taksim eder; kendini de kendine temlik eder. Fiilini ken-
dine ve esbaba verir; mesuliyeti ve kusuru kadere hava-
le eder. O vakit, nihayette Cenab- Hakka verilecek olan
cüz-i ihtiyarî ve en nihayette medar- nazar olacak olan
kader bahsi manaszdr. Yalnz, bütün bütün onlarn hik-
metine zt ve mesuliyetten kurtulmak için bir desise-i
nefsiyedir.
kinci Mebhas
Ehl-i ilme mahsus,
(HAfiYE)
ince bir tetkik-i ilmîdir.
E¤e r de s en
: Kader ile cüz-i ihtiyarî nasl tevfik edi-
lebilir?
E l c ev ap
: Yedi vecihle.
Birincisi
: Elbette kâinatn intizam ve mizan lisanyla
hikmet ve adaletine flahadet etti¤i bir Âdil-i Hakîm, in-
san için medar- sevap ve ikap olacak, mahiyeti meçhul
bir cüz-i ihtiyarî vermifltir. O Âdil-i Hakîmin pek çok hik-
metini bilmedi¤imiz gibi, flu cüz-i ihtiyarînin kaderle na-
sl tevfik edildi¤ini bilmedi¤imiz, olmamasna delâlet et-
mez.
kincisi
: Bizzarure herkes kendisinde bir ihtiyar
hisseder; o ihtiyarn vücudunu vicdanen bilir. Mevcuda-
tn mahiyetini bilmek ayrdr, vücudunu bilmek ayrdr.
adalet:
hakkaniyet ve do¤ruluk.
Âdil-i Hakîm:
hikmet ve adaletle
ifl görüp tasarruf eden, Allah.
bahis:
konu.
bizzarure:
zarurî olarak, mecbu-
ren.
Cenab- Hak:
fleref ve azamet sa-
hibi yüce Allah.
cüz-i ihtiyarî:
arzu serbestli¤i; di-
ledi¤i gibi hareket edebilme kabi-
liyeti; irade, seçim gücü.
delâlet:
iflaret, delil olma, göster-
me.
desise-i nefsiye:
nefse ait aldat-
maca.
ehemmiyet:
pek önemli olma,
de¤erlilik.
ehl-i ilim:
ilim sahipleri.
esbap:
nedenler, sebepler.
fiil:
davranfl, hareket.
hafliye:
dipnot.
havale:
bir ifli veya bir fleyi baflka
birine brakma, üstüne brakma.
hikmet:
her fleyin belirli gayelere
yönelik olarak, manal ve tam
yerli yerinde olmas; herkesin bil-
medi¤i gizli sebep.
hissetmek:
alglamak.
ihtiyar:
seçme, tercih kabiliyeti.
ikap:
cezalandrma.
intizam:
düzgün olma, düzgün-
lük.
kader:
Cenab- Hakkn her fleyi
olmadan önce takdir etmesi,
plânlamas.
kâinat:
yaratlmfl olan fleylerin
tamam.
kusur:
eksiklik, noksan, kabahat.
lisan:
dil.
mahiyet:
bir fleyin asl, esas, iç
yüzü.
mahsus:
has, ait.
manasz:
anlamsz.
mebhas:
ksm, bölüm.
meçhul:
bilinmeyen.
medar- nazar:
göz önünde bu-
lundurulmas gereken.
medar- sevap:
sevap ve hayr
sebebi.
mesuliyet:
sorumluluk.
mesele-i akaid-i kelâmiye:
itika-
da, imana ait meseleler.
mevcudat:
yaratlmfl fleyle-
rin tamam, varlklar.
mizan:
ölçü.
münazara:
bir konu üzerinde
yaplan tartflma.
müflkül:
güç, zor.
nihayet:
en sonunda.
srr- kader:
kaderin srr, ka-
derin hikmeti.
flahadet:
flahitlik, tanklk.
taksim:
paylafltrma.
temlik:
mülk olarak verme.
tetkik-i ilmî:
ilmî derinlik, in-
celik.
tevfik:
ba¤dafltrma.
ulema-i muhakkikîn:
haki-
kati arafltran büyük âlimler.
vakit:
zaman.
vecih:
yön, flekil, cihet.
vicdanen:
vicdan açsndan,
bakmndan.
vücut:
varlk.
zt:
bir fleyin tersi, karflt.
756 | SÖZLER
Y
RM
A
LTINCI
S
ÖZ
HAfiYE:
Bu kinci Mebhas, en derin ve en müflkül bir srr- kader mese-
lesidir. Bütün ulema-i muhakkikînce en ehemmiyetli ve münazaral bir
mesele-i akaid-i kelâmiyedir; Risale-i Nur tam halletmifl.