Cennet Sözüne Küçük Bir Zeyil
CEHENNEME DARDR.
kinci ve Sekizinci Sözlerde ispat edildi¤i gibi, iman
manevî bir Cennetin çekirde¤ini taflyor, küfür dahi ma-
nevî bir Cehennemin tohumunu saklyor. Nasl ki küfür,
Cehennemin bir çekirde¤idir; öyle de, Cehennem onun
bir meyvesidir.
Nasl, küfür Cehenneme duhulüne sebeptir; öyle de,
Cehennemin vücuduna ve icadna dahi sebeptir. Zira,
küçük bir hâkimin küçük bir izzeti, küçük bir gayreti, kü-
çük bir celâli bulunsa; bir edepsiz ona serkeflâne dese,
Beni tedip etmezsin ve edemezsin; her hâlde, o yerde
hapishane yoksa da, tek o edepsiz için bir hapishane
teflkil edecek, onu içine atacaktr.
Hâlbuki, kâfir, Cehennemi inkâr ile nihayetsiz izzet ve
gayret ve celâl sahibi ve gayet büyük ve nihayetsiz kadîr
bir Zat tekzip ve isnad- acz ediyor, yalanclkla ve acz ile
ittiham ediyor, izzetine fliddetli dokunuyor, gayretine
dehfletli dokunduruyor, celâline asiyâne ilifliyor. Elbette,
farz- muhal olarak, Cehennemin hiçbir sebeb-i vücudu
bulunmazsa da, flu derece tekzip ve isnad- aczi tazam-
mun eden küfür için bir Cehennem halk edilecek, o kâ-
fir içine atlacaktr.
1
p
QÉs
ĉdG n
ÜGn
òn
Y Én
ĉp
?n
a n
?n
fÉn
ër
Ño
°S k
Óp
WÉn
H Gn
ò'
g n
âr
?n
?n
N Én
e Én
ĉs
Hn
Q
* * *
SÖZLER | 817
Y
RM
S
EKZNC
S
ÖZ
manevî:
manevî olarak, maddî
de¤il.
nihayetsiz:
sonsuz.
noksan:
eksik, kusur.
Rab:
varlklar yaratan, ihtiyaçlar-
n gideren, yetifltiren, idare ve
terbiye eden Allah.
sebeb-i vücut:
varlk sebebi.
serkeflâne:
isyan edercesine.
tazammun:
içine alma, içinde
bulundurma.
tedip:
edeplendirme; ceza ver-
me.
tekzip:
yalanlama.
tenzih:
her türlü eksik ve nok-
sandan uzak ve yüce tutma.
teflkil:
yapma, meydana getirme.
vücut:
var olma, varlk.
Zat:
Allah.
zeyil:
ek, ilâve.
acz:
zayflk, güçsüzlük.
asiyâne:
isyan edercesine.
azap:
ceza.
celâl:
büyüklük, azamet.
dair:
hakknda, ilgili.
dehfletli:
korkunç, fliddetli.
duhul:
girme, dahil olufl.
edepsiz:
terbiyesiz, saygsz.
farz- muhal:
olmayacak bir
fleyi olacakmfl gibi düflünme,
varsaym.
gayret:
fleref, izzet, haysiyet.
hâkim:
hükmeden, hüküm-
dar.
halk:
yaratma.
icat:
yoktan var etme, yarat-
ma.
iman:
inanma, inanç.
inkâr:
reddetme, inanmama.
isnad- acz:
güçsüzlükle suç-
lama.
ispat etmek:
kantlamak.
ittiham:
suçlama.
izzet:
itibar, fleref.
kadir:
kudret sahibi olan ve
her fleye gücü yeten Allah.
kâfir:
Allah ve slâmiyeti in-
kâr eden, dinsiz.
küfür:
Allahn varl¤na, birli-
¤ine inanmama, inkâr.
1.
Bunlar bofl yere yaratmadn, ey Rabbimiz! Seni bütün noksanlardan tenzih ederiz. Sen de
bizi Cehennem ateflinin azabndan koru. (Âl-i mran Suresi: 191.)