Én
¡«/
a r
ºo
gn
h l
In
ôs
¡ n
£o
e l
êGn
hr
Rn
G BÉ n
¡«/
a r
ºo
¡ n
d n
h Ék
¡p
HÉn
°ûn
ào
e /
¬p
HGƒo
Jo
G n
h o
?r
Ñn
b r
øp
e Én
ær
bp
Ro
Q
1
@ n
¿ho
óp
dÉn
N
gibi binler fermanlar›, Malikü’l-Mülk’ten, Sa-
hib-i Dünya ve Ahiret’ten dinlemeliyiz, “Amenna ve sad-
dakna” demeliyiz.
2
o
º«/
µ n
`?r
G o
º«/
? n
© r
dG n
âr
fn
G n
?s
f p
G B É
'
æn
àr
ª s
? n
Y É
n
e
s
’ p
G B É '
æ n
d
n
º r
?p
Y
n
’ n
?n
fÉ n
ër
Ñ
°o
S
3
Én
fr
É n
£r
Nn
G r
hn
G BÉ n
æ«°/
ùn
f r
¿p
G B É n
fr
òp
N n
CGƒo
J n
’ É n
æ s
`Hn
Q
n
âr
« s
?°n
U Én
ªn
c m
ós
ªn
ëo
e Én
fp
óu
«°n
S p
?'
G = '
¤n
Yn
h m
ós
ªn
ëo
e Én
fp
óu
«°n
S '
¤n
Y u
?n
°U s
ºo
¡
s
?dn
G
4
l
ó«/
én
e l
ó«/
ªn
M n
?s
fp
G n
º«/
g'
ôr
Hp
G =É n
fp
óu
«°n
S p
?'
G = '
¤n
Yn
h n
º«/
g'
ôr
Hp
G =É n
fp
óu
«°n
S '
¤n
Y
®
SÖZLER | 871
Y
‹RM‹
D
OKUZUNCU
S
ÖZ
âl:
aile.
amenna ve saddakna:
inand›k
ve tasdik ettik.
ebedî:
sürekli.
ferman:
emir, buyruk.
hamd:
methetme, övme, yücelt-
me.
Hamîd:
dünya ve ahirette hamde
lây›k olan Allah.
hikmet:
kâinatta ve yarat›l›fltaki
‹lâhî gaye, fayda.
kusur:
eksiklik, noksan.
Malikülmülk:
mülkün sahibi.
Mecîd:
flan ve fleref sahibi.
noksan:
eksiklik.
Rab:
yaratan, büyüten, terbiye
eden Allah.
rahmet:
ac›ma, merhamet etme,
ba¤›fllama, flefkat gösterme.
r›z›k:
yiyecek, içecek fley, az›k.
sahib-i dünya ve ahiret:
dünya
ve ahiretin sahibi.
tenzih:
her türlü eksik ve nok-
sandan uzak ve yüce tutma.
1.
‹man eden ve güzel ifller yapanlar› müjdele: Altlar›ndan ›rmaklar akan Cennetler onlar›nd›r.
O Cennetlerden r›z›k olarak bir meyve yediklerinde, “Bu daha önce yedi¤imiz r›z›ktand›r” der-
ler. R›z›klar› dünyadakine benzer flekilde kendilerine sunulur. Orada onlar için tertemiz efller
vard›r. Onlar orada ebedî olarak kalacaklard›r. (Bakara Suresi: 25.)
2.
Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize ö¤retti¤inden baflka bilgimiz yoktur. Sen
her fleyi hakk›yla bilir, her ifli hikmetle yapars›n. (Bakara Suresi: 32.)
3.
Ey Rabbimiz! Unutur veya hataya düfler de bir kusur ifllersek bizi onunla hesaba çekme.
(Bakara Suresi: 286.)
4.
Allah’›m, Efendimiz ‹brahim’e rahmet etti¤in gibi, Efendimiz Muhammed’e ve Efendimiz
Muhammed’in Âline rahmet eyle. fiüphesiz Sen her türlü hamd ve övgüye lây›k Hamîd ve
sonsuz büyüklük sahibi Mecîd’sin.