Sözler - page 861

Ve incizap, ifltiyak, ihtiyaç, meyil, Cenab-› Hakk›n eva-
mir-i tekviniyesinin, mahiyet-i eflya taraf›ndan birer hab-
be ve nüve-i imtisalidirler. Mümkinat mahiyetlerinin mut-
lak kemali, mutlak vücuttur; hususî kemali, istidatlar›n›
kuvveden fiile ç›karan ona mahsus bir vücuttur.
‹flte, bütün kâinat›n “Kün!”
1
emrine itaati, bir tek ne-
fer hükmünde olan bir zerrenin itaati gibidir. ‹rade-i Eze-
liyeden gelen “Kün!” emr-i ezelîsine mümkinat›n itaati
ve imtisalinde yine iradenin tecellisi olan meyil ve ihtiyaç
ve flevk ve incizap, birden, beraber mündemiçtir. Lâtif
su, nazik bir meyille, incimat emrini ald›¤› vakit demiri
parçalamas›, itaat s›rr›n›n kuvvetini gösterir.
fiu alt› temsil, hem nak›s, hem mütenahi, hem zay›f,
hem tesir-i hakikîsi yok olan mümkinat kuvvetinde ve fi-
ilinde bilmüflahede görünse, elbette hem gayrimütenahi,
hem ezelî, hem ebedî, hem bütün kâinat› adem-i s›rftan
icat eden ve bütün ukulü hayrette b›rakan, hem âsâr-›
azametiyle tecelli eden kudret-i ezeliyeye nispeten, flüp-
hesiz her fley müsavidir. Hiçbir fley Ona a¤›r gelmez.
Gaflet olunmaya, flu alt› s›rr›n küçük mizanlar›yla o
kudret tart›lmaz ve münasebete giremez. Yaln›z fehme
takrip ve istib’ad› izale için zikredilir.
Üç ün c ü Es a s › n Ne t i c e Ve Hu l â s a s ›
Madem kudret-i ezeliye, gayrimütenahidir, hem Zat-›
Akdes’e lâz›me-i zaruriyedir, hem her fleyin lekesiz, per-
desiz melekûtiyet ciheti Ona müteveccihtir, hem Ona
SÖZLER | 861
Y
‹RM‹
D
OKUZUNCU
S
ÖZ
gaflet:
dalg›nl›k, dikkatsizlik.
gayrimütenahi:
sonsuz.
habbe:
tane.
hulâsa:
sözün k›sas›.
hususî:
özel.
icat:
yoktan var etme.
imtisal:
uyma, boyun e¤me.
incimat:
donma, buz hâline gir-
me.
incizap:
cezp edilme, kap›lma.
irade:
dileme, isteme.
irade-i Ezeliye:
varl›¤›n›n bafllan-
g›c› olmayan Allah’›n iradesi.
istib’at:
ak›ldan uzak görme, flüp-
he.
istidat:
kabiliyet, yetenek.
ifltiyak:
flevklenme, afl›r› istek.
izale:
giderme.
kâinat:
bütün âlemler, varl›klar.
kemal:
olgunluk, kusursuzluk.
kudret:
güç, kuvvet.
Kudret-i Ezelî:
Allah’›n ezelî kud-
reti.
kuvve:
potansiyel, niyet, fikir, dü-
flünce.
kün:
“ol” manas›nda emir.
lâtif:
hofl, güzel.
lâz›me-i zaruriye:
ister istemez
gerekli olan.
mahiyet:
nitelik, özellik.
mahiyet-i eflya:
eflyan›n mahiye-
ti, asl›.
mahsus:
özel.
melekûtiyet:
bir fleyin görünme-
yen iç yüzü, perde arkas›.
meyil:
ilgi, e¤ilim.
mizan:
ölçü.
mutlak:
kay›ts›z, flarts›z; kesin.
mümkinat:
yarat›lanlar, imkân
dahilindekiler; mümkün olanlar.
münasebet:
uygunluk.
mündemiç:
içine alan, içine yer-
leflen.
müsavi:
eflit, denk.
mütenahi:
sonlu.
müteveccih:
yönelen.
nak›s:
noksan, eksik.
nazik:
narin, ince.
nefer:
tek kifli.
netice:
sonuç.
nispeten:
oranla, k›yasla.
nüve-i imtisal:
Cenab-› Hakk›n
kâinattaki kanunlar›na itaat et-
meyi sa¤layan, eflyan›n iç yüzün-
deki özellikler.
flevk:
fliddetli arzu ve istek.
takrip:
yaklaflt›rma.
tecelli:
yans›ma, görünme.
temsil:
k›yaslama tarz›nda ben-
zetme.
tesir-i hakikî:
gerçek etki.
ukul:
ak›llar.
vücut:
varl›k.
Zat-› Akdes:
her türlü kusur ve
noksandan uzak ve pak olan Zat;
Allah.
zerre:
parça, atom.
zikir:
anma.
adem-i s›rf:
yokluk, yoklu¤a
mahkûm.
âsâr-› azamet:
büyüklük ifla-
retleri.
bilmüflahede:
görerek.
cihet:
yön, taraf.
ebedî:
sonu olmayan.
emr-i ezelî:
Cenab-› Hakk›n
ezelî iradesine dayanan “ol”
ezelî emri.
esas:
as›l.
evamir-i tekviniye:
Allah’›n
kâinata koydu¤u yarat›l›fla ait
kanunlar.
ezelî:
bafllang›çs›z.
fehim:
anlama, anlay›fl.
fiil:
ifl, olufl.
1. Ol!.
1...,851,852,853,854,855,856,857,858,859,860 862,863,864,865,866,867,868,869,870,871,...1482
Powered by FlippingBook