Sözler - page 763

Madem maddî ve görünecek eflyada bu derece kade-
rin tecelliyat› var; elbette, eflyan›n mürur-u zamanla giy-
dikleri suretler ve ettikleri harekât ile hâs›l olan vaziyet-
ler dahi, bir intizam-› kadere tâbidir. Evet, bir çekirdekte
hem bedihî olarak, irade ve evamir-i tekviniyenin ünvan›
olan
Kitab-› Mübin
’den haber veren ve iflaret eden, hem
nazarî olarak emir ve ilm-i ‹lâhînin bir ünvan› olan
‹mam-› Mübin
’den haber veren ve remzeden iki kader
tecellisi var.
Bedihî kader ise
, o çekirde¤in tazammun etti¤i a¤ac›n
maddî keyfiyat ve vaziyetleri ve hey’etleridir ki, sonra
göz ile görünecek.
Nazarî ise
, o çekirdekte ondan halk olunacak a¤ac›n
müddet-i hayat›ndaki geçirece¤i tav›rlar, vaziyetler, flekil-
ler, hareketler, tesbihatlard›r ki, tarihçe-i hayat nam›yla
tabir edilen vakitbevakit de¤iflen tav›rlar, vaziyetler, flekil-
ler, fiiller, o a¤ac›n dallar›, yapraklar› gibi intizaml› birer
kaderî miktar› vard›r.
Madem en adî ve basit eflyada, böyle, kaderin tecelli-
si var. Elbette, umum eflyan›n vücudundan evvel yaz›l› ol-
du¤unu ifade eder ve az bir dikkatle anlafl›l›r.
fiimdi, vücudundan sonra her fleyin sergüzeflt-i hayat›
yaz›ld›¤›na delil ise, âlemde
Kitab-› Mübin
ve
‹mam-› Mü-
bin
’den haber veren bütün meyveler ve
Levh-i Mah-
fuz
’dan haber veren ve iflaret eden insandaki bütün kuv-
ve-i haf›zalar birer flahittir, birer emaredir.
SÖZLER | 763
Y
‹RM‹
A
LTINCI
S
ÖZ
program›n›n kayd›.
intizam:
düzgün ve ölçülü olma.
intizam-› kader:
kaderin flaflmaz
ölçüleri.
irade:
kudret.
kader:
Cenab-› Hakk›n her fleyi
olmadan önce takdir etmesi,
plânlamas›. Olmufl ve olacak her
fleyi bilmesi.
kaderî:
kaderin verdi¤i, kaderin
takdir etti¤i.
keyfiyat:
nitelikler, özellikler.
Kitab-› Mübin:
her hangi bir fle-
yin yarat›c›n›n ilmindeki plan ve
programa göre gerçekleflme, vü-
cut bulmas› kayd›; kâinattaki
olaylar› nizam ve intizam içinde
cereyan ettiren kudret kitab›.
kuvve-i haf›za:
haf›za kabiliyeti;
haf›za.
Levh-i Mahfuz:
her fleyin hayat›-
n›n Cenab-› Hak taraf›ndan yaz›l-
mas›.
müddet-i hayat:
yaflam süresi.
mürur-u zaman:
zaman›n geç-
mesi.
nam:
ad, isim.
nazarî:
uygulanmam›fl, yaln›z gö-
rüfl hâlinde bulunan, teorik.
remiz:
iflaret; alâmet.
sergüzeflt-i hayat:
hayat hikâye-
si.
suret:
biçim, görünüfl, flekil.
flahit:
kan›t, ispat edici.
tâbi:
ba¤l› bulunma.
tabir:
söz, deyim.
tarihçe-i hayat:
bir fleyin veya
bir insan›n do¤umundan ölümü-
ne kadar bafl›ndan geçen fleyler.
tav›r:
hâl, durum, vaziyet.
tazammun:
içinde bulundurma.
tecelli:
ortaya ç›kma, yans›ma,
görünme.
tecelliyat:
görünmeler, yans›ma-
lar.
tesbihat:
tesbihler, Cenab-› Hak-
k›n bütün noksan s›fatlardan
uzak ve bütün kemal s›fatlara sa-
hip oldu¤unu ifade eden sözler.
umum:
hep, bütün.
ünvan:
ad, isim; s›fat.
vakitbevakit:
zaman zaman.
vaziyet:
durum, hâl.
vücut:
var olufl, varl›k.
âlem:
kâinat; yarat›lan her
fley.
bedihî:
aç›k olan, aflikâr; aç›k
ve ortada olan.
delil:
iflaret, bürhan.
emare:
ipucu, iflaret.
evamir-i tekviniye:
yarat›l›fl
kanunlar›.
evvel:
önce.
fiil:
davran›fl, hareket.
halk:
yaratma, icat.
harekât:
hareketler.
hâs›l:
meydana gelen.
hey’et:
flekil, görünüfl.
ilm-i ‹lâhî:
Allah’›n sonsuz il-
mi.
‹mam-› Mübin:
gayp âlemi-
ne; yani geçmifl ve gelece¤e
bakan, zahirde görünen vü-
cuda de¤il; asla, nesle, köke
ve tohuma bakan ‹lâhî emrin
bir nevi ünvan›; her hangi bir
fleyin bütün özelliklerinin ya-
rat›c›n›n ilmindeki plan ve
1...,753,754,755,756,757,758,759,760,761,762 764,765,766,767,768,769,770,771,772,773,...1482
Powered by FlippingBook