Sözler - page 676

zikreder; sonra da o azîm âsâr›n, mensucat›n destgâh›,
1
t
?n
?r
G o
º o
µ
t
H n
Q *G o
ºo
µ p
d
n
òn
a
yani Hak, Rab, Allah isimlerini
zikretmekle, o tasarrufat-› azîmenin menba›n› gösterir.
• ‹kincinin misallerinden:
p
?r
?o
Ø r
dGn
h p
QÉn
¡s
ædGn
h p
? r
« s
dG p
±n
Óp
àr
NGn
h ¢p
Vr
Qn
’r
Gn
h p
äGn
ƒ'
ª°s
ùdG p
? r
?n
N /
‘ s
¿p
G
p
ABÉ n
ª°s
ùdG n
øp
e *G n
?n
õr
fn
G BÉ n
en
h ¢n
SÉs
ædG o
™n
Ør
æn
j Én
ªp
H p
ôr
ën
Ñ r
dG p
‘ …p
ôr
Œn
»/
à s
dG
m
á s
H B G n
O pq
?o
c
r
øp
e Én
¡«/
a s
ån
Hn
h Én
¡p
Jr
ƒn
e n
ór
©n
H ¢n
Vr
Qn
’r
G p
¬p
HÉn
«r
Mn
Én
a m
ABÉ n
e r
øp
e
¢p
Vr
Qn
’r
Gn
h p
ABÉ n
ª°s
ùdG n
ør
«n
H p
ôs
în
°ù o
Ÿr
G p
ÜÉn
ë°s
ùdGn
h p
ìÉn
j pq
ôdG p
?j /
ör
ün
Jn
h
2
@ n
¿ƒ o
?p
?r
©n
j m
?r
ƒn
?p
d m
äÉn
j'
’n
‹flte bu ayet, Cenab-› Hakk›n kemal-i kudretini ve aza-
met-i rububiyetini gösteren ve vahdaniyetine flahadet
eden semavat ve arz›n hilkatindeki tecelli-i saltanat-› ulû-
hiyet; ve gece gündüzün ihtilâf›ndaki tecelli-i rububiyet;
ve hayat-› içtimaiye-i insana en büyük bir vas›ta olan ge-
miyi denizde teshir ile tecelli-i rahmet; ve semadan âb-›
hayat› ölmüfl zemine gönderip, zemini yüz bin taifeleriy-
le ihya edip, bir mahfler-i acayip suretine getirmekteki
tecelli-i azamet-i kudret; ve zeminde hadsiz muhtelif hay-
vanat› basit bir topraktan halk etmekteki tecelli-i rahmet
ve kudret; ve rüzgârlar› nebatat ve hayvanat›n teneffüs
ve telkihlerine hizmet gibi vezaif-i azîme ile tavzif edip,
tedbir ve teneffüse salih vaziyete getirmek için tahrik ve
idaresindeki tecelli-i rahmet ve hikmet; ve zemin ve
âb-› hayat:
hayat suyu.
arz:
yeryüzü.
âsâr:
eserler.
ayet:
Kur’ân’›n her bir cümlesi.
azamet-i rububiyet:
Allah’›n ter-
biye edicili¤inin büyüklü¤ü.
azîm:
büyük, yüce.
Cenab-› Hak:
hakk›n tâ kendisi
olan, fleref ve büyüklük sahibi
yüce Allah.
destgâh:
tezgâh.
hadsiz:
s›n›rs›z.
Hak:
her fleyi hakk›yla yaratan
varl›¤› hak olan Allah.
halk:
yaratma.
hayat-› içtimaiye-i insan:
insa-
n›n sosyal hayat›.
hayvanat:
hayvanlar.
hikmet:
say›s›z mana ve faydalar
bulunan, ‹lâhî gaye.
hilkat:
yarat›l›fl.
hizmet:
vazife, görev.
idare:
yönetme, çekip çevirme.
ihtilâf:
ayr›l›k, ayk›r›l›k.
ihya:
diriltme, hayat verme.
kemal-i kudret:
kudretin mü-
kemmelli¤i.
kudret:
kuvvet, iktidar.
mahfler-i acayip:
hayret verici
fleylerin topland›¤› yer.
menba:
kaynak.
mensucat:
dokumalar.
misal:
örnek.
muhtelif:
çeflit çeflit.
nebatat:
bitkiler.
Rab:
yaratan, büyüten, terbiye
eden, Allah.
salih:
uygun, hay›rl›, faydal›.
sema:
gökyüzü.
semavat:
gökler.
suret:
biçim, görünüfl.
flahadet:
flahitlik.
tahrik:
harekete geçirme.
taife:
güruh, f›rka, familya.
tasarrufat-› azîme:
büyük tasar-
ruflar, icraatlar.
tavzif:
görevlendirme.
tecelli-i azamet-i kudret:
kudre-
tin büyüklü¤ünün tecelli etmesi,
görünmesi.
tecelli-i hikmet:
hikmetinin te-
cellisi, görünmesi.
tecelli-i rahmet:
rahmetinin te-
cellisi, merhametin görülmesi.
tecelli-i rububiyet:
kâinat› yara-
tan idare eden, rabl›¤›n tecellisi.
tecelli-i saltanat-› ulûhiyet:
‹lâhî
saltanat›n›n tecellisi.
tedbir:
idare etme.
telkih:
afl›lama.
teneffüs:
nefes alma.
teshir:
cezp etme, çekim.
vahdaniyet:
Allah’›n bir oluflu.
vas›ta:
arac›.
vaziyet:
durum.
vezaif-i azîme:
büyük vazifeler.
zemin:
yeryüzü.
zikir:
anma, bildirme.
1.
‹flte hak olan Rabbiniz Allah Odur. (Yunus Suresi: 32.)
2.
Göklerin ve yerin yarat›lmas›nda, gecenin ve gündüzün de¤iflmesinde, insanlara faydal›
fleylerle denizde ak›p giden gemilerde, Allah’›n gökten su indirip onunla yeryüzünü ölümün-
den sonra diriltmesinde, her türlü canl›y› yeryüzüne yaymas›nda, rüzgârlar› sevk etmesinde
ve gökle yer aras›nda Allah’›n emrine boyun e¤mifl bulutlarda, akl›n› kullanan bir topluluk için
Allah’›n varl›k ve birli¤ine, kudret ve rahmetine iflaret eden nice deliller vard›r. (Bakara Sure-
si: 164.)
676 | SÖZLER
Y
‹RM‹
B
Efi‹NC‹
S
ÖZ
1...,666,667,668,669,670,671,672,673,674,675 677,678,679,680,681,682,683,684,685,686,...1482
Powered by FlippingBook