
ahlâk- lâhiye ile ve secaya-i hasene ile tahallûk etmekle
beraber aczini bilip kudret-i lâhiyeye iltica, zaafn görüp
kuvvet-i lâhiyeye istinat, fakrn görüp rahmet-i lâhiye-
ye itimat, ihtiyacn görüp gnâ-i lâhiyeden istimdat, ku-
surunu görüp aff- lâhîye isti¤far, naksn görüp kemal-i
lâhîye tesbihhan olmaktr diye, ubudiyetkârâne hük-
metmifller.
flte, diyanete itaat etmeyen felsefenin böyle yolu fla-
flrd¤ içindir ki,
ene
kendi dizginini eline almfl, dalâletin
her bir nevine koflmufl. flte flu vecihteki
ene
nin bafl üs-
tünde bir flecere-i zakkum neflvünema bulup âlem-i insa-
niyetin yarsndan fazlasn kaplamfl.
flte, o flecerenin kuvve-i fleheviye-i behimiye dalnda
beflerin enzarna verdi¤i meyveler ise, esnamlar ve âlihe-
lerdir. Çünkü, felsefenin esasnda, kuvvet müstahsendir;
hatta, Elhükmü lilgalip, bir düsturudur. Galebe eden-
de bir kuvvet var; Kuvvette hak vardr der.
(HAfiYE)
Zul-
mü manen alkfllamfl, zalimleri teflci etmifltir ve cebbar-
lar ulûhiyet davasna sevk etmifltir.
SÖZLER | 881
O
TUZUNCU
S
ÖZ
haddinden fazla vastalara tesir
veren; putperest.
esnam:
putlar.
fakr:
fakirlik; ihtiyaç.
gaye-i insaniyet:
insanl¤n ama-
c ve hedefi.
gnâ-i lâhiye:
Allahn zenginli¤i.
hak:
do¤ru.
hafliye:
dipnot.
hükmetmek:
karar vermek.
iltica:
s¤nma.
insaniyetin esas:
insanl¤n ma-
hiyetinde, yaratlfl amacnda bu-
lunan.
isti¤far:
af dileme.
istimdat:
medet ve yardm iste-
me.
istinat:
dayanma.
itimat:
güvenme.
kemal-i lâhiye:
Allahn sonsuz
mükemmelli¤i.
kudret-i lâhiye:
Allahn kudreti.
kuvve-i fleheviye-i behimiye:
hayvanî olan flehvet duygusu.
kuvvet-i lâhiye:
Allahn gücü.
manen:
manevî olarak.
münderiç:
içinde yer alan.
müstahsen:
herkesin güzel gör-
dü¤ü.
naks:
eksik ve noksanlk.
neflvünema:
büyüme, geliflme.
nev:
çeflit.
nübüvvet:
peygamberlik.
nücumperest:
yldzlara tapanlar.
rahmet-i lâhiye:
Allahn sonsuz
merhameti.
sanemperest:
puta tapan.
secaya-i hasene:
güzel huylar.
seddetmek:
kapamak, tkamak,
perde çekmek.
flecere:
a¤aç.
flecere-i zakkum:
Cehennemdeki
günah a¤ac.
flirk:
küfür, inkâr, efl koflma.
flükür:
iyili¤e minnettar olma ve
teflekkür etme.
tabiat:
kâinat ve içindekiler, can-
l, cansz varlklar, maddî âlem.
tabiatperest:
kâinattaki varlkla-
rn ve olaylarn faili olarak tabiat
kabul eden, Allaha inanmayan,
tabiatç.
tahallûk:
ahlâklanma, huy edin-
me.
taife:
topluluk.
tesbihhan:
Allahn mükemmel
isim, sfat ve fiillerini öven, met-
heden.
teflci:
cesaretlendirme.
ubudiyet:
kulluk.
ubudiyetkârâne:
kullu¤a yakflr
flekilde.
vazife-i befleriyet:
insan olmann
gerektirdi¤i ifller, vazifeler.
zaaf:
âcizlik, zayflk.
zalim:
zulmeden.
acz:
âcizlik, güçsüzlük; zayf-
lk.
aff- lâhiye:
Allahn affedici-
li¤i.
ahlâk- lâhiye:
Allahn raz
olaca¤ davranfllar.
âlem-i insaniyet:
insanlk
âlemi.
âliheler:
batl ilâhlar, tanrlar.
befler:
insan.
cebbarlar:
zorbalar.
dalâlet:
hak yoldan sapknlk,
inançszlk.
diyanet:
din.
dizgin:
idare, dümen.
düstur:
prensip, kural.
düstur-u nübüvvet:
pey-
gamberlik kural.
elhükmü lilgalip:
hüküm ga-
lip ve kuvvetli olanndr.
enaniyet:
benlik.
ene:
ben, benlik.
enva- flirk:
flirk çeflitleri.
enzar:
bakfllar, bakmalar, na-
zar etmeler.
esas:
temeller.
esbapperest:
Allah unutup
HAfiYE:
Düstur-u nübüvvet, Kuvvet haktadr; hak kuvvette de¤ildir
der, zulmü keser, adaleti temin eder.