E l c ev ap
: Tereccüh bilâmüreccih muhaldir. Yani, mü-
reccihsiz, sebepsiz rüçhaniyet muhaldir. Yoksa, tercih bi-
lâmüreccih caizdir ve vakidir. rade bir sfattr; onun
fleni, böyle bir ifli görmektir.
E¤e r de s en
: Madem katli halk eden Haktr; niçin
bana katil denilir?
E l c ev ap
: Çünkü, ilm-i sarf kaidesince, ism-i fail, bir
emr-i nisbî olan mastardan müfltaktr. Yoksa, bir emr-i
sabit olan hâsl- bilmastardan inflikak etmez. Mastar kis-
bimizdir; katil ünvann da biz alrz. Hâsl- bilmastar,
Hakkn mahlûkudur. Mesuliyeti iflmam eden bir fley, hâ-
sl- bilmastardan müfltak klnmaz.
Yedincisi
: rade-i cüziye-i insaniye ve cüz-i ihtiyari-
yesi, çendan zayftr, bir emr-i itibarîdir; fakat Cenab-
Hak ve Hakîm-i Mutlak, o zayf, cüzî iradeyi, irade-i kül-
liyesinin taallûkuna bir flart- adî yapmfltr. Yani, manen
der: Ey abdim, ihtiyarnla hangi yolu istersen, seni o
yolda götürürüm. Öyle ise mesuliyet sana aittir.
Teflbihte hata olmasn, sen bir iktidarsz çocu¤u omzu-
na alsan, onu muhayyer brakp, Nereyi istersen seni
oraya götürece¤im desen; o çocuk yüksek bir da¤ iste-
di, götürdün. Çocuk üflüdü yahut düfltü. Elbette, Sen is-
tedin diyerek itap edip, üstünde bir tokat vuracaksn. fl-
te, Cenab- Hak, Ahkemül-Hâkimîn, nihayet zaafta
olan abdin iradesini bir flart- adî yapp, irade-i külliyesi
ona nazar eder.
abd:
kul, mahlûk, insan.
Ahkemül-Hâkimîn:
Hâkimlerin
Hâkimi Allah.
caiz:
mümkün, olabilir.
Cenab- Hak:
fleref ve azamet sa-
hibi yüce Allah.
cüz-i ihtiyariye:
diledi¤i gibi ha-
reket edebilme kabiliyeti.
cüzî:
az, pek az.
çendan:
gerçekten, her ne kadar.
emr-i itibarî:
hakikatte olmad¤
hâlde var oldu¤u kabul edilen
emir, ifl.
emr-i nisbî:
nispet ve kyaslama
ile kabul edilen ifl, olgu.
emr-i sabit:
sabitleflmifl, kesinlefl-
mifl, yerleflmifl lâhî kanunlar,
emirler.
Hak:
varl¤ hak olan ve her hak-
kn sahibi olan Allah.
Hakîm-i Mutlak:
Sonsuz hikmet
sahibi ve her fleyi gayeli ve fay-
dal yaratan Allah.
halk:
yaratma, icat.
hâsl- bilmastar:
gerçek tesir sa-
hibinden hâsl olan fiil.
iktidar:
güç, kabiliyet.
ilm-i sarf:
sarf ilmi, gramer, dil
bilgisi.
inflikak:
bölünme, ikiye ayrlma.
irade:
bir ifli yapma veya yapma-
ma konusunda karar verebilme
ve bu karar yerine getirme gücü.
irade-i cüziye-i insaniye:
Al-
lahn insanlara verdi¤i arzu ser-
bestli¤i.
irade-i külliye:
küllî irade, Cenab-
Hakkn her fleye hâkim olan ira-
desi.
ism-i fail:
eylemi yapan, özne.
iflmam:
hafif olarak hissettirme.
itap:
azarlama, cezalandrma.
kaide:
usul, kural.
katl:
öldürme, katletme.
kesb:
iflleme, yapma.
mahlûk:
yaratlmfl, yaratk.
manen:
manevî olarak, maddî ol-
mayan.
mastar:
çeflitli kiplerin türetildi¤i
asl kelime.
mesuliyet:
mesul olma hâli, so-
rumluluk.
muhal:
imkânsz, olmas müm-
kün olmayan.
muhayyer:
seçme serbestli¤i
bulunan.
müreccih:
tercih ettiren se-
bep.
müfltak:
ifltiyakl, arzulu; tü-
remifl.
nazar:
bakma.
nihayet:
son derece.
rüçhaniyet:
Üstün olma hâli,
üstünlük.
sfat:
nitelik, vasf.
flart- adî:
âdet olan flart, ba¤-
llk gerekçesi, sebebi.
flen:
özellik, yap, gerek.
taallûk:
alâkal olufl, ba¤llk.
tereccüh bilâmüreccih:
hiç-
bir üstünlük sebebi olmaks-
zn birinin di¤erine üstün gel-
mesi, tercih edilmesi.
teflbih:
benzetme.
vaki:
ola¤an, do¤al.
zaaf:
zayflk, iktidarszlk,
kudretsizlik.
760 | SÖZLER
Y
RM
A
LTINCI
S
ÖZ